-*-

103 27 29
                                    

Sabah masanın üzerinde duran tarih notlarını çantama koydum ve mutfağa geçtim. Masada duran tostlardan birini elime alıp masada oturan annemin yanağına bir öpücük bıraktım. Hızla evden çıkarken annemin başarı dileklerini duyabiliyordum. Bisikletim olmadığı için bugünlük otobüsle gidecektim. Durağa doğru yavaş yavaş yürüdüm. Durakta bekleyen Buğra'yı görüp gülümsedim. O da bana gülümsedi. Buğra ile aynı sınıftaydık. Kumral, uzun boylu, dünya tatlısı kıvırcık bir çocuktu.

"Günaydın." Dedim stresten titreyen sesimi kontrol etmeye çalışarak.

"Günaydın." Dedi o da gülümsemesini bozmadan. Tarih yazılısı için stresli görünmüyordu.

"Bakıyorum da baya rahatsınız Buğra bey." Dedim gülerek.

"Niye rahat olmamam mı gerekiyor?"

"Of tabi sen 10 alsan geçeceksin dersten. Uğraşmana gerek yok." Dedim omzuna hafif vurarak. Güldü, gamzeleri vardı şerefsizin. Otobüs geldiğinde birlikte otobüse bindik. Oturduk birlikte, ikimizde telefonlarımıza gömüldük. İnternetimi açtığımda gelen bildirimlere baktım.

birileri_ : Bir çocuk masumiyetiyle seviyorum seni.

birileri_ : Böyle her bindiğimde düştüğüm salıncak gibisin.

birileri_ : Ne kadar düşsem de asla binmekten yorulmayacağım...

Mesajları gördüğüm an hüzünle gülümsedim, böyle seven birine umut vermek istemiyordum. Çünkü küçücük bir umut yüzünden derin kırgınlıklar bırakabilirdik birbirimizde. Cevap vermek istedim, veremedim. Versem de, o yazıların yanında soluk kalırdı benim yazdıklarım. Telefonu kapatıp önüme döndüm. Buğra'ya baktığımda telefonuyla uğraştığını gördüm. Omuz atıp bana bakmasını sağladım. Telefonu kapatıp bana döndü.

"Elif hanım, bakalım dersine çalıştın mı?"

"Çalıştım tabi."

"İlk soru geliyor."

"Gönder gelsin." Dedim gülerek. Biraz düşündü ve soruyu sordu:

"Haçlı seferleri nedir?"

Düşünmeye başladım. Kolay bir soruydu aslında.

"Hıristiyanların Müslümanların elindeki kutsal toprakları ele geçirmek için yaptığı savaştır."

"Aferin, doğru." Dedi gülerek.

"Peki, Çaka beyliği hangi bölgede kurulmuştur?"

"Bundan kolay soru mu olur be, tabiki Ege bölgesi." Elini uzattı ve yumruklarımızı tokuşturduk. Otobüs okulun önündeki durağa yaklaşınca ayaklandık. Birlikte okula girdik. Sınıfa geçince sırama oturup telefonu aldım elime. Tabiki yine bildirim vardı.

birileri_ : Görüldü atma artık. Cevap ver.

Görüldü atacaktım ki sonra vazgeçtim.

gokyuzuyildizi: Ne dememi bekliyorsun?

gokyuzuyildizi: Boşuna kürek çekiyorsun, farkında değil misin?

Anında gördü ve cevap yazmaya başladı.

birileri_ : Ben o kayığı hareket ettireceğim, gerekirse bir santim yerinden oynaması için yüzlerce kürek çekerim.

birileri_ : Sen sadece önüme fırtınalar koyarsın, bir gün o fırtınaların da dineceğine olan inancım sonsuz.

Ekrana baktım uzun uzun. Bir şey yazamadım. Sonra onun yazdığını gördüm.

birileri_ : Bu arada tarih sınavında başarılar.

~

Merhaba tatlı okurlarım.
Nedense bu hikaye bana çok farklı şeyler hissettiriyor. Mutlu oluyorum yazarken.

Galiba anonim umut dolu yanını benden alıyor. Ve bu beni çok umutlu ve huzurlu hissettiriyor. Her zaman umutların yaşaması yönünde olmuşumdur.

Çünkü bilirim ki:
"Umut en son ölür." 🖤♾

Belki Rüyasın‡Where stories live. Discover now