-52-

924 64 395
                                    

Rusya, dizüstü bilgisayarında işini yapmak dışında her şeyi yapıyordu. 

İlk başta Counter Strike oynuyordu. Sonra sıkıldı ve Youtube'a girip panda videoları izlemeye başladı. 

Pandaların öyle bir su içişi vardı ki Rusya'nın canı acayip derecede su çekti. 

Üşengeçliğini kısa sürede yenmeyi başaran Rusya, şarjı bitmek üzere olan dizüstü bilgisayarını masaya bıraktı. Sessizce esnedi ve "Hiç uyumak istemiyorum ama bütün gece boyunca uyumak dışında yapacak bir şeyim yok." diyerek kendi kendine dert yandı. 

Rusya yavaşça mutfağa ilerledi. Uzun süredir hiç televizyonda bir film izlemediğini hatırladı ve kendi kendine gülüp "Bende işlerin içinde kayboluyorum tabii ki." dedi. 

Elini karanlık mutfağın duvarındaki tuşu bulmak üzere duvarda gezdirdi ve başarılıda oldu.

Mutfak kısa sürede tamamen aydınlandı.

Rusya'nın koliyle getirdiği yedek votkalar hala yerlerini korurken her yerinden bulaşık fışkıran mutfakta hiçbir anormallik yoktu.

Çin hariç.

Çin, son derece utanmış bir şekilde Rusya'ya bakarken ne diyebileceğini düşünüyordu.

Gece yarısıydı ve Çin az önce Rusya'nın mutfağında Rusya tarafından yakalanmıştı! Hemde elma kemirirken!

Rusya ve Çin arasında anlamlı ve sessiz bir bakışma gerçekleşti. Rusya hiçbir şey demedi ama gözlerini Çin'den ayırmadı. Buzluğu açtı ve içinden tamamen donmuş bir kütle çıkarttı. Kütleyi tezgaha vurdu ve kırılan parçalarını eline alıp sıktı. 

Çıkan taze ve soğuk suyu böyle ilginç bir şekilde içmekte olan Rusya'yı şaşkınlıkla izleyen Çin hala çok utangaç ve ürkmüş duruyordu. 

Rusya en sonunda dayanamadı ve "Seni gece atıştırmalığı yerken bastım diye mi böyle duruyorsun?" diye sordu. Çin başıyla onayladı. Rusya omuz silkti ve pekte önemsemez bir tavırla "Afiyet olsun." dedi. Sonra da kileri işaret etti ve "Orada az mandalina olacaktı. Türkiye beni sahillerinden kovalamak için mandalina fırlatırken topladım onları." dedi.

Çin duygudan duyguya geçir yaparken "Yani... Beni bu yüzden yargılamayacak mısın?" diye sordu. Rusya, tezgahtaki en bütün buz parçasına kafa attı ve "Niye yargılayım ki?" diye soruya soruyla yanıt vermeyi tercih etti. 

Utangaçlığını hala yenemeyen Çin "Akşam yemeği sırasında bolca yemek yedim. Ve şimdide burada elma yerken yakalandım. Hemde iznin yoktu. Bu gerçekten seni rahatsız etmedi mi? Yada... Bana olan düşüncelerini negatif bir yola çekmedi mi?" diye sordu. Rusya güldü ve "Fazla endişeleniyorsun Kitay. Az rahat ol. Yoldaşız biz." dedi.

Çin buna rağmen oldukça mutsuz ve utanmış duruyordu. Rusya kendisini tezgaha yasladı ve sırtına değen buzun soğukluğu ile istemsizce kıkırdadı. Çin'e ve elmasına bakarken "Ama yinede seni rahatlatacaksa sana resmi bir izin verebilirim. Böylece bu evde çekinmeden istediğin bir şeyler yiyip içebilirsin." diye başladı. Sonra da ciddi bir ifade ile "Ama evde kalan son votkayı içersen bozuşuruz." diye uyardı. 

Öksürerek sesini kuvvetleştirmeye çalışan Rusya, hazır ol pozisyonuna geçti ve başını biraz yukarıya kaldırıp "Ben, Rusya Federasyonu olarak Çin Halk Cumhuriyeti'nin kendi evimde sınırsızca istediği her şeyi istediği saatte istediği gibi istediği yollarla yemesine izin veriyorum." diye açıkladı. 

Çin gerçekten biraz rahatlamıştı.

"Bunu yapmak zorunda değildin Rusya. Ama yinede yapmış olman sana olan müttefiklik durumumu oldukça pozitif bir yöne çekti." dedi Çin. Rusya her ne kadar Çin bu şekilde konuşunca kendisini tuhaf hissetsede bu hislerini görmezden geldi ve "Sen bana evinde istediğim zaman votka içmeme izin veriyorsun Kitay. Sende burada kafana göre takılabilirsin." diyerek konuyu kapattı.

[countryhumans] - Telafisi Olmayan HatalarDonde viven las historias. Descúbrelo ahora