Elektrik Kız

Elektrik Kız 34.Bölüm

mert , annesini , babasını ve derin'in annesini iknâ edip odadan çıkarmıştı.

kapıyı örtüp derin'in yanına geldi .

mert: çok mu acıyor?

derin: eskisi gibi değil ama acıyor.

mert: sadece yanında duracağım tamam mı sakin ol.

derin: bunu yapmak zorunda değilsin , bırak gideyim kendim halledebilirim.

mert: bana böyle davranma , sadece yardım edeceğim sonra yine nefret edebilirsin benden.

derin: senden nefret etmiy..

derin'in sözünı kesen şey kalbine tekrardan giren ani ağrıydı.

mert: uzan şöyle.

derin yatağa uzandığında , mert de yaklaşıp yatağa oturarak derin'in yanında durmuştu.

mert: izin verirsen elini tutabilir miyim?

derin birşey diyememis sessiz kalmıştı.

mert elini yavaşça kıza uzatarak kızın elini kendi eli içine almıştı.

tam o anda derin'in içine işlenen huzurun bir tarifi yoktu.

...

yaklaşık 20 dakikadır yatakta oturup sadece derin'in uyuyan bedenini ve tuttuğu elini izliyordu.

kapı sessizce açılıp içeri mert'in babası girdiğinde mert babasına sessiz ol işareti yapmış ve babasınin yanına gelmesini beklemişti.

mehmet: nasıl oldu?

mert: iyi , uyuyakaldı.

mehmet: niye bırakmıyorsun o zaman?

mert: istemiyorum çünkü .

mehmet: anlattığın kız .. derindi değilmi ?

mert bu soruya cevap vermek istememişti , daha karşılaştıkları ilk gün babası mert'te birşey olduğunu fark etmiş ve zorla anlattırmıştı ondan sonraki hergün anlattıgı kızı sormuş ve oğlunun bir kızdan nasıl etkilendiğini izlemeye başlamıştı.

mehmet: bunu evet olarak kabul ettim .
demek etkilendiğin kız ile elektrik kız aynı kişi ha?
şanslıymışsın.

mert: bunu konuşmak istemiyorum.

mehmet: peki öyle olsun , nasıl olsa zamanı geldiginde benimle değil de kalbin ve aklınla çok konuşacaksın.

mert: bu ne demek?

mehmet: hiç , gidiyorum ben , derin'in annesi bugün misafir odasında kalacak derin'i de annesinin yanındaki misafir odasına yetiştireceğiz uyanınca söylersin.

mert: söylerim.

..............

gözlerimi açtığımda yanımda kafasını yatak başlığına dayamış bir mert beklemiyordum , gitmiştir diye düşünmüştüm.

eli hâlâ elimdeydi , bırakmamıştı.

uyuduğuna emin olduktan sonra sessizce fısıldadım.

"sana git derken bile kal dediğimi anlamadın değilmi mert?"

diger elimle yanağını okşarken konuşmaya devam ettim.

" o gün o depoda aklıma gelen tek erkegin sen olduğunu bilmiyordun , sadece sana yakın olduğumu anlamadın değilmi ? "

" o kızı öptüğünde veya diğer kızı öptüğünde ne hissettiğimi anlayamadın "

"bir bakışınla eridiğimi anlamadın."

" ama sorun değil biliyor musun mert , sadece mutlu ol yeter. "

......

aşağıda herkesten özür dilemiştim , mert'in  annesi ve babası bunun benim suçum olmadığını ve bugün burada kalacağımızı söylemişlerdi.

ilk başta itiraz etsem de sonunda kabul etmek zorunda kalmıştım çünkü annesi ve babası benimle çok iyi anlaşıyorlardı.

şimdi de bahçede kucağımda bir köpekle oynuyordum.

sema: seni sevdi sanırım.

derin: bende onu sevdim , çok tatlı bir köpek.

sema: herkesle iyi anlaşamaz benimle bile.

derin: ama siz onun sahibisiniz.

sema: mert'in köpeği , ne benimle ne de eşimle anlaşıyor sadece mert ve sevgi şimdi de sana alıştı.

derin: şanslıyım sanırım.

sema: ben seni çok sevdim derin , çok iyi ve güzel bir kızsın.

derin: teşekkür ederim bende sizi çok sevdim.

sema: hadi gel yemeğe geçelim.

içeri geçtiğimizde sabah bize kapıyı açan kız ve orta yaşlı bir ablanın sofrayı kurdugunu gördüm.

yardım etmek için arkalarından ilerlediğimde beni fark edip gülümsemişlerdi.

bende gülümseyip yardım etmek istedigimi belirtmiştim.

orta yaşlı teyze'nin ismi esma'ymıs , o kızın ismi ise sevgi.

ilk başta yardım etmeme izin vermeseler de iknâ edip birkac birşeyi de ben götürmüştüm.

sevgi: sen bizim okuldasın.

deyince ona döndüm.

derin: bilmem , seni daha önce gormedim yeni geldim de.

sevgi: aynı okuldayız.

derin:  ah doğru seni cumartesi günü gördüm  çok afedersin.

sevgi: önemli değil , ismin derindi degil mi?

derin: evet.

sevgi: pazartesi okulda kabul edersen daha iyi tanımak isterim seni.

derin: tabiki hangi sınıftın?

sevgi: 12/B  , sen daha fazla bekleme içeri geç.

derin: tamam , mutlaka geleceğim.

....

sema: derincim hiçbirşey yememişsin.

derin: yedim teşekkürler.

sema: sevgi?

diye bağırdığında sevgi koşarak içeri gelmişti.

sevgi: efendim?

sema: derin'e birkaç kıyafet verirmisin , bugun burada misafirler.

sevgi: tabi , derin gel benimle.

sevginin peşinden ilerleyince üst kata çıkmış ve geniş bir odaya girmistik.

sevgi: istediğini seçebilirsin , hepsi temizdir merak etme.

derin: benim için farketmez , sana da yük oluyorum kusura bakma .

sevgi: saçmalama , kırmızı sever misin?

derin: severim.

sevgi: o zaman kırmızı veriyorum.

diyerek elime uzun bir gecelik bıraktığında , onunla benim kalacağım odaya giderek bırakmıştım.