1.Bölüm

263 15 10
                                    

Öncelikle herkese merhaba! Yeni bir hikaye, yeni bir macera ve yeni bir yolculuk...

Umarım bu yeni yolculukta beni yalnız bırakmazsınız.

Ben bir alt satıra ilk tarihimizi bırakacağım, dilerseniz sizde ilk başlama tarihinizi o satıra yorum yapabilirsiniz.

30.06.2020

Kucak dolusu sevgilerle keyifli okumalar dilerim...

*

1.BÖLÜM 

Mucize...

Kucağımda tuttuğum varlığı (ya da kişiyi mi demeliydim) açıklayabilecek tek kelime, kesinlikle bir mucize olabilirdi.

Neredeyse her gün bu mucizelerin dünyaya merhaba demelerine tanıklık etsem de, galiba bu duruma hiç alışamayacaktım. Sanki ilk defa dokunuyor, görüyor ve hissediyormuş gibi gözlerimi onlardan alamayacaktım.

Kollarımı sabit tutmaya, kucağıma aldığım bu küçük prensesi huzurlu uykusunda rahatsız etmemeye çalışıyordum. O kadar masum ve güzeldi ki, insanın karşısında gözleri kamaşıyor ve nutku tutuluyordu. Şimdi de olduğu gibi bu hissettiklerimden dolayı, her zaman iyi ki diyordum.

İyi ki bu mesleği yapıyorum. 

İyi ki zamanında bu meslek için yolumda duran herkesi kaşıma almışım. 

İnsan mutlu olabileceği meslek ne ise onu yapmalıydı. Tabi ki her meslekte maddiyat ve prestij gibi kriterler önemliydi ama önemli olan bunlar değil, aşkla yapılabilecek bir meslek seçilmeliydi. Yanlış bir tercih yapılırsa ömür boyu bir pişmanlık ve mutsuzluk içinde yaşardı bir insan bana göre.

Karşımda ki yatakta yatan bu mucizenin annesi ise gözleri dolu halde bana ve kucağımdaki bebeğine bakıyordu. Hala inanamıyor gibiydi sanki. Böyle bir mucizeye sahip olduğu için de ayrı bir şanslıydı. Eminim o da benim gibi düşünüyordu.

Beni daldığım düşüncelerden çıkaran annenin sorduğu soru oldu. "Bugün buradan taburcu olabileceğiz değil mi?"

Gözlerimi kucağımdaki bebekten çekip bana bakan çiçeği burnunda taze anneye çevirdim. "Evet, dün eşinizle de konuşmuştuk. Hastaneye gelip çıkış işlemlerinizi yapacaktı." diye cevap verdim.

Gözleri dolu dolu bakıyordu bana. Ya çok duygusaldı ya da hala hormonlarının ona verdiği etkinin içindeydi. "Teşekkür ederim. Her şey için. Yanımda olup, destek verdiniz. Siz olmasaydınız tek başıma bu doğumun üstesinden gelemezdim."

Evet, biraz zorlu bir doğum olmuştu ama bunun da üstesinden gelebilmiştik beraber. Böyle şeyler duymak gerçekten çok hoşuma gidiyordu. Bu bir egonun tatmin olması değildi. Böyle cümleler duymak bana işimde ne kadar başarılı olabildiğimin ve daha da başarılı olabileceğimin bir göstergesiydi. Bu sayede yaptığım tercihlerin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anlıyordum.

"Rica ederim. Bu benim görevim." Gülümseyerek kucağımda tuttuğum bebeğe baktım daha sonra ise kızına büyük bir sevgi ile bakan annesine "Size mi vereyim yoksa yatırayım mı?" diye sordum.

"Bana verin lütfen. Ondan bir dakika bile ayrı kalmak istemiyorum."

Ah, onu o kadar iyi anlıyordum ki. Ben de ilk zamanlarımda bebeğimi kucağımdan ayırmak istemiyordum. Sanki bir an kucağımdan ayırsam ellerimden kayıp gidecekmiş gibi hissederdim. Aklım çıkardı hep ondan ayrı kaldığımda. Bebeğe dikkat ederek yavaşça annesinin kollarına koydum. Kollarına aldığı bebeğini uyandırmadan kokusunu içine çekti ve bana baktı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 10, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

BERGÜZARWhere stories live. Discover now