EJDER PRENSES °25°

5.1K 406 127
                                    

Helooo😁
Beni, hikayeyi vee tabikisi KATRAN'I özleyenler burda mı yorumları alayım....👇👇👇

Ufak bir süprizle karşınızdayım. Ara verdim demistim fakat hazır tatil varken iki hafta fırsat bu fırsat kızım diyerek yayınlamaya karar verdim.

Ayrıca son zamanlarda hikayemin etkilesimi arttığı icin cok mutluyum ve gelen güzel oy ve yorumlar hatrına neden bölüm atmıyorum dedim.😘

Fantastikte #24 olmuşuz ayol😂

Lütfen bu bölümde de sizin o güzel yorumlarınızı bekliyoruumm🥰🥰

ÖNEMLİ NOT: hikayeye hala tamamen dönüş yapmadım. Yani yaz tatilinde devam edicem bir sey degismedi.
Bu arada beni takip etmenizi öneririm. Sürpriz bir bolum yayinlarsam yada hikayeyle ilgili bir karar alıcaksam duyurulardan onceden haber veriyorum. Haberiniz olaa

Ayh çok uzattım, çenem açıldı o zamann buyrun efendim bölüme....

Panselino Valyrian'ın sırtında uçup giderr👋🙌

Titreyen cılız sesiyle devam etti. "Ben, çok korkuyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum."

"Ben..." dedi ve hıçkırarak devam etti. "Kayıp prenses benmişim."

NE?

****************

NE, NE, NE!

Bir saniye, bir saniye dur. Yüce Valyrian aşkına! Duyduklarım gerçek miydi? Umarım delirmişimdir aksi hâlde, düşünmek bile istemiyorum.

Yüzümdeki ifadesiz bir donuklukla yavaşça çöktüğüm yerden doğrulurken ellerimi sertçe saçlarıma geçirip çekiştirdim.

Lanet olsun! Nasıl bir oyunun içindeydik? Bunu bize kim yapıyordu? Kafayı yemek üzereydim.

İçimden gelen gıdıklanma hissiyle kendime engel olamadım ve kafamı geriye atarak kahkahalarla gülmeye başladım. İçinde bulunduğumuz durum öyle b*ktandı ki...

Prenses bendim fakat Elis karşıma geçmiş tir tir titreyerek prenses benim diye dert yanıyordu. Tanrım! Aklıma düşenlerle daha da kahkaha atmaya başladım.

Gözlerimden yaşlar boşalırken kendime karnımın ağrısına rağmen engel olamıyordum.

Bir elimi belime koyarak eğilirken diğer elimle ağzımı kapatıp bu yersiz kahkahama son vermek istiyordum fakat çabalarım boşa devinimden öteye gitmiyordu.

Belki dakikalar süren kahkaha krizim Elis'in yanımda olduğunu hatırlamamla bıçak gibi kesildi. Derin bir nefes alıp yüzümü sıvazlarken doğruldum ve yüzüme ifadesizlik maskemi taktım.

Gözlerimi kapatıp kendime biraz süre tanıdım. Kafamı ferahlamak istercesine geriye yatırırken göz kapaklarım aralandı. Yıldızlarla bezeli gök yüzü göz bebeklerimin ardına düşerken derin nefesler alıp kendimi sakinleştirdim. Kafamdaki ihtimaller, planlar ve varsayımlar zihnimin duvarlarına çarpıp aklımı zedelerken sadece kısa bir an dünya donsun istedim.

Kendime tanıdığım sürenin yavaş yavaş sonuna gelirken gözlerimin odağına Elis'i aldım.

Kızarmış gözlerle oturduğu yerde mümkünmüş gibi daha da büzülmüş delirmiş hâlimi dehşet dolu ifadesiyle izliyordu.

Birden göz göze gelince yerinde zıpladı.

Verdiği tepki zorlukla zapt ettiğim gülme krizimi tekrar tetiklerken bu sefer kendime engel olabilmiş ve suratımı ifadesiz tutabilmiştim.

EJDER PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin