üçüncü bölüm

42 8 2
                                    

Medya: Hyunjoo

Dün gece, Kevin'ın bize açıkladığı durum hakkında uzun uzun düşünmüş, yapabileceğimiz tek şeyin bizimle olduğu sürece eğlenceli vakitler geçirmek olduğunu anlamıştım. Aylar sonra gideceğini düşünürsek bize açıklamak için güzel bir zaman dilimi kullanmıştı, biz de bunu kullanabilirdik.

Hem, reşit olmamıza ne kalmıştı ki? İstediğimiz her an yanına gidip onu görebilirdik. Hayallerim her zaman dünyayı gezmeyi de barındırıyordu ve buna Kanada'dan başlamak fena sayılmazdı. Yanımda o ülkeyi bilen biriyle gezmek eminim daha iyi olurdu. 

Zamanı iyi kullanmayı düşündüğüm için bunu ertelemeden yapacaktım, bugünden itibaren tüm zamanımızı iyi geçirmeyi planlıyordum ama ne ile başlasam bilememiştim. 

Okuldan içeriye girerken Hyunjae ve Juyeon'u okulun bahçesindeki banklardan birine oturmuş görünce onların yanına doğru ilerlemeye başladım.

Juyeon bankta oturuyorken yarı uykulu gibi duruyordu, Hyunjae ise ayaktayken heyecanlı heyecanlı bir şey anlatıyordu. Hyunjae genel olarak hiperaktif biriydi, onun durumunu garipsememiştim ama Juyeon'un uykulu durması onun hakkında endişelenmeme sebep olmuştu.

Hyunjae beni görünce el sallayıp yanına gelmemi beklemeye başladı. Ona aynı şekilde karşılık verdikten hemen sonra yanlarına ulaşmıştım. 

Juyeon'un yanına oturduktan sonra yüzüne bakmıştım. Gözleri kapalıydı ama uyuyup uyumadığını anlamamıştım. Tam o sırada Juyeon Hyunjae'nin uzun süre konuşmadığını düşünmüş olacak ki gözlerini açtı ve ona bakan beni de gördü. 

Kaşlarımı çatarken "Bir sorunun mu var?" diye sormaktan alamamıştım kendimi. Tamam, grubun en enerjili üyesi değildi belki ama bu kadar yorgun, enerjisiz olması da normal değildi.

"Dün uyuyamadım pek." derken tekrar gözlerini kapatıp arkasına yaslanmıştı. Hala endişeli bir şekilde ona bakarken zil çalmıştı. Geldiğimden beri ağzını açmayan Hyunjae'ye bakıp ayağa kalktım. Juyeon'da ayağa kalkmıştı ve beraber sınıfa doğru yürümeye başlamıştık.

Benden 20 santim uzun olmasına rağmen Juyeon'un omzuna kolumu koyarak "Herhangi bir sorunun varsa ve anlatmıyorsan bozuşuruz." dedim. Boy farkımız komik durduğu için ikimizin de yüzünde bir gülüş belirmişti.

"Bir sorunum olsa ilk sana gelirim." demiş ve benim kolumu omzundan atarak kendi kolunu omzuma atmıştı.

"Biz burada eşşek başı zaten." diyen Hyunjae Juyeon'un kafasına yavaş bir şekilde vurunca hepimizin yüzündeki gülümseme genişlemişti.

Hyunjae ile yollarımız ayrılırken el sallamış merdivenlerden çıkışını izlemeden sınıfımıza gitmeye başlamıştık.

Sınıftan içeriye girerken dünki curcunaya göre iyi bir sınıf bizi karşılamıştı. Tüm öğrenciler dikkatli ve sessiz bir şekilde sınıfta oturuyordu. Ders programını hatırlamıyordum ama öğrencilerin bu durumu bana dersin tarih olabileceği fikrini vermişti.

Hocanın kimsenin dersinde uyumasına ya da başka şeylerle ilgilenmesine izin vermediği bir tarih dersi. Okulumuz öğrencileri bu öğretmenden cidden korkuyordu.

~

Öğle arasında çocukları toplayıp dün eğlenemedik, onu bugün telafi edelim diyerek lunaparka gitme fikri sunduğumda önce herkes sessizleşmişti. Bu durumda Kevin'ın herkese ailesinin geri dönmesi istediğini söylediğini anlamıştım.

Biraz yalvararak çocuklara tamam geliyoruz dedirtmiştim ve şu an lunaparka giden otobüste 12 erkek 2 kız -Yeji'yi beni yalnız bırakmaması için de uzun bir dil dökmüştüm- oturuyorduk. Bütün çocukların kabul etmesini beklemiyordum, bazılarından reddetmesini bekliyordum hatta ama hepsi kabul etmişti. Yüksek ihtimalle sadece ders çalışarak okul çıkışlarını geçirmek onları da sıkıyordu. 

Eric'in okula yeni geldiği halde bize güvenmesi de hoşuma gitmişti. Kısa sürede en çok yakınlaşacağını düşündüğüm kişi Jacob idi ama Hyunjae ile daha çok takılıyordu. İkisi de maknaeliği üstlenmiş gibiydi.

Sonunda lunaparka gelince derin bir nefes almıştım. Uzun süren araba yolculukları çoğunlukla çekebileceğim bir şey değildi.

"Böyle 14 kişi mi gezeceğiz?"

Younghoon'un sorduğu soruyla 14 kişi bir şeylere binmenin zor olacağını düşünmüştüm.

"3-4 takıma ayrılalım. 14 kişi gezmek zor olur."

Hyunjaenin fikri ile taş-kağıt-makas oynama kararı alarak takımları belirledik. İlk seferde 7 kişi kağıt 2 kişi taş 5 kişi makas yapınca tekrar denedik.

Hyunjae ve Eric taş yapmıştı ve aynı şeyi yapmış olmaları Eric'in "Braincellerimiz birbirine çarpıyor bro." demesine sebep olmuştu.

Los Angeles'tan gelmişti, korecesi iyiydi ama arada cümlelerin içlerine ingilizce kelimeler koymaya devam ediyordu.

Jacob ve Kevin'ın tamamen ingilizce konuşmasından çok daha iyiydi bu durum. Genellikle ne konuştuklarını anlayamazdık.

Uzun süren taş-kağıt-makas turundan sonra kimlerin beraber takılacağı belli olmuştu.

Yeji benimle takılmak istese de bizim dönemden Chanhee ve Changminle aynı takımda olunca pek önemsememişti. Tanıdığı ve sevdiği kişilerdendi.

Benim yanımda ise Younghoon, Juyeon ve Haknyeon vardı. Diğerleri beşer kişilik gruptaydı bizimkisi ise dört.

Herkes kendi gruplarına dağılırken bugünün eğlenceli geçeceğini kolayca anlamıştım.

-

Birkaç saatlik eğlencenin ardından hepimiz ayrılmak için veda ediyorken bugünün gerçekten eğlenceli geçtiğini düşünüyordum.

İlk saatler çocuklarla birlikte yapabileceğimiz her türlü şeyde oynamıştık. Bazen diğerleriyle karşılaşmış, grup olarak birbirimizle oynamıştık.

Haknyeon ile birlik olarak en son korku evine girmeyi istemiştik çünkü korkak olmayan sadece ikimizdik.

Younghoon ve Juyeon girmeden önce en fazla ne olabilir, korkmuyoruz deseler de çıktıklarında yüzleri bembeyazdı ve içerdeyken en çok çığlık atan ikisiydi.

Hava karardığı için diğerleriyle buluşmuş, bir de hep beraber gondola binelim demiştik. En üst kısmın birinde ben diğerinde Yeji oturuyordu ve gondola sadece bizim grup binmişti. 14 kişi olarak doldurmaya yetmiştik.

Daha sonra ise yani şimdi, birbirimize veda ediyorduk ve bazıları iyiki gelmişiz derken mutluluğuma mutluluk katılıyordu.

Bu çocuklar ile ne olursa olsun hayatımın hiçbir döneminde ayrılmak istemiyordum.

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Hyunjoo herkesle yakın ama sanki bazı üyelerin adları daha fazla geçiyormuş gibi hissediyorum bu yüzden her bölümde farklı üyelerle temas kurduracağım rahatsız edebilir zamanla bu durum beni.

Bölümü bir iki kere okudum ama yazım yanlışı ya da garip duran yerler bulamadım bulursanız söylemekten çekinmeyin değiştiririm♡

Az once atmistim hepsi gitmemisaq tekrar atiyorum🤦🏻‍♀️

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 17, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

the boyz in the schoolWhere stories live. Discover now