-12.Bölüm-

83K 1.2K 285
                                    

Merhaba canlar :) Bu bölüm Marry'nin ağzındandı. Verdiğiniz cevaplardan ve kendi düşüncem ile kimin olacağı belli oldu. Umarım severek okursunuz. Sonuçla ilgili olan yorumlarınızı bekliyorum :)

♡Marry Anna Pages♡

Koca kahkahalar arasında kollarından ayrıldım ve gözlerimi onun kusursuz suratına çevirdim.

''Beni bırak Tommy.''

Ellerini belime daha da bastırdı.

''Bunu yapmayacağım.''

Kahverengi saçlarını okşadım ve dudaklarımı ona bastırdım. Onunla öpüşmek cenneti ayaklarımın altına almak kadar huzurluydu. Dili ağzımı keşfe çıktığında zorlanarak benden ayrıldı.

''Bir daha dil kullanmamalıyım.''

Soru sorar gözlerle ona baktım.

''Neden ki?''

Belimden daha sıkıca bastırdı ve ereksiyonunu hissetmemi sağladı. Aman Tanrım! Nefesim kesilmişti. Onu hissetmek aşırıcı derece de hoşuma gidiyor ve daha önce hissetmediğim şeylerin can bulmasına neden oluyordu.

''Senin için deli oluyorum ve bir gün kendimi tutamayacağım.''

Onun cezbetmek istercesine kalçalarımı ona sürttüm.

''Tut diyen yok Tommy.''

Haraketim ile ufak bir inleme dudaklarından dökülsede saniyesinde kendine geldi ve burnuma ufak bir öpücük kondurdu.

''Beni tahrik etmeye çalışma. Gülüşün bile beni tahrik etmeye yetiyor.''

Hafif bir haraket ile beni kucağından indirdi. Mızmızlanır gibi dudağımı büktüm.

''Yapma Anna. Daha 18 olmadın ve pişman olacağın birşey yapmak istemem.''

Israrla tısladım.

''Pişmak olmak mı? Saçmalama.''

Beni susturmak istercesine gülümsedi. Ağzımı fermuar yaptım ve arkama yaslandım. Onu seviyordum hemde çok. O da beni çok seviyordu. Kıyamıyordu, dokunamıyordu. Çocukluğumda da ilgi görmedim ben ve Tommy'in bana bağışladığı şevkat kendimi değerli hissettiriyordu.

Kollarımı onun iri bedenine doladım ve başımı kalbinin tam üzerine koydum. Kokusunu da çok seviyordum. Peki ben onun kadar mükemmel birine layık miydim?

''Seni seviyorum Tommy Bou.''

Saçıma bir öpücük kondurdu.

''Seni seviyorum.''

Kahkaha atarak ondan uzaklaştım.

''Ne oldu?''

Gülerek ona bakıyordum. Şaşırmış gözlerle beni süzerken neşeyle haykırdım.

''Hadi kurabiye yemeye gidelim.''

Hiç beklemediği bir tepki verdiğim için kocaman bir kahkaha attı ve beni hızla kucakladı.

''Hala küçük bir kız çocuğusun Marry.''

Kıkırdadım.

''Öyleyim, bir sorun mu var bayım?''

Mükemmel dişlerinin tamamını gösteren harika gülüşü yüzünden silinmeden devam etti.

''Yok.''

Yanağına kocaman bir öpücük bıraktım.

''O zaman beni kucağından indir de kurabiye yemeye gidelim. Taze ve sıcak olanlardan kalmıştır umarım.''

Sadece Zevk İçinTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon