bölüm 2

87.4K 1.7K 122
                                    

*********

NAZLI

Çok güzel bir rüya gördüm. Hayallerimin erkeğiyle karşılaşmıştım. Biliyorum oydu işte, tam tamına her şeyiyle benim için özenle yaratılmış kişiydi. Onun masmavi gözlerinde kaybolmuş yolumu bulamazken, birinin bana seslendiğini duydum.

"Nazlı!" Yasemin'in sesiydi bu. Ardından Ayça'nın sesi yankılandı kulaklarımda;

"Nazlı!"

Neden her yer karanlıktı ki? Göz kapaklarım neden kapalı benim? Yavaşça gözlerimi araladığımda bu güzel rüyadan uyandığım için pek de mutlu değildim. Huysuzca söylenmeye başladım;

"Ne oldu? Ne güzel rüya görüyordum. Neden uyandırdınız sanki?"

Karşımda onu görmeyi kesinlikle beklemiyordum. Hele bana endişeli bir halde bakmasını hiç. Ben hâlâ hayal mi gerçek mi diye düşünürken;

"İyi misin Nazlı?" diye sordu telaşlı bir şekilde.

O an yaşadığım şaşkınlık, sonrasında kızlar arasında alay konusu olmuştu. Başımı aşağı yukarı sallarken uzandığım bankın üzerinden doğruldum. Neler olduğunu anlamak için hafızamı yokladım. Ne yani? Az önce yaşananlar gerçek miydi? Kızlara baktım, ikisinin de yüzünde kocaman bir sırıtış vardı. Belli ki bu etkileyici adamdan benim gibi onlar da hoşlanmıştı. Çekinerek ve utanarak Aras'a bakmaya çalıştım. Elimi uzatsam, dokunmaya kalksam yok olur muydu acaba? Gözlerimi ovuşturma isteğimi bastırarak nihayet onun gerçek olduğuna kanaat getirdim. Gerçekti, her şeyiyle gerçekti ve benim karşımda duruyordu. Saçmalamaya başladığımın farkındayım ama inanın o anki mutluluğumu tarif edecek kelime bulamıyorum.

"Olmaz böyle, hastaneye gitmemiz gerek," dedi.

Daha birkaç dakika önce tanıştığı biri için fazla evhamlı davrandığını düşünürken, benim boş boğaz arkadaşım Ayça;

"Endişelenecek bir durum yok, Nazlı fazla heyecan ve panik halindeyken bayılır. Çok fazla başına gelmez ama biz alıştık bu duruma," diye atıldı ortaya. Arkadaşıma seninle sonra görüşeceğiz cinsinden bir bakış fırlattım. Onun pek de umurunda değil gibiydi. Bu defa Aras'a çevirdim başımı. Çok ciddi görünüyordu, sanki Ayça'yı duymamış gibi;

"Yine de bir doktora görünmelisin," dedi bana. Konuşmadan önce boğazımı temizledim.

"Gerek yok, ben gayet iyiyim." Kaşları çatıldı. Kızmıştı ama kızmak bile yakışıyordu ona.

"Hayır, Nazlı," diye itiraz etti Hemen doktora gidiyoruz."

Ne oluyor ya? Ne laftan anlamaz, dediğim dedik biriydi böyle. Ama ne yalan söyleyeyim benim için bu derece endişelenmesi ve beni düşünmesi çok hoşuma gitmişti. Kızların ve benim şaşkın bakışlarımız arasında elimi tuttu ve yürümeye başladı.

"Hemen şimdi mi?"

"Evet şimdi."

O anda kalp atışlarım ve nabzım saniyede bir milyon hızlanmıştı. Hastaneye gittiğim için değil tabi. Elim onun elinin içindeydi. Bütün bedenimi bir sıcaklığın kapladığını hissettim. Nefesim hızlandı ve boğazım düğümlendi. Yürüyemiyordum, ayaklarım beni götürmüyordu. Allah'ım sana geliyorum. İlk defa bir erkek elimi tutuyordu hem de ilk görüşte âşık olduğum kişi. Sanırım çok hızlı ilerliyorduk. Birazdan da bana evlilik teklif edermiş. Aman Allah'ım ben neler düşünüyorum böyle. Bu kadar heyecanı benim zavallı kalbim kaldıramazdı ki. Ayaklarımın beni daha fazla taşıyamayacağına kanaat getirdim ve kendimi bırakmadan önce, Aras dedim titrek sesimle ve tekrar kendimi karanlığa bıraktım.

Günahkar Dokunuş (Tamamlandı)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt