Gözyaşı

3 0 0
                                    

O günün üzerinden bir kaç gün geçmişti ve bugün artık Elif'in babası taburcu olacağı için hastanedeydik.O günden sonra Çağan'ı da görmemiştim.Doktorum bir süreliğine bir yere gittiğini söylemişti sadece.Onsuz hastane ve uygulanan tedaviler tuhafıma gitmişti ilk başta.Her kapı açıldığında sanki o gelmiş gibi sevinmiştim nedense.Oysaki benim için sadece doktorum olması gerekiyordu.Ama onu daha da düşünür olmuştum.Bilmiyorum işte ben...onu düşünüyorum.Çoğunlukla hastanede olduğum için aklımdan çıkmıyordu pis çocuk.Ona kızgındım ama şuan içimde daha farklı bir his vardı.

"Dilem hadi,sana sesleniyorum deminden beri.Gelmiyor musun?"

Evet dalıp gidiyordum arada böyle.Yine Elif dağıtmıştı bulutlaşan ve üzerime yağacak olan düşüncelerimi.

"Tamam geliyorum."

Elif ve annesi,Elif'in babasının koluna girmiş yürüyorlardı.Bende arkalarından yürüyordum.Telefonuma gelen mesaj ile telefonu elime alarak yürümeye başladım.Yine saçma sapan yerlerden gelen mesajlara yüzümü buruştururken sert bir şeye çarpmamla yeri boyladım.Kafamı kaldırmamla benim yaşlarımda görünen bir kıza çarptığımı fark ettim.Yerden destek alarak kalktım.

"Özür dile-"

Konuşmam kızın arkasında gördüğüm Çağan yüzünden durmuştu.Bana anlamsız ve hiçbir duygu içermeyen bir bakış attı.Yanındaki kız ise bana gülümsemişti.

"Sorun değil.Gidelim Çağan."

Kız onun koluna girmiş şekilde yanımdan uzaklaşırlarken hala olduğum yerde duruyordum.Ne kalbime dokunmuştu bu kadar da kalbimin üstüne bir şey çökmüş gibi hissediyordum.Bunları düşünmeyi sonraya erteleyerek Eliflere yetişmek için hızlıca hastaneden çıktım.Elif eve gideceği için onlara veda ettim.Sanırım biraz sahilde yürüsem iyi olacaktı.

Denizi izleyerek sahil boyu yürümüştüm.Yorulduğum için bir banka oturduğumda aynı şey bunu beklermiş gibi gerçekleşmişti.Burnum çeşme gibi kanıyordu ve peçetem yoktu tabi ki.Burnumu tutarak ayağa kalktığım sırada omzuma birinin dokunması ile o kişiye döndüm.Ömer elindeki peçeteyi bana uzatıyordu.Peçeteyi alıp hemen burnuma tuttum.

"Teşekkürler."

Burnumdaki peçete yüzünden sesim boğuk çıkmıştı.Ömer bana gülerken ilerideki çeşmeyi gösterdi.Ellerimin kanlı olduğunu hatırlayarak çeşmeye yürüdüm ve ellerimi yıkadım.

"Ne işin var burada şuan hastanede olup tedavi görmen gerekiyordu."

"Doğru,zamanın nasıl geçtiğini anlamadım."

"Neyse ki anlayışlı bir doktorumdur.Hadi gidelim."

"Nasıl yani?"

"Ne nasıl.Çağan sana söylemedi mi daha yoksa?"

"Neyi?"

Şuan ne olduğunu anlamıyordum cidden Çağan bana ne diyecekti de dememişti.Ömer sinirle yüzünü ovuşturuyordu.Burnumun kanaması durduğu için peçeteyi çöpe atarak Ömer'in konuşmasını bekledim.

"Bundan sonra seni tedavi edecek doktor benim.Anlaşılan Çağan Beyimiz yine seni es geçmiş."

Duyduğum şey ile bir an baktım öylece boş boş.Çağan beni tedavi etmekten vazgeçmişti ya da bilmiyorum her neyse artık benim bundan haberim yoktu ve beni görmezden geliyordu.Neydi bu şimdi? Beni umursuyormuş gibi davranması güven hissettirmişti bana.Aptal gibi sarsıldı kalbim hemen.Evet belki de suç onda değildi.Ne de olsa kimseye güven olmayacağını öğrenmesi gereken yaşa gelen bendim.

ZehirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin