/Final/ 50. Bölüm - Mutlu bir sonsuzluk!

Start from the beginning
                                    

Günlük havamı da attığımda rahatlamıştım.

Midem hafif bulanmaya başlayınca derin bir nefes aldım. Etrafta koku yapan hiç bir şey yoktu ama bulanıyordu.

Bahçeden bir şeylerin kırılma sesi geldiğinde adımlarımı hızlandırıp dışarı çıktım.

Mert pişman bir ifadeyle kafasını eğmiş yere bakıyordu.

Sağ tarafındaki masadan üç bardağı düşürmüştü.

Z-İyi misin oğlum, bir yerine bir şey oldu mu?

M-Şey hayır ama ben kırdım. Özüy dilerim.

Kafasını okşayıp kucağımdaki Masal'ı Kerem'e verdim.

Özür dilemesi ve bunu uyarımız olmadan yapması beni mutlu etmişti.

Z-Tamam canım önemli değil. Hadi sen içeride oyna.

Kafasını kaldırıp bana baktı. Yanağımı öpüp içeri girerken gülümsedim.

Yerdeki kırıkları toplamak için eğildiğimde karnıma giren sancıyla kasıldım. Önceden böyle olmamıştı.

K-Zeynep, sen geç canım. Ben hizmetçiye söylerim O toplar.

Kafamı sallayıp içeri yürüdüm.

Saate baktığımda gelmelerine bir saat kadar kalmıştı. Kerem yanıma gelince Masal'ı kucağıma alıp Kerem'i öptüm.

Z-Ben Masal'ı giydirmeye gidiyorum sen de Mert'i hazırladıktan sonra hazırlansan iyi olur.

K-Anlaştık.

Dudağımı öpüp geri çekildi, Mert'i aramak için evi gezmeye başlasa iyi olurdu. Çünkü ortalıklarda gözükmüyordu.

Masal'ın odasına geldiğimizde doğum günü için aldığımız kıyafeti giydirmeye başladım.

Pembe tül bir eteği ve beyaz tişörtü vardı. Kafasına da beyaz bandanasını taktım. Çok tatlı gözüküyordu.

Onu tamamiyle hazırladıktan sonra odamıza geçtim.

Önceden hazırladığım kıyafetlerimi giydikten sonra aynada kendime baktım. Çok değişik gözüküyordum. Farklı.

Takılarımı taktıktan sonra uzayan saçlarımı iki yanından alarak arkada tutturdum.

Daha fazla oyalanmadan Masal'la birlikte aşağıya indik.

Merdivenin son adımında zil çaldı.

Mert ve yaramazlıklarıyla uğraşan Kerem pes edercesine kapıya yönelince ben de kenara geldim.

Z-Hoş geldiniz.

Tek tek hepsiyle sarıldıktan sonra evde oturmamak adına bahçeye çıktılar.

Mert de Kayra'nın gelişiyle sevinçten dört dönüyordu.

Yaşları birbirine yakın olduğu için iyi bir arkadaşlıkları vardı.

M-Ne yaptınız canım?

Z-Ne yapalım ya, çoluk çocuk geçinip gidiyoruz.

Herkes gülerken Kerem'e baktım. Bu durumdan şikayetçi değildi ve böylesi daha iyiydi.

Barış ve Melis'in hâlâ çocukları yoktu ve bu durumdan aşırı menundular. Yine de çocuksuz bir evlilik, üstelik bu kadar zaman geçtikten sonra düşünemiyordum.

Rehine [ZeyKer]Where stories live. Discover now