Son yaşananlardan sonra hassaslığını anlayabiliyordum ama yine de onun da anlaması, kabullenmesi gereken gerçekler vardı. Her şey bir yana kendi mutluluğu için bile buna ihtiyacı vardı. "Ona hak veriyorum ve inan bana sorun çıkarmamak için uğraşıyorum ama Melis'in de benim de dışarıda bir hayatımız var. Bir yerde Poyraz'ın katı kurallarının biraz da olsa kırılması gerekiyor özellikle de Melis konusunda. Melis büyüyor, eninde sonunda o evden çıkacak. Sonsuza dek kapalı tutamaz."

"Eminim Poyraz Bey bunu düşünüyordur."

Ne düşündüğü konusunda hiçbir fikrim yoktu. Derin bir iç çekerek Beren'e yardım etmek için ayağa kalktım.

Yaklaşık 1 saat sonra ise İlayda ruhu bedeninden ayrılmışçasına içeriye girdi. Onu halini görünce panikle ona yürüdüm. "İlayda hasta mısın, bu halin de ne?" diye sorduğumda hissettiğim korku ve telaş sesime de yansımıştı.

İlayda elindeki çantasını yere bırakıp; "Hayır sadece aşık oldum." diyerek ağır ağır odaya girdi

Beren'le birbirimize bakıp biz de arkasından içeriye girip İlayda'nın karşısındaki koltuğa oturduk.

Hüzünlü bir sesle; "Bir papatya falı gibi sürekli seviyor sevmiyor, deliriyorum." deyince İlayda'ya anlamsızca baktık.

İlayda anlamadığımızı görünce keyifsizce; "Demir son günlerde çok garip.'' dedi. ''Huzursuz ve gergin. Bazen çok yakın bazen çok uzak"

İlayda'nın sözleriyle bir an gözlerimin önüne Poyraz'la yeni tanıştığımız zamanlar geldi. O zaman Poyraz da bazen yakın bazen uzaktı.

İlayda'nın solgun sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.

"Dün gece Demir beni onun için özel olan bir koya götürdü."

Beren'in tek kaşı havalanırken; "Eee." dedi.

"Eesi oraya Meltem'i hiç götürmemiş."

"Bu çok güzel bir haber." dedim heyecanla araya girerek. "Bence de." dedi Beren desteklercesine ve ekledi. "Ben zaten Demir Bey'in Meltem'e aşık olduğuna hiç inanmamıştım."

"Ama bana ona aşığım dedi."

"Aşık olduğunu sandı ayrıca Meltem de ona hiç aşık olmadı."

"Sen nereden biliyorsun?"

Beren bacak bacak üstüne atıp küçük bir açıyla öne doğru eğildi. "Demir Bey'i tanıyorum yani ben onlarla birlikte büyüdüm sayılır, nasıl biri olduğunu iyi biliyorum. Kabul etmeliyim ki Meltem çok güzel bir kadın ve Demir Bey'i başta bu güzelliği etkiledi. Meltem de bunu fark eder fark etmez dün sana gösterdiği yüzünü ona hiç göstermedi. Hep tatlı, sevimli kadın rolleri oynadı."

"Siz Meltem'le birbirinizi tanıyor musunuz? Nasıl biliyorsun bu kadar detayı?" diye merakla sordum. Gerçi Beren pastanede Meltem'den kaçma gereği duymamıştı.

"Meltem beni tanımaz ama ben onu çok iyi tanıyorum. Yani işim gereği o şirkete çok gittim ve yine işim gereği çok fazla ortalarda görünmedim. Bu süre zarfında ikisini birazcık gözlemlemiş olabilirim ne de olsa işim bu." diyerek sırıtmaya başladı.

"Senden korkulur Beren."

İlayda sıkıntıyla nefes alınca bir kez daha ona döndüm. "Sana orada bir şey mi dedi?"

"Aslında demedi ya da dedi bilmiyorum. Hâlâ Meltem'e giderken, hayatında Meltem varken söylediklerini neye yoracağımı bilmiyorum."

Beren; "Bence Demir Bey seni tanıdıkça Meltem'de bulamadığını sende bulduğunu anladı ve bocaladı. Meltem'i üzmek istemediği için bir anda kestirip atamıyor, onu kestirip atamadığı için de sana adım atamıyor." deyince yeniden araya girdim. "Ben de Beren gibi düşünüyorum."

EYLÜL (Raflarda)Where stories live. Discover now