Bölüm 2

6.6K 156 27
                                    

Eve girdiğimizde Serra ayakkabılarını dolaba yerleştirirken ben çoktan bizimkilerin yanına çıkmıştım.

Odamda oturmuş film izliyorlardı.

Hemen Sümeyye'nin yanına oturdum.

Bu arada Sümeyye ve Savaş nişanlıydı. Bunu sadece aileler ve biz biliyorduk. Sümeyye kimsenin dilinde kendi isminin olmasını fazla istemezdi. Savaş ne kadar odun olsa da Sümeyye için romantik bir adama dönüşüyordu. Sümeyye asla Savaş'tan romantik hareketler istemezdi orası da ayrı.

"Nerede o Ece? "

Serra'nın sinirli olduğunu belli eden cümleden sonra Sümeyye direkt beni gösterdi.

"Ya insan savunur der bu kız sınava girecek bunu kurtarmam lazım gözü açık gider. Merhamet kalmamış kimsede cık cık cık."

Sümeyye olaya atılarak hayatı bir karar verdi. "Hiç kusura bakma ama ne yaptıysan Kuzumu baya bir kızdırmışsın Ece"

Cümlenin ardından hepimiz kahkaha atmıştık. Serra biraz beni hırpalasa da bana vuracağı yerde minder fırlatıyordu. Vallahi ne yalan söyleyeyim beni en az hırpalayan kişi.

Film için aldığımız karar internet yüzünden hevesimizi kursağımızda bırakmıştı. Bizde dışarı çıkma kararı aldık.

Bizimkilere haber edip dışarı çıktık. Fikrimiz bakkaldan çekirdek-kola ikilisini alıp çocuk parkına gitmekti.

"Evet ya az sallanır kaydıraktan felan kayarız."

Serra'dan çıkan fikir 4 evet alarak uğurlanmıştı.

Yanlış okumadınız 20-21 yaşındaki gençler çocuk parkına gidip eğlenecektik. Olamaz mıydı?

Tabikide olurdu.

Bakkala girdik. Çekirdek ve kolayı kapıp Yakup abinin yanına gittim.

"Kolay gelsin Yakup abim."

-"Sağolasın kızım hoş geldiniz."

"Hoş bulduk" Hep bir ağızdan çıkan cümle Yakup abiyi gülümsetmişti.

"Ece beraber vereceğiz parasını."

Sümeyye'ye imalı bir bakış attım. "Bu sefer benden olsun."

Aldıklarımızın parasını verdim.

-"Hadi benden de size birer çikolata seçin alın istediğiniz kadar."

Yakup abi hepimize birer çikolata ısmarladı. Çikolataları seçerken marketteki yeni oldukları her hallerinden belli olan iki çocuğun bana ve Sümeyye'ye baktığını gördüm. Her ne kadar takmayıp önüme dönsemde Sümeyye'ye bakan çocuğun ıslık çalması bardaktan taşan son damla olmuştu.

"Siz yenisiniz galiba burada." diyerek söze atıldım.

Sümeyye anlamadığı her halinden belli olan bakışlarını bana çevirdiğinde geride kalması için işaret verdim.

-"Yeniysek ne olmuş?"

"Yeni olduğunuz belli. Çünkü eğer buralı olsaydınız bakıp ıslık çaldığın kızın nişanlısı olduğunu ve o nişanlısının da acayip sinirli ve soğuk ayrı zamanda mahalledeki boks salonunda antrenörlük yaptığını bilirdin."

-"Eee.." dedi gevşek bir sesle.

"Kısacası dayak yiyeceğinizi bilirdiniz."

-"Dayak yiyecekmişiz duydun mu?"

Mahalle Klasiği/Akşam Güneşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin