"Ben sana görücü usulü randevular ayarlamaya çalışırken ve sen bunu kabul etmişken söylesene kim bu kadın?"

Görücü usulü randevu da neydi? Ayrıca neden bu kadar bağırıyordu ki?

"Sakin ol ve içeri geç istersen. Böyle kapının önünde bağırmaya devam edeceksen tek başıma gireceğim çünkü."

Bakışlarımı zorlukla manzaradan aldığımda içeri giren kadınla göz göze geldim ve bu biraz beni ürküttüğü için bakışlarımı yeniden manzaraya yönelttim.

"Evet, seni dinliyorum Taehyung. Umarım mantıklı bir açıklaman vardır."

"Ella, gel yanıma!"

Taehyung'un bana seslenmesi ile birlikte ürkek bir şekilde arkama döndüm. Karşılıklı bir şekilde oturduklarını gördüğüm anne-oğul arasında bakışlarımı hızla gezdirdim. Ağır adımlarla Taehyung'un yanındaki boşluğa geçtiğimde Taehyung elime uzandı ve elimi sıkıca tuttu.

Taehyung'un elimi tutması ile birlikte azıcık rahatlasam da annesinin bakışları çok korkunçtu! Sanırım beni öldürmek falan istiyordu!

"Bana görücü usulü randevu ayarlamana gerek yok çünkü ben evleneceğim kadını buldum. Onunla iyi anlaşmanı umut ediyorum." diyen Taehyung bir anda ayaklandı. "Ben üçümüze kahve hazırlayayım." diyerek tezgaha doğru ilerleyen Taehyung'un ardından bir süre baktım.

Evleneceği kadın derken? Ben miydim?

Parmağımı kendime doğru uzatmış düşünüyorken boğazını temizleyen kadın ciddi bir ses tonu ile sordu.

"Güzel olduğun için oğlumun aklını çelmiş olmalısın."

İltifat mı ediyordu bana?

"Teşekkür ederim siz de çok kaçıksınız." dedim gülümseyerek.

"Anlamadım?"

"Sevimli demek. Jimin öyle demişti."

Gözlerini deviren kadın bu kez daha ciddi bir tavra büründü.

"Nerelisin? Ailen ne işle meşgul?"

Önce yutkundum ardından derin bir şekilde aldığım nefes boğazıma takıldı ve öksürmeye başladım. Sehpanın üzerinde duran sürahiden bardağa su doldurup birkaç yudum içerken hâlâ Taehyung'un annesinin bakışlarını üzerimde hissediyordum. Şöyle bakmasa olmaz mıydı? Konuşacak cesareti bile bulamıyordum çünkü.

Blue Side ❧ VWhere stories live. Discover now