ASİSTANIM

4.Bölüm

Bindiğim son model arabaya hayranlık ile bakıyordum. Emniyet kemerimi taktım ve yolu izlemeye başladım. Eve geldiğimizde yavaşaça emniyet kemerimi açtım ve "İyi günler Barlas Bey" dedim. Yine cevap vermeyip kafasını sallamakla yetindi.

*********** 2 Hafta Sonra************

Bu her ne kadar moralimi bozsa da Gizem ile ne zamandır aramız iyi olmadığı için eve güler yüzle girmeyi tercih ettim. Çantamdan anahtarlarımı çıkarttım ve eve girdim.

"Huhuuuuu ben geldiiiim" bu enerjik girişime Gizem'de benim gibi  enerjik ve neşe dolu cevap verdi.

"Hoş geldin bebeğimmmm" dedi. Kesin bir şey isteyecekti. Çok geçmeden "Ne istiyorsun Gizem?" dedim. "Benim prensesim, kızıl afetim, pamuk şekerim...." diye övgüleri sıralarken artık bir şey istediği kesinleşmişti. Ona gülerek "Tamam söyle artık ne istediğini"dedim.

Daha fazla kendini tutamadan söyledi" Bu gece bara gidelim mi? Bak lütfen hemen yok deme düşün. Tamam son gittiğimizde pek iyi şeyler yaşamamış olabiliriz  ama her gittiğimizde aynısı olacak diye bir şey yok. Lütfen lütfen lütfeeeen" diye nefes almadan sıraladı cümlelerini.

Ne zamandır birlikte bir şeyler yapmıyorduk ama Gizem'in de dediği gibi son gittiğimizde hiç hoş şeyler olmamıştı. Gizem'e yavşayan adamı Gizem her ne kadar umursamada ben daha fazla dayanamayıp adamın kafasında bira şişesi kırmıştım. O günden beri de bara gitmedik zaten.

Gözüme merakla bakan Gizem'i daha fazla bekletmeden kafamı olumlu anlamda salladım. Üzerime doğru uçan Gizem mutluluktan kollarını belime sarmış bizi kocaman yatakta düşürmüştü. Onun bu haline gülüp üstümden ittim ve "E hadi hazırlanalım o zaman" dedim.

"Ay hadii" dedi. Mutluluğu bariz belliydi sesinden. Şaplal arkadaşım benim. Kafamı gülerek iki yana salladım ve dolabıma doğru ilerledim. Kıyafetlerimi kurcalarken bir ara alışverişe gitmem gerektiğini kafama not edip kıyafetleri karıştırmaya devam ettim.

************************************

İki saatin sonunda aynaya geçmiş beğeniyle birbirimizi süzüyorduk.Ben uzun kızıl saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yapmayı tercih etmişken Gizem salık bırakmıştı. Daha fazla dayanamayıp çığlık atıp yerimizde zıpladık. Çok güzel olmuştuk. Her ne kadar bacağımdaki kızarıklıklardan dolayı mini elbisemi giyemesemde buda idare ederdi bence. Bu arada Gizem bacağımdaki yanıkları görmüş iki saat başımın etini yemişti. Onu geçiştirmek istesemde izin vermeyip şok içinde her şeyi öğrenmişti. Biraz trip attıktan sonra barışmıştık. Daha fazla oyalanmadan portmantodan kahverengi salaş ceketimi alıp giydim ve bir taksi çağırıp evden çıktık.

            (NALAN VE GİYDİKLERİ)

             (GİZEM VE GİYDİKLERİ)

Taksi geldiğinde bindik ve  gideceğimiz yeri söyledik. Mekana girdiğimizde burnuma dolan alkol kokusuyla ve basık havayla yüzümü  buruşturdum. Klostrofobi'nin verdiği rahatsızlıklar işte...

2 katlı mekanda ilerleyip bir bar taburesine oturduk. Birer bira istedik ben öylece otururken,Gizem çoktan dans edenlerin arasına karışmıştı. Tuvaletimin geldiğini hissederek etrafta tuvaleti aramaya başladım. Birkaç adamın bakışlarını üzerimde hissetsemde umursamadan tuvaleti aramaya başladım. Tenha ve korkutucu görünen koridorda ilerledim ve koridorun merdivenlere çıktığını gördüm yavaş adımlarla merdivenleri çıktım.Yedi sekiz tane kapı vardı. Sadece bir kapı açıktı. Açık olan kapının yanındaki duvara sırtımı dayadım ve içeri  bakıp bakmama konusunda merakımla savaşırken  kolumdan tutulup içeri çekilmem bir oldu. Tam çığlık atıp kaçacağım  sırada arkadan ağzıma kapanan elle korkum daha da artmıştı.

Ve o fısıltı dolu sesi duydum. "Sana bu kata çıkmaman gerektiğini söylemediler mi?" dedi kulağıma fısıldayarak. Korkuyla başımı iki yana salladım. Kimdi bu adam? Sesinden anlaşıldığı üzere gençti. Devam etti "Şimdi sana ufak bir ceza verelim ki bir daha böyle hatalar yapma kızılcık." dedi. Hala eli ağzımdayken korkuyla başımı iki yana salladım.

O ise kafasını boyun girintime sokup öpücükler kondurmaya başlamıştı. Beyin hücrelerim bir şeyler yapmamı söylerken aklıma gelen ilk ve yapmaman gereken şeyi yaptım ve tüm gücümle kasıklarına bir tekme geçirdim. Acı içinde yere yığılırken ben çoktan çıkışa doğru koşmaya başlamıştım. Son duyduğum şey işe "BU İŞ BİTMEDİ SENİ BUNA PİŞMAN EDECEĞİM!!" diye gürleyen sesti.

Çantamı aldığım için kendimi tebrik ederken. Hala koşuyordum. Gelen arabaya bakmadan yola atladım ve arabanın önünü kestim. Taksiyi bekleyemezdim. Korku içinde arabaya vururken "Y-yardım edin lütfen lütfen o-o gelecek" dedim korkuyla. Arabanın kapısı açıldı ve içinden tüm ihtişamıyla Barlas Bey çıktı.Bu bana tanrının bir lütfuydu. O an daha fazla dayanamayıp boynuna atladım. Tanıdık biri iyi hissettirmişti.

Sarılışıma karşılık vermeden. "Bin arabaya" dedi tüm soğukluğuyla. Daha fazla dayanamadan sordu "Noldu? ne bu halin?" dedi. Tüm olayları anlatmaya başladım. ".............. Ve bana bir ceza vereceğini söyledi" dedim ve devamını getirmedim."Ne yaptı o piç sana anlat" diye bağırdı. Kafamı önüme eğip cevap vermedim. Arabanın fren yapmasıyla arabadan uçmamak için kendimi zor tuttum.

Bana döndü, elini çeneme koydu ve kafamı kaldırarak göz göze gelmemizi sağladı. "Anlat, anlat Nalan " dedi. İlk defa ismimi duyuyordum onun ağzından.

Daha fazla direnmeyip anlattım ve yumruklarını sıkıp derin derin nefesler alıyordu. Dişlerini sıktığını çenesinden anlayabilyordum. Çenesindeki kemikler çok etkileyiciydi. Ben bunları düşünürken o arabayı çalıştırmış bizim eve yaşamıştı. Evin önüne geldiğimizde "Ben çok teşekkür ederim Barlas Bey" dedim. Yine cevap vermedi.

Yüzüme bakmadan sadece karşıya bakıyordu, boş sokağa. Belkide asla yapmamam gereken şeyi yaptım ve yanağına minik bir buse kondurdum.

O bu haretimle şok geçiriken. Utançtan yok olmak istedim. "İyi geceler" diye mırıldanarak eve doğru koştum. Kapıyı açıp içeri girdim. Sırtımı kapının arkasına dayayıp elimi kalbimin üstüne koydum.

Ben resmen onu  öpmüştüm.Ben patronumu öpmüştüm.

Bölümü nasıl buldunuz?  Bana destek olmak için lütfen yorumlarınızı ve votlerinizi esirgemeyin. ❤️❤️💃