Al Yazmalım Selvi Boylum

599 44 13
                                    

Medya:Yüz ifadesi yıktı beni😃😃

Sabah odaya doğan güneş gözüne çarptığı için uyandı Azra. Yatakta doğrulup ayaklarını aşağı sarkıttı. Gözlerini ovup kalktı ve odadaki banyoya gidip elini yüzünü yıkadı. Sonra çıkıp dün çıkardığı kıyafetlerini giyip saçını topladı. Tam çıkacaktı ki camdan bahçedeki Cenk'i gördü.
Orda bir şeylerle uğraşıyordu. Merak edip yanına gitti.
A:"Günaydın Cenk"
C:"Günaydın"
A:"Ne yapıyorsun?"
C:"Lesi'yi besliyorum"
A:"Lesi mi?"
O sırada koşarak gelen köpeği fark etti.
A:"AA! Cenk köpek mi?"
C:"Evet"
A:"Ama ben... Uzak dursun lütfen"
C:"Köpektende korkuyorum deme"
Mutfağın bahçeye açılan kapısı açıktı.
Feride Hanım sesleri duyup çıktı.
Azra ve Cenk'i görüp yanlarına gitti.
F:"Günaydın çocuklar"
A:"Günaydın"
C:"Günaydın"
Cenk muzurluk yapıp elindeki topu Azra'ya doğru attı. Lesi topu yakalamak için o tarafa koştu. Azra da panik yapıp geri dönüp koşmaya başladı.
A:"Yaa Cenk!"
Cenk gülüyordu.
F:"Cenk!"
C:"Babaanne ya şu kadarcık şeyden korkulur mu, şunun kaçışa bak"
Feride Hanım güldü.
F:"Tamam çok oyalanmayın da kahvaltıya gelin" dedi ve içeri gitti.
Cenk ıslık çalıp Lesi'yi yanına çağırdı.
C:"Bu günlük bu kadar kovalamaca yeter kızım, Miki ablayı sonra kovalasın" dedi Azra'ya bakarak. Azra köşeye sinmişti.
A:"Ha-ha-ha... Ben gidiyorum ya" diyip eve girdi. Cenk'te peşinden.
Azra geçip masaya oturdu.
A:"Günaydın" dedi sinirini hafiften sesine yansıtarak.
S:"Günaydın, bir şey mi oldu Azra?"
F:"Cenk Lesi'yi peşine taktı da..."
Cenk salona girdi ve geçip yerine oturdu. Azra'nın suratı hala asıktı.
Cenk gülmemek için sabrediyordu.
...
A:"Size afiyet olsun ben çıkıyım-"
F:"Nereye? Kızım okula gideceksen bekle Cenk ile birlikte git"
A:"Yok ben eve gideceğim, üzerimi falan değiştireceğim. Ondan sonra geçerim okula"
F:"Tamam, Cenk bırakır seni eve"
A:"Ama ben taksiyi aradım, Feride anneanne şimdi gelir zaten hiç zahmet etmesin"
F:"Sen bilirsin kızım, okuldan sonra bekliyorum"
A:"Tamam, görüşürüz"
F:"Allaha emanet ol güzel kızım"
S:"Hadi başarılar diliyorum"
A:"Sağ olun" dedi gülümseyerek ve salondan çıktı.

Mardin:
Kemal babası Seyit Bey'in yanına gitti.
K:"Baba beni çağırmışsın, bir şey mi oldu?"
Se:"Gel bakalım"
Kemal geçip yanına oturdu.
Se:"Sen Hazan ile konuştun mu?"
K:"Hazan?"
Se:"Kızın"
K:"Baba onun adı Azra, Hazan diyip durmayın!"
Se:"O uğursuz anasının koyduğu isimle ben torununu anmam"
K:"Of baba! Evet konuştum ne oldu?"
Se:"Ne yapıyormuş?"
K:"Okula başlamış, yerleşmiş oraya,. Hayırdır sen niye soruyorsun?"
Se:Merak ettim torunumu"
K:"Merak etme annesi ile gayet mutlu"
...
Se:"Oğlum..."
K:"Ne oldu baba? Bir şey söyleyeceksen söyle artık, sağa sola dönme"
Se:"Şey, bugün Memet Ali geldi bizim dükkana"
K:"Ee...?"
Memet  Ali, Kemal'in seneler önce nişanını bozduğu Sahra'nın babasıydı.
Kaç senedir konuşuyorlardı. Bu olay olmadan önce çok sıkı dostlukları vardı.
Se: "İnadını kırıp geldi, konuştuk. Oğlu Demir var ya"
K:"Evet?"
Se: "Halil'in nişanında bizim Hazan'ı görmüş, beğenmiş"
K:"Hazan... Benim kızımı, Azra'yı?"
Se: "Evet Memed Ali'de kaç senelik kinini kırdı geldi oturdu konuştu.
'Oğlanın gönlü düşmüş' dedi"
K:"NE?"
Se: "Ben de hayırlısı olsun dedim, bak oğlum senin yıktığın her şeyi tekrar toparlayabiliriz. Hem Demir çok efendi çocuk-"
K:"Baba saçmalama! Demir kızımı ne ara görmüşte beğenmiş? Böyle bir şey olmaz"
Se: "Ne demek olmaz, yine mi sözümüzden dönelim"
K:Ne sözü baba? Ben kimseye söz falan vermedim. Kızım okuyor benim okuyor"
Se: "Okumasın mı diyoruz, okusun yine. İnsanlar evlenince de okuyabilir"
K:"Evlenmek mi? Delirdiniz mi siz ne evlenmesi hem de sevmediği biri ile"
Se: "Nerden biliyorsun sevmediğini?"
K:"İnsan tanımadığı birini sevemez çünkü baba!" dedi bir hışımla kalkıp çıktı.
Böyle bir saçmalık olamazdı. Kaçıncı yüzyıldayız ya!
...
İstanbul:
Azra eve geçip üzerini değiştirdi ve çantasına bir kaç parça eşya koydu. Daha sonra evden çıkıp okula gitti. Sınav için çok heyecanlıydı. O sırada sınıfa giren Cenk'i fark etti.
Cenk hafif gülümseyerek gelip yanına oturdu.
A:"Sana hala sinirliyim Cenk" dedi ve önüne döndü.
C:"Azra-"
Hoca girince susmak zorunda kaldılar.
T. H:"Dağıtılan kağıtlar bana yarım saat içerisinde geri verilecek, başarılar. Bu arada kağıtlardaki sorular ve yerleri farklı uyanıklık yapmayın"
Kağıtlar önlerine geldiğinde ikisi de göz gezdirdi.
C:'Hocam az sormuşsunuz, bu ne ya! 50 soru...'
Azra hemen çözmeye başladı.
...
T.H: "Alayım kağıtları,, süreniz bitti"
Herkes hızlı hızlı son işaretlemesini yapıp kağıtları verdi.

A:"Nasıl geçti Cenk?"
C:"Eh işte fena değil, senin?"
A:"Yani eh işte, çok iyi geçti denilemez"
...
Cenk ve Azra iki derse daha girip çıkmışlardı.
Dersleri bitince eve geçtiler.
Evde kimse yoktu.
C:"Belkıs abla nerede bizimkiler"
B:"Serap Hanım işte, Feride Hanım da şirkete gitti. Çocuklarda okulda"
C:"Babaannem o halde niye gitti şirkete?"
B:"Bilmiyorum, toplantı var sanırım"
C:"Tamam abla"
B:"Ben size yiyecek bir şeyler hazırladım, inin mutfağa"
C:"Geliriz şimdi"
...
Azra ve Cenk karşılıklı oturmuş yemeklerini yiyorlardı.
C:"Hayırdır Miki hanım suratsızsın bugün"
A:"Sabah sabah bir Gargamel köpeği üzerime saldı da..."
C:"Küçücük köpek, sende ne korkaksın"
A:"Susar mısın? Yemek yiyoruz" dedi ve tabağındakileri yedi.
C:"Afiyet olsun"
...
Yemek yemeleri bitince birlikte salona çıkıp oturdular.
C:"Sıkıldım ben ya"
Azra hiç bir şey demeden elindeki telefonuyla uğraşıyordu.
C:"Azraa... Sana diyorum huuu"
Azra hiç aldırış etmiyordu.
Cenk yavaşça uzanıp elinden telefonu aldı.
A:"Ne yapıyorsun?"
C:"İletişime geçmeye çalışıyorum, sen ne yapıyorsun hem telefonla" dedi ve ekrana baktı. Azra tabi ki bilgi yarışması oyunu oynuyordu.
C:"Sana daha önce sıkıcı olduğunu söylemiş miydim?"
A:"Telefonumu verebilir misin?"
C:"Al" dedi ve telefonunu verdi.
C:"Bu arada senin bende telefon numaran yok değil mi?"
A:"Seninde bende yok"
C:"Dumanla falan haberleşiriz artık"
A:"Yoo ver numaranı"
C:"Veriyim bakalım. 05........."
Azra telefon numarasını yazıp aradı.
Böylece Cenk'e de numarasını vermiş oldu.
Daha sonra geldi kaydetmeye. Azra yazarken dıştan da söylüyordu.
A:"Gar-ga-mel😃, yanına da gülücük koyalım"
C:"Öylemii... Mi-ki Ha-nım😲. Yanına da bunu koyalım" dedi ve ekranı Azra'ya çevirdi.
O sırada Arda geldi yanlarına.
Ar: "Selam millet"
C:"Hoş geldin"
A:"Arda hoş geldin"
Arda geçip kendini koltuğa attı.
Ar:"Ee millet nerede?"
C:"Herkes biyerlerde"
Ar: "Siz ne yapıyorsunuz burada"
C:"Halay çekiyoruz! Oturuyoruz görmüyor musun?"
Ar:"Üf tamam be! Ben gidiyorum odama ders çalışacağım size iyi halaylar" dedi ve gitti.
A:"Komik çocuk"
C:"Ya ya çokk komiktir çookk..."
...
Cenk aşağı kata inmişti. Azra'da odasında telefonunu şarja takıyordu.
Daha sonra odadan çıktı.
Tam üst kata çıkacaktı ki gelen sesle durdu. Kapısı yarı açık odanın önüne gitti. Cenk baterinin başına oturmuş bir şeyler çalıyordu.
Azra biraz kapıdan izledi, daha sonra yavaşça içeri girdi.
Bu oda Çelenlerin müzik odası olarak kullandığı odaydı.
Cenk Azra'yı görünce durdu.
A:"Devam etsene"
Cenk tekrar çalmaya başladı. Azra etrafa bakınırken kemanı fark etti.
Uzun zaman olmuştu çalmayalı ama çok severdi.
Gidip eline aldı. Dokusu ve üzerindeki işlemelerine hayran kalmıştı.
Cenk'e dönüp durmasını gösteren bir işaret yapıp yayı eline aldı ve çalmaya başladı.

Azra'nın hareketleri o kadar güzel ve uyumluydu ki Cenk yine hayran kalmıştı.
Daha sonra bateriyle Azra'ya eşlik etti.
Bitirdiklerinde dönüp birbirlerine baktılar. Alkış sesi ile arkalarına döndüler.
Serap Hanım, Feride Hanım, Melis, Arda...
Hepsi onlara hayranlıkla bakıyordu.
... Bölüm Sonu...

Selam canlar...

Bundan sonra yavaş yavaş başlıyoruz olaylara.
Kemal'in ailesi yine bir şeylere burnunu sokmaya hazırlanıyorlar.
Zor günler bizimkileri bekliyor.

Demir karakteri sizce kim olmalı?

Hadi bakalım gelsin yorumlar...

❤Bu Bizim MASALIMIZ❤Where stories live. Discover now