76. Bölüm Uyum

7.7K 361 47
                                    

Bir üzüm ve bir üzüm daha... Elimde kocaman bir salkım tepemden aşağı sarkıtmış haldeydim. Ağzımla üzüm tanelerini koparıyor bir bir güzelim meyveleri mideye indiriyordum. Kucağımda ki meyve tabağını kurcalayıp hoşuma gidecek bir başka meyve bulmaya çalıştım. Sonunda vazgeçmiş kulaklarıma küpe yaptığım kirazları mideye indirmiştim....

Önümde mahşer yerini andıran bir koşuşturma yaşanırken ben haremde gününü gün eden sultanlar gibiydim.

Zevkimi doruklara çıkartıcak tek şey birinin şuradan geniş yapraklarla bana hava tutmasıydı . Oda olursa eğer tamamım demekti.

Ben kendi köşemde yerel Phuket'imi yaşarken hemem önümde çekilen film bambaşkaydı. Bir düzine insan birbirine çarparak koşuşturuyor düğünümü ... pardon Esin'in düğününü planlamaya çalışıyorlardı.

İçlerinde en telaşlı en eli ayağı birbirine girmiş olan Anıl'dı. Düğün gününe hepi topu on gün kaldığından olucak ne yapıcağını bilemez haldeydi. Tüm kararlarını baştan sorguluyor,gelip bana soruyor sonra Esin için diyordu.

Havaya attığım üzümü yakalayıp mideye indirdim. Yüzümde sırıtış bağdaç kurmuş çırpınan dostlarımı koca adayımı izliyor haz duyuyordum.

Sonuçta bunca zaman ayakta uyutulduğum için bu kadar zevki hak etmiştim.

Üstelik içim aşırı rahattı. Anıl'a bu konuda yüzde yüz güveniyordum. İşinin ehli bir adamdı ve düğünümüzün mükemmel olacağından hiç şüphem yoktu. Dolayısıyla o planlamaları yaparken ben üzüm yemişim müzik dinlemişim dalga geçmişim sorun değildi.

Etrafında semazen gibi dönen Anıl başı dönüp sandelyelerden birine oturduğunda kahkaha attım. "Sevimli ama bu çocuk ,bazende kıyamıyorum. "

"Ela!" Sözlerim koşarak yanıma gelen Esin ve bana gösterdiği bir sayfa dolusu masa örtüsü seçeneği ile yarım kalmıştı. Hepsi birbirinin neredeyse aynı olan tonlar arasından seçim yapmamı istiyorlardı. "Anıl dediki bu tonlar farkıymış. Sence hangisi Ela? "

İşte her yumuşama evresine geldiğimde bu sahne yaşanıyordu. Beni bunca zaman bu şekilde ayakta uyutmuşlardı ve ben yemiştim.

"Buna neden sen karar vermiyorsun?" Tek kaşım havada konuşmuş bıyık altı sırıtmıştım.

"Şey...." Gözleri kocaman açıldı. Yanında dikilen Özgür boş bakışlarla aynı tonlarda gözüken renklere bakıyor hangi pembenin diğerinden ilgi çekici olabileceğini kestirmeye çalışıyordu. "Sen bu işlerde daha iyisin malum."

Başımı salladım. Bunca zamandır bu yalanları işitip nasıl şüphelenmedim anlamıyorum. Şimdi Faruk'a hak veriyordum. Kendimi saf hissetmeye başlamıştım.

"Hem sen benim düğün planlamacımsın."

"Senin..." Üstüne bastıra bastıra söylemiş gülümsemiştim. "...düğün planlamacın şunu beğendi. "

"Bunun diğerlerinden ne farkı var şimdi?" Söylenmeye başlayan Özgür evlilik şart mıydı ? Bekarlık sultanlıktır adlı konuşmasını yapıyor mızmızlanıyordu.

Onun için şu hayatta en büyük işkence alışılmış geleneksel bir hayattı. Evli mutlu çocuklu üçlemesi onun için korkutucuydu.

Hayattan en büyük arzusu hep üç kız ayaklarının üzerinde durarak kimseden destek almadan kendi kendimize yetmemiz olmuştu.

Özgür için dostluk kardeşlik herşeyden önemliydi. Belkide bu yüzden dostum dediği kişi için gözü kara tehlikeleri göze alırdı.

Şimdi Ela'sının evleniyor oluşunu kabul edemiyor olmalıydı. Her ne kadar Esin evleniyor gibi rol yapsalarda gün boyunca hatta son bir haftadır hala vazgeçebileceğimize dair laf sokup durmuştu.

Taş Kalpli Barbie ( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin