0.2

9.7K 442 500
                                    

Medyaya düşüyoruz...💔🖤👍

Namjoon'dan
Her zaman oturduğumuz kamelyada oturmuş kantine kahve almaya giden Jin ve J-hope'u bekliyorduk.

Dün gecenin yorgunluğu hala üstümden gitmemişti. Başım deli gibi çatlıyordu ve beynim içkiyi fazla kaçırmış olduğum her saat için resmen bana sövüyordu.

Elindeki kahveyi bana uzatan Jin'i gördüğümde kahveden ziyade tüm kantini satın almış gibi kucağı yiyeceklerle doluydu.Onun bu haline zaten alışkındık.

"Ah başım sikiliyor resmen niye getirdiniz beni okula uyuyacaktım evde!"diye haykıran Suga'ya gözlerimi devirdim.

"Sınıfta uyursun." dedi Jimin. Onunda Taehyung'ında benden bir farkı yoktu. Sanırım hepimiz öyle yapacaktık.

"Ya biz niye yarın okul yokmuş gibi o kadar içtik?" "Boş yapma Jungkook her yeni bardağınızda size yarın okul var diye hatırlattım."diye sinirle söylendi J-hope. Haklıydı, ama biz dinlememiş gece boyunca amaçsızca içmiştik.

Sırf konuyu değistirmek için Taehyung'a döndüm."Yeri'yle nasıl gidiyor?" "Ayrıldım" "Daha çıkalı beş gün oldu Taehyung." "Kız pek bana göre degildi" "Sen desene, benle yatmadı bende direkt postaladım diye."

"Saçmalama Jimin her kız benle yatmak ister." birbirlerine bakıp güldüler. Bu sohbetleri beni fazlasıyla bayıyordu. Jin zaten zil çalmadan aldığı bütün yiyecekleri bitirme derdindeydi Suga ise J- Hope'un omzuna yatmış uyukluyordu.

"Bence şu tarafa bir bakmak istersiniz" Jungkook'un işaret ettiği yöne kafamızı çevirdik.

Okulda daha önce görmediğim dört kız herkesin özelliklede erkeklerin bakışları arasında karşımızdaki kamelyaya dogru ilerliyordu.

Oturaklardaki yerlerini aldıklarında aramızda fazla mesafe olmadığı için yüzleri açıkça seçiliyordu. Farklı bir havaları vardı. Ama çikolatalı süt içen kız daha çok dikkatimi çekmişti. Okula yeni geldikleri belliydi. Çok geçmeden Mina yanlarına geldi ve etraflarına bakmadan gri saçlı kızın Mina ile konuşmasını dinlemeye başladılar.

Çocuklara döndüm.

"Hadi beyler yeni okul arkadaşlarımıza bir merhaba diyelim."

Rosé'den

"İşte tam karşınızda duruyor."

Mina onları görür görmez başını eğdi ve kaldırmadan hızla yanımızdan uzaklaştı.

İç sesim 'Boka bastınız gibi hissediyorum ama boşver ve gülümse.'
derken istemeden de olsa onu dinledim. Kızlar da aynı benim gibi gülümsüyordu. Anlamıştım hemen belli etmememiz ve onları tanımamız gerekiyordu.

Karşımda oturan kişiyi incelemeden edemiyordum. Ki onun da benden farkı yoktu. Gerçekten güzel bi yüzü vardı. Pürüssüz beyaz teni, 'okka gibi' dedikleri türden bi burnu, her ince dudaklı kızı kıskandırcak kalın ve pembe dudakları, koyu kahverengi ama şişmiş gözleri ve sabah yapmaya üşendiği çok belli olan pembe saçları...

Etkileyiciydi. Ama bir o kadar da soğuktu.

Yazardann

Namjoon:Siz yeni arkadaslarımızla ilk biz tanışalım dedik ama bizi bu kadar merak ettiğinizi bilseydik gördüğümüz anda yanınıza gelirdik.
Jisoo:Çok düşüncelisiniz ama bu meraktan daha çok bizim prosedürümüz. Ben Kim Jisoo.

Jisoo elini önce Namjoon'a sonra da bütün grup üyelerine uzattı. Onların da ismini öğrendikten sonra sütünü içmeye devam etti.

Namjoon:Bu ne çeşit bir prosedür?
Jisoo:Önemli değil. Ah kızlarla tanışmadınız daha.
Lisa: Lalisa Manoban. Siz sormadan söyleyeyim Taylandlı'yım ve bana Lisa derseniz sevinirim.
Rośe: Park Chaeyoung ama bana Rosé derler.
Jennie: Jennie Kim.

similar || BTS x BLACKPINKΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα