Bekleyiş

108 3 0
                                    

MİNENİN AĞZINDAN..

Yürüyordum.Hiç birşeyi hiç kimseyi düşünmemeye çalışarak yürüyordum.Maçtan apar topar çıkmıştım çünkü insan kovulduğu bir yerde kalamazdı değil mi ? Ben kovulmuştum.Enver beni kendi maçından kovmuştu.Söylediklerini hatırlamak istemiyodum ama kulaklarımda hepsi birer birer yankılanıyordu.

''Ben seni artık sevmiyorum.Unuttum.''

''Buraya gelipte kafamı karıştırmasaydın keşke.''

''Bu yüzden gitmeni istiyorum.Keşke hiç tanımasaydım seni.Senin gibi bir yalancıyı.Sende farksızmışssın işte.Ben her köşeyi döndüğümde senin karşıma çıka bilme ihtimalini yaşamaktan sıkıldım.Çünkü seni görünce mutlu olmuyorum artık.Üzülüyorum.O yuzden mecbur kalmadıkça benim olduğum yerlerde sen olma.''

Bu sözler üzerine durulur muydu şimdi orada ? Nasıl dururdum ki ? Hangi gururun kitabında yazıyordu bu?Daha bu sabah Edaya diyordum ben senin gibi pişman olmak istemiyorum,bu yüzden gideceğim diye ama olmuştum.O gittmediğine pişman olmuştu ben gittiğime

Eve varmama epey vardı.Saat gece 12 olmuştu.Bizim eve giden son otobüsüde kaçırmıştım.Bu yüzden adımlarımı sıklaştırarak yürümeye devam ettim.Ellerim cebimde kimsenin olmadığı bir sokaktan geçiyordum.İstanbulun en ücra semtine ait bir sokaktı bu.Telefonum çalmaya başlamıştı.Tam elime alıp açacaktım ki birden bir el boğazıma yapışarak beni sokak ortasına sürüklemeye başlamıştı.

Bağırıyordum ama sesimi kimse duymuyordu.Kimdi bu allahın belası ? Ne istiyordu benden ? İçimi kocaman bir korku kaplamıştı.Beni sürükleyerek bir arabanın yanına götümüştü.Yüzünü göremiyordum çünkü ona bakmama dahi izin vermemişti.Beni arkamdan tutarak arabanın içine otuturmaya çalıştı.Var gücümle karşı koymaya çalışıyordum ama beceremiyordum.Sonunda kim olduğunu göre bilmiştim.Uğurdu bu.Onu görünce daha da çok paniğe kapılmıştım.Fakat sonrasını hatırlamıyorum.

Koklattığı o pis şey yüzünden bayılmıştım.Gözlerimi açtığımda bir yatağın üzerindeydim.Başımı yan tarafıma çevirdiğimde sadece gök yüzü ve deniz gözüküyordu.Sanırım denizin üzerindeydik çünkü bir yandanda sallanıyorduk.

Ellerimi,bacaklarımı daha doğrusu vücudumun hiç bir yerini kımıldatamıyordum.Sadece gövdem ve yüz hatlarım hareket ediyordu.Sabah olmuştu.İşin kötüsüde buydu işte.Kim bilir kızlar beni ne kadar çok merak etmişlerdir diye geçirdim içimden.Etrafıma bakındım.Çantam tam karşımda duruyordu.Muhtemelen telefonum onun içindeydi.Ben tam oraya doğru bakarken telefonum çalmaya başlamıştı.

Ortalıkta gözükmeyen Uğur bir anda görüş alanıma dahil olmuştu.

''Bizim prenses uyanmış ha.'' diyordu.Bir yandanda çantamı elime almıştı.

''Çantamı sakın kurcalama!'' diye bağırdım.

''Seninle şu alçak sesle konuşma konusunda iyi anlaşırız diye düşündüğümden dolayı ağzını bantlamamıştım.Bir daha bana sesini yükseltirsen bantlarım ama anlıyor musun beni ? '' diye sordu.Gözlerinden ateş çıkıyordu adeta.

Sadece tamam anlamında başımı sallamıştım.Bu sırada telefonum hala daha çalıyordu.Çantamda ne var ne yoksa yere dökmüştü.Telefonumu ise eline alır almaz denize fırlatmıştı.

Tamam dedim.Bundan sonra sana ulaşmaları imkansız gibi birşey Mine.Bir ömür burada Uğurla beraber yaşlanacaksın.

Bana doğru tekrar döndüğünde ise bakışları biraz daha normalleşmişti.

''Neden burdayım ? '' diye sordum.

''Sana zarar vermeyeceğim.Sadece konuşacağız.'' dedi Uğur çok ciddi bir şekilde.

Şahane HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin