❤Bu Bizim MASALIMIZ❤

Aklımı Başımdan Alıyorsun

Ç:" Daha ne dememi bekliyorsun? Sana aşık oldum mu deyim?"

Ne!?

Gözlerim kocaman açılırken olduğum yerde donup kaldım.

Ç:" Niye öyle bakıyorsun Melis?.. Dalga geçiyorum kızım ne bekliyordun yani demek istediğim için"

Sessizce yüzüne bakıyordum.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun ya!" diye birden ayağı kalktım.

Ç:" E herhalde, sana aşık olacak değilim"

"İyi edersin, aklından bile geçireyim deme"

Ç:" Geçirmem, bu dünya da bir sen bir ben kalsak bile asla geçirmem"

"Aynı şekilde. Şimdi çıkar mısın odamdan" dedim kapıyı göstererek.

Çınar hiç bir şey söylemeden odamdan çıktı. 

...

Azra Çelen:

Trabzon'daki tatilimizin sonuna yaklaşıyorduk. Tatil iyi güzeldi ama devam etmemiz gereken bir okulumuz, Cenk'in yönetimine yardım etmesi gereken bir şirket vardı.

Yayladan otele indiğimizde Cenk çok yorulmuştu, hemen duş alıp uyudu. Ben elimde kahve fincanımla gitmeden manzaranın tadını çıkarırken Cenk'in telefonuna art arda gelen bildirimle hızla kalkıp sesini kısmak için elime aldım. 

Biz yayladayken arayanların bildirimleri daha yeni geliyordu. Anneannem ve Serap teyze defalarca aramıştı. Kendi telefonumu da şarja takıp batım. Beni de üst üste aradıklarını görünce endişeyle anneannemi aradım.

İkinci çalışta açıldı.

"Anneannecim nasılsın?"

"Azra yavrum neredesiniz? Neden ulaşamıyoruz biz size?"

"Yayladaydık, çekmiyordu. Bir sorun mu var?"

"Cenk yanında mı?"

"E-Evet de uyuyor. Korkutma beni anneanne"

"Yok kızım korkulacak bir şey yok, yani şimdilik"

"Şimdilik derken? Anneanne söylesene"

"Melis Dün İstanbul'a döndü"

"Neden?"

Anneannem olanları anlatırken ağzım şaşkınlıktan açık kalmıştı.

"Bu kız delirdi mi?" dedim sinirle.

Anneannem telefonun diğer ucunda sıkıntılı bir nefes vermişti.

"N-Neyse sen sakin ol ben onunla konuşmaya çalışırım. Cenk'e de uygun dille anlatırım artık"

"Beni de arasın olur mu?"

"Söylerim, yarın ilk uçakla döneriz zaten"

"Tamam kızım görüşürüz o zaman"

"Görüşürüz" diyip telefonu kapattım.

Yine bir olayın içine düştük iyi mi.

Telefonları bir kenara bırakıp Cenk'in yanına sokuldum. Homurdanıp ellerini belime sararken uyumadığını düşünüp gereksiz bir paniğe kapıldım. Ama mışıl mışıl uyuyordu. Bende uyumaya çalıştım. Bilmem kaçıncı koyundan sonra uyumuşum.