1.Bölüm:"Başlangıç"

1.1K 150 225
                                    

Küçük sanılan kalplerin günü gelince büyüdüğünü veya bizim onların büyüdüğüne şahit olacağımız hikayemize hoş geldiniz. <3 

instagram: edanin_hikayeleri

"Belki de yeni bir başlangıç yapmanın vaktidir. Yeni bir başlangıç için her şeyi yıkmanın vakti."-Sabahattin Ali

#La Casa de Papel-My Life Is Going

***

Yüksek merdivenleri hızla tırmandığımı hissederken ayağımın altında bulunan boşluğa bastığımda sırtımda bir yanma ve acı hissettim. Küçük bir çığlık ağzımdan kopup odanın içinde yankılandı. Gözlerimi açmamla bir rüyadan uyandığımı fark ettim. Annemin odaya girmesiyle yüzüme düşen saçları kenara ittim.

"Aleda! Bir şey oldu sandım."

Yüzümü buruşturarak ayağıma dolanan çarşafı kenara ittim.

"Oldu zaten annecim, düştüm!"

Annem gözlerini devirirken kapının yanına gitti. Mırıldanmaları bitmek bilmezken söylenmeyi ihmal etmedi.

"Üstünü giyin, bugün ilk gün unutma!"

Kapıyı kapatınca ister istemez yüzümü buruşturdum. Nasıl ilk gün ya? O kadar hızlı mı geçmişti tatil? Sanki bir gün uyumuş ertesi uyanmış ve okulun başlayacağını öğrenmiştim. Göz açıp kapayıncaya kadar geçmişti! Annemin ütüleyip, koltuğun üzerine bıraktığı formamda gezindi gözlerim. Umarım bu etek boyunu bu şekilde kullanmam gerekmiyordur diye düşündüm. Bu çok uzundu!

Elimi yüzümü yıkayıp üstüme formamı geçirdim ve geçirirken de eteğimi tişörtümün altına saklayacak kadar yukarıya çektim. Çantamı alıp yemek masasının altına bırakıp yerime oturdum. Babam her zamanki güler yüzüyle bir şeyler okuyordu. Yanağına ufak bir öpücük kondurmama rağmen bana bakmamasına gözlerimi devirdim.

"Baba gazete kaçmıyor ama ben birazdan kaçıyorum, haberin olsun."

Gazeteyi gözlerinin önünden hızla çekip bana döndü.

"Kimle? Nereye? Ne zaman?"

Ağzıma attığım salatalığı çiğnerken kıkırdamaya başladım. Annemde tam o sırada elinde kocaman bir tabak menemenle içeriye girdi. Ekmeği elime alıp hazır olda beklemeye başladım. Tabağıma biraz döküp birazda babamın tabağına ekledi ve her zamanki gibi kendine en son kalan neyse onu koydu. Mutlulukla gülümseyip kahvaltımı yapmaya devam ettim.

"Okulum tam olarak nerede?"

Sorumla beraber annemin göz devirmesini ve babamın bana kızgın bakışlar atmasını umursamadan omuz silktim. Zerre kadar ilgimi çekmiyordu yeni okulum.

"Eve yakın merak etme."

Menemenimi son gaz yemeye devam ederken babam bardağında bulunan son yudum çayını aldı ve ceketini giymeye başladı. Bende ağzıma attığım son lokmamla çantamı alıp çoktan ayakkabılarını giyen babama yetişmeye çalıştım.

"Kendine dikkat et, bir şey olursa ara."

Babamın anneme her zaman olan uyarılarıydı bunlar. Annemin birkaç hastalığını annemden bile daha çok düşünüyordu. Liseli aşıklar gibi dolanıyorlardı etrafta.

"Aşkınız bittiyse ayakkabılarımı giymek istiyorum canım çiftim."

"Bizim aşkımız öyle kolay kolay bitmez Aleda hanım."

Babamın coşkuyla söylediği cümleye sırıttım. Mutlaka babam gibi bir sevgilim olmalıydı. Hem deli dolu hem de aşık!

Ayakkabılarımı giyip annemi öptükten sonra koşar adım arabaya ilerledim. Babam sürücü koltuğuna geçmiş beni bekliyordu. Arabayı çalıştırıp mahallenin aşağısına doğru ilerledi. Güzel bir mahallemiz vardı. Çocukların sokağında top oynadığı, insanların akşamları kaldırımlarda oturduğu, komşunun sıkıntıya düşen komşuya yardımda bulunduğu şirin bir mahalleydi. Bende bu mahallenin deli kızı oluyordum. Dedikoducu tayfayı bulduğum an laf sokmadan duramıyordum. Arkadaşlarımın aksine sürekli çocuklarla oynuyordum. Ama memnundum halimden. Buraya taşınalı bir ay gibi kısa bir süre olmuştu. Ama herkesle çok iyi anlaşmıştık.

Lise Devriyesi(Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin