''Yani Yoongi'nin ifadesinde belirttiği gibi kapının zaten açık olduğunu ve kapalı gibi montajladıklarını mı söylüyorsun?''

''Evet,'' dedim kendimden emin bir ifadeyle. ''Görüntü gerçeğinden ayırt edilmeyecek kadar mükemmel fakat ses detayını düşünememişler.''

''Peki bunu mahkemede delil olarak sunabilir miyiz?''

''Elbette,'' dedim. 

''Peki senin dava dosyalarını incelemene sebep olan detay neydi? İlk fark ettiğin şey?''

''Yoongi telefonundaki asansörü uzaktan kumanda edebilen yazılım hakkında bir bilgisi olmadığını belirtmiş ifadesinde. EASAN'da birlikte bir proje üzerinde çalışıyorduk ve ekibin geri kalanı diğer proje ile ilgilenirken Yoongi ile birlikte kahve içmeye gittik. Ekibin geri kalanı da bizden dakikalar sonra kahve içmeye indiğinde biz işimizin başına döndük. O gün aynı ceketi giymiştik ve laboratuvara geri döndüğümüzde telefonumu Yoongi'nin cebinde buldum. Yoongi'nin ceketleri karıştırıp kendi telefonunu benim cebime attığını düşünmüştüm fakat şimdi kafeteryada olduğumuz süreçte birilerinin telefonlarımızı karıştırdığını ve Yoongi'nin telefonuna şu bilmediğini söylediği, asansörü uzaktan kumanda eden sistemi kurduğunu düşünüyorum.''

''Ekibinizde Yoongi'den hoşlanmayan biri var mı?''

Yoongi ile konuştuklarımız aklımda canlandı. Ona ekibin benden pek hoşlanmadığını söylediğimde kendisinin de bu konudan muzdarip olduğunu söylemişti. 

''Hemen hemen hepsi," dedim kendimden emin bir tavırla.

"Pekala, hemen gidip ifade verelim. Sen videonun montaj olduğunu kanıtla."

Ayağa kalkmaya çalışan Hwa Mi'ye kolundan tutarak engel oldum.

"Duruşma tam olarak ne zaman?"

"İki hafta sonra sanırım. O kadar beklemeyeceğiz herhalde."

"Hayır, bekleyeceğiz," dediğimde Hwa Mi itiraz etmeye hazırlandı fakat buna izin vermedim.

"Bunu yapanları bulmak için iki haftam var."

.....

Ailemle akşam yemeği yemek için gittiğim köşkten apar topar ayrılmama sebep olan ilk şey; Hwa Mi'nin ısrarla bir an önce ifade vermem gerektiğini diretmesi, ikincisi ise Ella'nın çok geç kaldığım için beni defalarca aramış olmasıydı. Her ne kadar annem küplere binecek olsa da akşam yemeğini bir süre ertelemenin kimseye zararı dokunmazdı.

Bu saatte ve bu mevsimde zar zor bulduğum çileklerle birlikte Jungkook'un evinin kapısına dayanıp zili çaldım. Poşete bir sürü çilek doldurduğum için adamın birinden azar bile işitmiştim. Bu mevsimde benim gibiler yüzünden hamile karısına çilek bulamadığını söylediğinde çileklerin yarısını ona vermiştim. Bir çilek canavarı ile yaşadığımı söylemek yerine benim de eşimin hamile olduğu ve çilek dışında bir şey yiyemediği yalanını uydurmuştum.

Blue Side ❧ VWhere stories live. Discover now