bölüm 4

52.6K 1.4K 84
                                    


ARAS

Dolgun dudakları öylesine davetkâr ve kıvrımları öyle dayanılmaz ki. Kusursuz vücut hatlarını incelerken; "Bana öyle bakma," dedi.

Şu an ne halde olduğumu bilse düşüp bayılması kaçınılmaz olurdu. Çok sevimli ve bir o kadar seksi küçük Nazlı. Kendindeki meziyetlerin henüz farkında değil ve ben ona bunları memnuniyetle öğretmeye can atıyorum.

Sarı dalgalı saçlarını savurarak kabine girdiğinde kendime geldim. Ayça ve Yasemin de istedikleri elbiseleri almışlardı. Bana birçok kez teşekkür etmelerinin ardından, şoförüme onları evlerine bırakmasını söyledim ve yarın akşam buluşmak üzere Nazlı ile ayrıldık. Ben de bu arada iş yerime geri döndüm. Nazlı'yı görmek beni, fazlasıyla motive etmişti, hemen işlerime koyuldum. Sonuçta işine fazlasıyla düşkün bir adamdım. Bu şirket için geleceğimden ve birçok şeyden vazgeçmiş olmam bunun en büyük kanıtıydı. Yarın akşam için birkaç ayarlama yaptım işlerimin arasında. Her şeyiyle bizim için kusursuz bir akşam olmalıydı.

Nazlı'yı almak için partinin yapılacağı salona gittim. Ailesi, arkadaşlarıyla beraber olduğunu düşünecekti. Yasemin ve Ayça'yı da ikna etmişti bunun için. İnip kapıyı açmak istedim ama maalesef yapamadım. Beni kimsenin görmemesi gerekiyordu, hele ki böylesine kalabalık bir ortamda asla biriyle görülmemeliyim. Arabaya bindiğinde ön koltuktaki yerini aldı. Yüzü gülüyordu ve harika görünüyordu.

"Nefesimi kesecek kadar güzel olmuşsun."

Utangaç bir şekilde gülümsedi. "Teşekkür ederim."

Arabayı çalıştırdım. Bir an önce buradan uzaklaşmak istiyordum. Şile'de deniz kenarında bulunan yazlığıma götürecektim onu. Yol boyunca bana okuldaki anılarını anlatıp durdu. Neşeli hali beni de neşelendirmişti. Eve yaklaştığımızda, çalışanlara isteklerimi hazırladıktan sonra gitmelerini söylediğim için, fazlasıyla rahattım. Biz oraya varmadan her şey ayarlanacak ve ortalıkta kimseler olmayacaktı. Arabayı binanın önüne park edip araçtan indim ve Nazlı'nın kapısını açtım. Ona elimi uzattım, ilk önce tereddüt etti ama sonra elini uzatıp avucumun içine bıraktı. Araçtan indiğinde etrafa bakındı, nerede olduğunu anlamak ister gibiydi.

"Nereye geldik?"

"Burası dedemden kalma yazlık evimiz," diyerek açıklamada bulundum.

Gözlerini irice açtı "Ben yemeğe çıkacağımızı sanıyordum."

"Yemeğimizi burada yiyeceğiz Nazlı." Tedirgin hali gözümden kaçmazken,

"Benimle yalnız kalmaktan korkuyor musun yoksa?" diye ekledim.

Ürkekçe bana bakarken düşünceliydi. "Korkmalı mıyım?"

Onu rahatlatmak için, elimi uzatıp salık olan saçlarının arasından geçirdim.

"Asla," dedim güzel gözlerine bakarak. "Sana asla zarar vermem Nazlı."

Başını olumlu anlamda salladı. Rahatlamış ve gevşemişti çünkü aynı duyguları ben de hissediyordum. Yan yana eve doğru yürüdük. Cebimden anahtarımı çıkarıp kapıyı açtığımda onun girmesi için kenara çekildim.

"Evime hoş geldin bebeğim," dedim ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum. O esnada ürkekçe baktı bana. Çekingen davranışları gerilmeme sebep olmuştu. Ergenler gibi hissettim kendimi. Bu halim beni içten içe güldürdü.

"Hoş buldum."

İçeriye girdiğimizde direk yemek odasına yönlendirdim onu. Etrafa baktım, her şey tam istediğim gibi ayarlanmıştı. Yuvarlak iki kişilik bir masa ve üzerinde dumanı tüten yemekler. Bir de iki adet mum. Doğrusu böyle romantik ortamlar bana göre değildi fakat Nazlı söz konusu olunca kendimi pek tanıyamaz olmuştum. Daha bir iki gündür tanıdığım bu kız benim üzerimde olağanüstü etkiler ve değişimlere neden oluyordu.

Günahkar Dokunuş (Tamamlandı)Where stories live. Discover now