"Günaydın." Kulübe girince herkese selam verdim, çoğunluk burdaydı. Ders saatim gelmeden önce buraya uğramak istemiştim ama gelip hemen geri gidemeyeceğim için yarım saat kadar yeni gelen ilk dönemlerle üst dönemlerin muhabbetini dinledim ardından ders saatimin yaklaştığını söyleyip dışarı çıktım, ilgimi çeken hiçbir şey orda yoktu.Kampüsün arkasındaki bir yerde sigara içmek için bir mermere bağdaş kurdum ve sırtımdaki gitarı kılıfından çıkardım. Tellerini değiştirmem gerekiyordu. Dersten sonra işe gitmem lazımdı, bu aralar fazla müşteri geliyordu bu yüzden normalden daha fazla yoruluyordum. Eve gidince sadece uyuyordum.
Gitara yoğunlaşmışken yanımda bir gölge hissettim, asil görünüşüyle sigara içen Jay'i gördüğümde sadece birkaç saniye bakmıştım sonra işime döndüm. Sigarasını içerken beni izlediğini fark etmiştim ama ona izin verdim, bu kadarını yapabilirdim.
Dudaklarının arasındaki yara istemsizce dikkatimi çekiyordu. Sadece yara değil heykel gibi duran tüm yüzü dikkat çekiciydi. Herhangi birinin kusur olarak görebileceği şeyleri mükemmel taşıyordu.
Jay kulübe ikinci dönem başında katılmıştı ama onunla daha sonradan o yanlışlıkla benim iş yerime geldiğinde onu geri göndermeye çalışırken beni durdurduğunda tanışmıştık.
İstemsizce gülümsedim ilk başlarda sadece konuşmak istiyordu ama sonradan cesareti daha da güçlendi.
"Bu teli biraz daha sıkıştır." Aniden eli görüş açıma girdi. Ellerimiz birbirine değdiğinde yavaşça kendi elimi geri çektim. "Hım, teşekkürler."
"Ben teşekkür ederim." Sesimi çıkarmadım. Neden teşekkür ettiğini bilmiyordum ama eğer sorarsam altından kalamayacağım bir şey gibi hissettim.
"Kendine... Birini..." Jay'in yarım bıraktığı cümlenin ne olduğunu anlamıştım, kafamı ona bakmak için kaldırdığımda bana biraz daha yaklaşmış olduğunu fark ettim. "Daha bulmadım..." İlk geldiği zamanlarda bana neden bu işi yaptığımı sormuştu, neden kim olduğu belli olmayan erkeklere hizmet ettiğimi.
Ona sadece kız arkadaşı olan erkeklerden hoşlandığımı söylemiştim, bahsettiğim şey kız arkadaşı varken benimle olması değildi. Kız arkadaşına verdiği ilginin birazını istediğimdi.
Gözleri bana öyle bakıyordu ki çekiliyormuş gibi hissediyordum, bana sahip olmak istediğini bağırıyordu. Biraz erotik bir bakış bile sayılabilirdi.
"Bu kadar arzulanmaya alışık değilim... Bu bakışların..." Kafamı iki yana sallayarak tekrar kırmızı gitarıma baktım. Gitarın işi bitmişti bu yüzden kontrol etmek için tekrar kucağıma aldım ve birkaç deneme yaptım. Üzerimde olan bakışlara artık alışmıştım.
Alışmıştım.
Bu düşünce yerimde kalakalmama neden oldu, "Peki ya... Pes etmezsem..."
Düşüncelerimin arasına Jay'in sesi girdi. "Savaşmaya devam edersem..." Bağdaş kurduğum dizlerime ve gitarın tellerinde olan elime bakmaktan başka bir şey yapmıyordum.
"Bir gün kazanabilir miyim?"
Onu duymamış gibi birkaç nota denedim, ardından gitarla hafif bir şeyler çaldım ve mırıldandım.
"Who knows
If I
Ready or not
Only time will tell
Who knows
If we are
Ready to make this something.""Hayır. Kazanamazsın."
Gitarı çantaya koyarken ona tekrar bakmamıştım. Bakışlarıyla beni eritecek olsa bile bakmadım.
-
2 Namuslu Adam ve 1 Fahişe
sunoo
JAKE HYUNG
KAMP İÇİN OLAN BELGEYİ İMZALAMADAN GİTMİŞSİN
DÖN GERİ ÇABUKsunghoon
yarın imzalar yasunoo
gelmez bir daha yoğunlaşmıştır onun oralar
hazır burdayken imzalasın
dersten çıkınca yine uğrajake
kamp ne
şu her yıl yapılan ve benim gitmediğim misunoo
evet ama bu yıl tüm senin dönemindekiler geliyor bu yüzden senin de geleni istiyorlar
emin olabilirsin ki reddetmeyi denedim ve asla kolay değil.jake
tamam çıkışta gelip bakarımsunghoon
jay de geliyorjake
canı isterse gelsin
zaten o kalabalıkta yanıma yanaşamazsunoo
aylardır bu kadar çabalaması bile şaşılacak olay ciddensunghoon
jake'in burnunun sürtülmesine bizzat yardımcı olacağım ilk fırsattajake
siktir sunghoon-