21.bölüm( Sana ihtiyacım var.🌾)

887 420 73
                                    

'KADER' DER SUSARIZ YA DA 'KADERİN" DEYİP SUSTURURLAR. ..

Evet yeni bir bölümle sizlerleyim .Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalarınız olsun❤️

"Abla burası çok güzel, evler de ne kadar büyük "
Erma , arabanın camına gerilerek dışarıyı izleyen kardeşinin yumuşak saçlarında gezdirdi ellerini.
"Gerçekten çok güzel kardeşim. Kaç devlet bu güzelliğe sahip olmak istemiş de olamamış. "

Direksiyon başındaki Mustafa Bey söze atıldı.
"Daha ne güzelliklere götüreceğim ben seni."

Gülsüm sevinçle öndeki koltuğa tutundu.
"Gerçekten mi Mustafa dede. "

"Tabi kızım, İstanbul bu gördüklerinden çok daha fazlası hele sen bir eğitimine başla , derslerine de çalış , yavaş yavaş tüm İstanbul'u gezeriz inşallah."

"Çok çalışacağım söz ."

"Aferin, sana güveniyorum güzel kızım."

Kollarını birbirine kenetleyip gülerek arkasına yaslandı . Erma kalan son kan bağını böyle mutlu gördükçe yaşamaya değer bir şeylerin olduğu inancını günden güne güçlendiriyordu.

Kapıda duran Mustafa bey'in aracının sesini duyup gelen Osman bey koşarak demir, sürgülü kapıyı açtı .
Erma yeni bir hayata başlamanın verdiği heyecanla, hızla atan kalbinin üzerine, titreyen ellerini koydu .

"Yeni evinize hoşgeldiniz kızlarım ."

Erma elini kalbinden çekip araba kapısının kulpunu tuttu.

"Hoşbulduk Mustafa amca."
Açılacak olan bu kapıyla birlikte yeni hayatına adım atacak, kaderin rüzgarında savrulan kuru bir yaprak ya da gökyüzünde özgürce süzülen bir kuş olacaktı. Herşeyin güzel olacağını umarak kapıyı açtı.

Öğle saati ve herkes işinin başındaydı. Avukat kemal de işinin başında , Mustafa beyin evinin salonda kahvesini yudumluyordu. Arabanın sesini duyar duymaz kapının önüne çıktı .
Erma ise bir eliyle Gülsüm'ün elinden tutup diğer eliyle bavulunu eve taşımaya yeltendiği sırada Kemal bey ile burun buruna gelmiş, elindeki bavul Kemal bey'in bacağına çarpmıştı.
"Ço... çok afedersiniz "
"Ziyanı yok hanımefendi "

Yaptığı sakarlıktan utanan Erma kendini hemen evin salonuna attı.

Avukatın sesini duyan Mustafa bey aracın bagajını kapatıp sesin sahibine yaklaştı.

"Vay kemal'im hoşgelmişsin."

"Hoşbuldum Mustafa amcam sen de hoşgeldin . "
"Hoşbuldum. Yine bir mevzu var galiba."
"Kusura bakma yolculuğa çıktığından haberim yoktu. Yorgun argın konuşulacak konular değil bunlar, istersen yarın bir daha geleyim ben. "
"Yok oğlum hem yorgunluk kahvesi içer hem konuşuruz ."
"Muhsine abla , 'bir kahvemi içmeden salmam 'demişti zaten ben o işi gördüm sağolasın."

Elini Kemal bey'in omzuna attı .
"Bir de sohbetle içeriz olmaz mı? Ama musadenle hanımı görüp geleyim ben."

"Tabi tabi acelem yok, müsade sizin ."

"Sen geç otur salona , bekleme kapıda."

Mustafa bey , eşinin yanına çıkarken salonda bekleyen Erma'ya seslendi.
" Yerleşmeniz için Fatma hanımı gönderiyorum kızım siz oturup rahatınıza bakın."

Karşılıklı koktuklarda ne yapacaklarını bilmeden oturan iki yabancı gözlerini boşlukta gezdiriyorlar , biri Mustafa bey'i diğeri Fatma hanımın gelmesini bekliyordu.

BAŞAKLAR DÖKÜLÜNCE(Tamamlandı)Where stories live. Discover now