revenge

2.4K 274 138
                                    

                                                                                                          ꧁꧂     

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                                                                                          ꧁꧂
     

Su damlaları teninin her bir yerinden kayıp gidiyordu. Sıcak su sinirlerini alamasa da onu rahatlatıyordu. Kırılmış kolu bir kaç saatte iyileşmiş olsa da Jimin'in içindeki hırs yerli yerindeydi. O iğrenç alfanın dudakları hâlâ kulağının arkasındaymış gibi, delicesine sinirliydi. Derin bir nefes alarak başını iki yana salladı Jimin. Düşündükçe delirecek gibi oluyordu.

Banyodan çıktığında bornozunu giyip odasına çekilmişti.  Direkt olarak yatağına attı kendini. Saat sabahın dördüydü. Üç saat sonra okula gidecek olsa da kendini enerjik hissetmiyordu. Oflayarak ayağa kalktı ve dolabından pijama takımını çıkarıp üzerine geçirdi kısa zamanda. Sabah onu hareketli bir gün bekliyordu.

Okula geldiğinde bütün gözler o ve Seokjindeydi. Herkes dünki partiyi ve sonrasında olanları fısıldaşıp duruyordu. Fusıldamaları bir işe yaramıyordu. Çünkü her halükarda duyabilirdi. Sınıfına girdiklerinde çoğu kişi bakışlarını onlara çevirmişti. Jimin derin bir nefes alarak sırasına geçtiğinde Profesör de ardından içeri girmişti.

"Günaydın gençler." 

Herkes dizüstü bilgisayarlarını açıp kaldıkları yerden devam etmeye başlıyorlardı. Jimin de not defterini çıkarıp, Profesöferün anlattıklarından önemli kısımları not alıyordu. Bir kaç dakikanın ardından kapı çalındığında Profesör girmesini söylemişti.  Kapı açıldığında içeri giren beden, sınıftaki omegaların kalplerinin hızlanmasını sağlamıştı. Jimin masmavi olmaya başlayan gözlerini alfaya dikmiş, bütün öfkesini bu şekilde gösteriyordu. Jungkook onu gördüğünde dudaklarına bir sırıtma yerleşti. Şirin omeganın bu öfkeli halleri hoşuna gidiyordu. Bu şirin omega, güçlü olduğunu sanan bir zavallıydı.

Ders bitiminde Jimin eşyalarını toplayarak sınıftan hızla çıkmaya koyuldu. Herkes sınıfı yavaş yavaş boşaltırken, onu durduran bir şey olmuştu. 

Jungkook herkes çıktıktan sonra sınıf kapısını kapatarak sırtını yaslamış, kaslı kolarını göğsünde bağlayarak Jimin'i izlemeye başlamıştı. Jimin oyunun farkına vardığında gözlerini devirerek kapıdaki bedene doğru ilerlemeye başladı omzuna astığı çantasıyla.

Jungkook dudağına yapışmış alaylı gülümsemesiyle karşısındaki omegayı izlemeye devam ediyordu. Jimin kaşlarını kaldırarak ona bakmaya başladı düz bir ifadeyle.

"Ne o, canın omega dayağı mı çekti? Yüzündeki bu aptal ifade bu yüzden mi?" alayla sordu. Jungkook ufacık bile sinirlenmiyordu. Çünkü omeganın amacı da buydu. Onu sinirlendirmek.

"Hayır aslına bakarsan dünki ısırık hoşuna gitmiş gibi görünüyordu. Senin için daha fazlasını da yapabilirim. İstersin, değil mi?" Jimin dişlerini birbirine bastırdı. Feromonları alfanın burnunu dolduruyordu. Jungkook atmosferdeki gerginliği iliklerine kadar hissetmişti. Asıl amacına ulaşan kişi belliydi. 

Omega's War 'kookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin