omuzlarını silkti.

"Heyecanlı olur diye. iki tane Yusuf olacaktı etrafında düşünsene..."

ben de suratıma yapmacık bir gülümseme yerleştirdim.

"yok canım istemez. Bir tanesi benim için herkese değer zaten."

yüzü düştüğünde bunu belli etmemeye çalışmıştı.

gözümden kaçmamıştı bu hali tabiki.

"Selen... sana bazı konularda evet yalan söyledim fakat, seni sevdiğimi söylerken gayet ciddiydim. hemde hiç olmadigim kadar."

sinirle yüzüne baktım.

"utanmıyor musun ? ben Yusuf ile birlikteyim ! senin kuzenin ile. Yusuf bunu öğrense ne olur ? ağzına sıçar bence. sence ?"

Başını iki yana salladı.

"Siz hala tam olarak birlikte değilsiniz selen Ve benim hala bir şansım var. Bunu sonuna kadar kullanacağımdan emin olabilirsin."

dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi yumdum.

ben hayatımda ömrümde böyle rahat ve gevşek insan görmemiştim.

kendimi sıkmayı kesip bir tane de diğer yanağına geçirdim tokadımı.

bu seferki çok sert olmuştu kabul.

tereddüt etsemde içim rahatlamıştı.

yanağını tutup yine güldüğünde kriz geçireceğimi sanmıştım.

niye her şeye gülüyordu ama onu anlamamıştım ?

şeytan diyordu vur yumruğu ağzına kırılsın bütün dişleri gülemesin bir daha.

"kabul etmeliyim bu çok sert oldu. senden korkmalı mıyım ?"

yapmacık bir şekilde gülümsedim.

"korkmalısın bence de. şimdi çekil önümden !"

ellerini havaya kaldırıp tamam der gibi baktı.

ben de sinirle kilidi açıp çıktım.

gerçekten bu konuyu nasıl halledecektim hiç bir fikrim yoktu.

***

Bahçede hep beraber oturuyorduk.

Deniz, Ege, Eda ve Yusuf.

Ege hepimize çikolata almıştı. Bir yandan onları yiyorduk bir yandan da sohbetimize devam ediyorduk.

"şu gördüğünüz balkon var ya..."

diyerek evin en üst katındaki balkonu gösterdi Ege.

"bacaklarından orda sallandırdım onu."

tabiki Deniz'den bahsediyordu.

"ama bu senin dudaklarında kırmızı ruj olan fotoğrafı flörtüne yollamış olmamı değiştirmedi."

Hepimiz gülerken Ege somurtuyordu.

Ege'nin Deniz'den çekmediği kalmamıştı sanırım.

"e nasıl yolladı ki ?"

diye sordum.

"gece ben uyurken telefonumu kurcalamış dingil."

yusuf güldü.

"insan bir şifre koyar bir şey yapar oğlum sanki bilmiyorsun Deniz'i."

Deniz kötü kötü Yusuf'a baktı.

"pardon da neyim varmış benim ?"

Yusuf alayla ona bakıp güldü.

"neyin yok ki kardeşim."

Deniz Yusuf'u boş verip Ege'ye baktı.

"zaten Ege'nin telefonunda şifre vardı ve şifre de Ege Aktaş. hiç zor olmadı yani."

Ege gibi akıllı birinin şifresinin kendi adı olması ayrı bir ironiydi tabi.

biz öyle konuşurken Bahçe kapısı aralandı ve Gördüğüm kişiyle yüzüm anında düştü.

Giray gelmişti.

tam ondan gözlerimi çekecektim ki arkasında beliren Sarışın uzun saçlı kızı görmemle dikkatimi daha çok oraya verdim.

Kız bize birini arar gibi baktıktan sonra birimizde takılı kalıp ellerini şaşırdığını belirtmek için dudaklarına götürdü.

nedense çok yapmacık görünüyordu ?

"Yusuf !"

Kız koşar adımlarla bize doğru gelirken kaşlarım çatılmıştı.

Yusuf'a baktığımda ayağı kalkmış şaşkınca kıza bakıyordu.

Kız koşarak Yusuf'a sarıldığında yediğim çikolata boğazımda kalacaktı neredeyse.

"Seni o kadar özledim ki..."

Ege, Deniz ve Eda korkuyla bir bana bir de kıza bakıyordu.

Bu kız kimdi ?

***

bu bölüm elli beğeni olduktan sonra yeni bölüm gelecek sizi çok seviyorum yeni bölüm de görüşmek üzere 👐🏼👐🏼❤❤

~YAĞMUR~Where stories live. Discover now