1.1

2.2K 177 161
                                    

Selaaaam. Arayı fazla açtım sanırım. Hafta sonu Masum Bir Aşk'a bölüm gelicek. Belki Element Savaşlarına da. Neyse sizi sıkmayayın keyifli okumalar.

{Bölüm - Yedinci Ev~Dolunay} }

Damla: Anonim iyi misin 3 gündür yazmıyorsun. (İletilemedi)

Damla: Aman bana ne ya tanımadığım biri için niye endişeleneyim ki. (İletilemedi)

Telefonu kapayıp cebime attım. Her ne kadar kabul etmek istemesemde içimde bir yerlerde anonimi merak ediyordum. Bir anda ortadan kaybolmuştu. Gözlerimi sıradan çekip kapıya baktım. Serkan içeri girdi. Gülümsedim ama gülümsemem yüzümde soldu.

Göz altları morarmış ve gözlerinin içi kızarmıştı. Onu daha önce bu kadar bitkin görmemiştim. Keşke şuan gidip yanına neyin var diyip sarılsaydım. O kadar çok isterdim ki onu sarmayı, kokusunu içime çekmeyi.

Sıradan destek alarak ayağa kalktım.
Dün de okula gelmemişti zaten. Yanına gittim. Bir süre sırasının başında bekledim ama beni fark etmedi. O ara da Pelin içeri girdi. Yanıma geldi ve çantasını Serkan'ın yanına koydu. Ardından yarım ağız sırıttı ve bana baktı.

Serkan'ın bakışları bize döndü. Gözlerimi kaçırdım. Yutkundum ve sınıf kapısına yürüdüm. Kapıdan çıkmadan onlara baktım. Serkan başını sıraya yaslamıştı, Pelin de öylece oturmuş sırıtarak bana bakıyordu. Sınıftan dışarı çıktım.

Merdivenlerdem aşağı inerken yukarı çıkan Ezgi'ye denk geldim. Gülümsedim, o da bana karşılık verdi.

"Günaydın. Zil çaldı sayılır nereye?"

"Sana da günaydın. Biraz hava almak istedim."

Anlayışla başını salladı. Eliyle omzumu sıvazladı.

"Neyse ne! Hadi senle sınıfa geleyim."

Güldü. Bende kıkırdadım ve koluna girdim. Beraber sınıfa gittik. Sınıfa girdiğimiz an zil çaldı. Gözlerimi devirdim. Zaten çalmasa şaşardım.

Kısa süre sonra herkes ve ne yazık ki hoca geldi. Hoca herkese dahil değil. Onlar adeta Azrailin vücud bulmuş halleri. Kafamı iki yana sallayarak beynimde ki boş düşünceleri savdım.

Tahataya yazılan rakamlar ve harflerden dersin matematik mi türkçe mi olduğunu anlayamadım. Matematik olsa harfin ne işi var. Gözlerimi kırpıştırdım. X varmış onu yana almışız o olmuş bu olmuş sonucunda ders matematikmiş. Gözlerimi devirip başımı sıraya yasladım.

Üç kelime MATEMATİKTEN NEFRET EDİYORUM! Hoca soru yazıyordu ve birileri parmak kaldırıp çözüyordu. Dersin sıkıcı ilerleyişine dayanamayıp gözlerimi Serkan'a çevirdim.

Tahtaya odaklanmış soruyu çözmeye çalışıyordu sanırım. Pelin kafasını sıraya koymuş uyukluyordu. Memnuniyetle gülümsedim.

O an Serkan'ın bakışları bana döndü. Gülüşüm yüzümde dondu kaldı. Kirpiklerimi birbirine vurdum. Kaşları havalandı. Zorla gülümsedim. Elimi kaldırıp el salladım.

"Buyur Damla kalk çöz soruyu."

Gözlerim dehşetle açıldı. Elimi anında indirdim ve kafamı hocaya çevirdim.
Sırıtarak bana bakıyordu. Sınıftan kıkırtılar geliyordu. Göz ucuyla Serkan'a baktım. Dudaklarını birbirine bastırmış gülmemek için direniyordu.

Hocaya baktım tekrardan ve gülümsedim.

"Ben yapmayayım hocam. Sonra arkadaşlarımın kafası falan karışır hiç öyle aksiyona gerek yok."

DİNLE BENİ Bİ ||TEXTİNG|| TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin