virtuoso // jaeyong

8

doyoung:
hey jaehyun

jungjae:
?

doyoung:
fotoğrafı çok iyi değil miydi?
tanrım o çekik koyu gözleri
ve aralıklı pembe dudakları
beni bitirdi, ah tanrım.
görüldü | 20.00

jaehyun yazıyor...

jungjae:
fena değil.

doyoung:
tanrım, ne?
fena değil mi dedin!

jungjae:
evet öyle dedim?

doyoung:
tanrım o çok güzel
görmüyor musun?

jungjae:
daha iyilerini gördüm demek istedim dongyoung.

doyoung:
daha iyisi yok, o kusursuz biri!
gün geçtikçe sanki ona
daha fazla aşık oluyorum

jungjae:
bu güzel?

doyoung:
yüzüne baktıkça içim gidiyor
bu kaçıncı evre söylesene!

jungjae:
bilmiyorum.

doyoung:
sence onun karşısına nasıl çıkabilirim
çok çıkmak istiyorum ama korkuyorum

jungjae:
bu işlerden pek anlamam doyoung.

doyoung:
dedi, eskiden beş senelik ilişkisi olan kişi.

jungjae:
şimdi ilişkim yok?

doyoung:
eunha'yı nasıl tavladıysan
bana da öyle tavsiye ver işte
yapabileceğini biliyorum.

jungjae:
bir anda çıktık işte doyoung.
bilmiyorum, tamam?

doyoung:
bende senin gibi karın kası mı yapsam?
vücuduma sağlıklı bakmalıyım
evet ona layık biri olmalıyım!

jungjae:
ne istersen yap.
gitmem gerek.

doyoung:
hey, görevini almadan gidemezsin!
edebiyat ortak dersiniz bu yüzden
onunla yan yana otur bir nevi arkadaş gibi
ondan olabildiğinde bilgi toplamaya çalış

jungjae:
denerim dongyoung.
görüşürüz.

doyoung:
çok sağ ol jaehyun!
eğer onunla bir gün çıkarsam
sana bir yemek borcum olsun
görüldü | 21.30

—
🖤