"Gel önce yemek yiyelim."

Merdivenleri inerken ellerinden biri göğsüme tutundu.

"Yemek mi aldın? Kırmızı şeylerden de aldın mı?"

"Çilek, o kırmızı şeylerin adı. Henüz onlardan alamadım ama akşam birlikte çıkıp alırız."

"Ama nasıl yürüyeceğim?" diye endişeyle sordu.

"Seni böyle kucağımda taşırım" dedim gülerek fakat Ella'nın huzursuz ifadesine rastladım.

"Ya onlar bizi bulurlarsa?"

Hâlâ korkuyor olmalıydı. Bu kadar masum bir varlığa nasıl kıyabilmişlerdi?

"Belâlarını da bulmuş olurlar böylece Ella. Sen onları dert etmeyi bırak tamam mı? Kimseye vermem seni."

Ella gözleri kısılana kadar gülümseyince bakışlarımı ondan aldım ve sandalyelerden birine oturmasını sağladım.

Karşısına geçmek yerine sandalyemi yanına çektim ve hamburger paketlerini tek tek açtım. Ella iştahlı olduğundan ve ben de hamburgere doyamadığımdan on tane menü almıştım.

"Bunların adı ne?"

Ella işaret parmağını hamburgere doğru uzatmıştı ve merakla bakıyordu.

Çok sevimliydi! Şapşal balık!

"Hamburger" dedim ve bu kez diğerlerini sormaya çalışmadan tek tek açıkladım.

"Bu mini pakettekiler soslar ve bunlar da patates kızartması."

"Aaa, zihnimde bu kelimeler var ama ne için kullanıldığını bilmiyordum."

Ella'ya bakıp düşündüm biraz karmaşık konuşuyor olsa da koluna yapılan iğneler, zihninde var olduğunu iddia ettiği kelimeler onu deney malzemesi olarak kullandıklarını düşündürüyordu ve umarım düşündüğüm şey doğru olmazdı.

"Hadi balık kız, konuşma da yemeğini ye! Sıcakken daha lezzetli oluyor."

Ella usulca başını salladığında patates kızartmalarından birini ranch sosa batırıp ağzına götürdüm ve minik bir ısırık aldıktan sonra uzanıp hepsini yutmasıyla birlikte güldüm.

"Çok sevdin herhalde" dediğimde sosa batırdığı patatesi yiyeceğini düşündüm fakat o da benim az önce yaptığım gibi bana uzattı. Eh, geri çevirecek halim yoktu!

Ella patatesi yutmamı bekledikten sonra hamburgerlerden birini iki elimin arasına aldım ve Ella da beni izledikten sonra aynısını yaptı. Çabuk kavrıyordu.

Bir ısırık aldığı hamburgerin ardından "mmm" diye mırıltılar çıkarıp başını iki yana ritmik bir şekilde salladığında dudaklarımdan ıslık şeklinde bir gülüş firar etti. Kendime hamburger arkadaşı bulmuş olmam oldukça hoştu.

Bir süre sonra beşinci hamburgerini yiyen Ella'yı hayretle baktım. Gerçekten günlercekaldığını falan düşünmeye başlamıştım.

Patatesini batıracak sos bulamayınca Ella bana doğru döndü ve dudağımın kenarına bulaşan sosu baş parmağıyla alıp parmağını emip patatesi de ağzına attı. Bununla birlikte öylece kalmıştım. Hayır dudağımın kenarına bulaşan sosu yemek için beklemesine karşılık gülmeli miydim yoksa dudaklarımın kenarında hissettiğim dokunuşu yüzünden etkilenmiş olmama ağlamalı mıydım?

Blue Side ❧ VHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin