Milyarlarca yıl sonra...

2.1K 107 12
  • Dedicated to Sevgili KIZIM a
                                    

Bölüm 1

İnsanoğlunun uzaya çıkışından milyarlarca yıl sonra, yeryüzünde yaşayan hiçbir canlı kalmamıştı. Güneşin, yapısındaki hidrojeni yakarak, helyuma dönüştürmesi sonucunda kütlesi giderek azalmakta, aksine hacmi artmaktaydı. Güneş eski halinin üç yüz katı haline erişmişti.

Son insan öleli birkaç milyar yıl olmuştu. Tüm ruhlar zaman kavramını kaybetmiş bir durumda bekleşiyorlardı. Güneş'in sıcaklığından yeryüzündeki bütün sular buharlaşmış, Dünya artık kupkuru bir kaya parçası haline gelmişti.

Yaşamları boyunca kendilerini geliştirmiş gelişkin ruhlar, yeryüzünde serbestçe dolanıyorlardı. Kutuptan kutba akan manyetik alan, ruhların Dünya'dan ayrılmalarını engelliyordu. Geçmiş zamanda bu etki Van Allen kuşakları olarak adlandırılırdı. Güneş o kadar büyümüştü ki Merkür ve Venüs gezegenlerini yutmuş, Dünya'nın yörüngesini yalamaktaydı. Dünyanın erimeye başlaması yakındı.

Gelmiş geçmiş tüm ruhlar kendi hayal âlemlerinde, yaşadıklarını bir rüya gibi hatırlayıp, anılarına göre şekillendirdikleri halüsinasyonlar ile vakit geçiriyorlardı. Kimileri mutluluk içinde kimileri de azap içindeydi.

Hikâyemiz bu ruhlardan biri ile ilgilidir. Kendisi kuraklığın ve sıcaklığın ortadan kaldırdığı son nesilden biriydi. Adı Ononilo olan bu ruh yaşamının son anına kadar bir arayış içindeydi. Acaba ölümden sonra tüm ruhlar nereye gidecekti. Ononilo eski efsaneleri okumuş ve eski nesillerden aktarılan bilgilerle kendini geliştirmişti. Yitip giden çok eski kaynaklar, iyilerin bir yere, kötülerin ise başka bir yere gideceğini söylüyordu. Bu ayrımın neye göre olacağını tam kestirememişti.

Bir kaçıştan söz ediliyordu. Ama nereye ve nasıl işte bunu bilemiyordu.

Ruhların Kaçışı (SY)Where stories live. Discover now