~Tanıtım~

1.5K 41 4
                                    

Merhaba arkadaşlar boş zamanlarımda sıkıntıdan ölmemek için yazdığım bir hikayedir.. Umarım beğenirsiniz..

MULTİMEDİA CANSU

Klasik bir sabahtı. Saat 11 de kalkmış her zamanki klasik we heart it girl modumda pancake yapma girişimi içerisindeydim. Pancake yapma konusunda üstüme yoktur orasıda ayrı tabi asfgsjks.

- "Su hanım siz zahmet etmeyin ben yapardım."

- "Ya Nurgül kaç bin milyon yüz kez söyleyeceğim bana hanım deme diye Su de bana Su!! Ayrıca pancake yapma konusundaki ustalığımı sen daha keşfetmedin galiba otur sanada yapacağım."

- "Hiç zahmet etmeseydiniz." dedi hafif utanarak.

- "Oturur musun Nurgül?" Oturmasını ve benle pancake yemesini istiyordum ama o utanıyordu. Ah çok saçma!

Zar zor da olsa ikna edebildiğim sadık ev yardımcımızı, tanıştırayım kendisi Nurgül olur ve senelerdir burda bizimle yaşıyor yani biz derken daha çok ben çünkü saygıdeğer anneciğim ve babacığım eve çok geç gelirler ve onları anca haftasonları görebilirim. O yüzden Nurgül yıllardır benim bakıcım aynı zamanda hizmetçimiz gibi birşey ama bana Su hanım diyebilecek kadar da salaktır kendisi.

----

Yaptığım enfes pancakeleri Nurgül'le ayı gibi yerken (evet çok öküzüm .ss) telefonuma gelen mesajla doğruldum. Hiç şaşırmadım vallahi tabiikide sülük.

Sülük dediğim benim en yakın arkadaşım buarada asfahhs. İsmi Cansu ve kendisi benim ruh öküzüm olur. Böyle beynimden geçenleri falan okuyor, söyleyeceğim şeyleri falan anlıyor öyle bir manyak kendisi.

GELEN MESAJ: SÜLÜK

-ACİL KONUŞMALIYIZ!!! RUH ÖKÜZÜ ALARMI!!! :( :(

Ruh öküzü alarmı bizim için acil durum gibi birşeydi ve eğer Cansu böyle birşey söylüyorsa gerçekten önemlidir. O yüzden mesajın hemen ardından Cansu'yu aradım.

- "Pancake zevkimi bozucak kadar önemli ne olabilir Sülük?" dedim yemeğimle boğuşarak.

- "AĞAĞAĞĞAĞAĞAPA" (ağlama sesi)

- "Ağlıyor musun sen sülük yoksa?" bunu kendime inanmayarak sormuştum çünkü Cansu kolay kolay ağlayan kızlar gibi kısacası benim gibi değildi ve onu ağlarken taş çatlasın 3 kez görmüştüm.

- "Ağlıyorum tabi mall!"

- "Kim ağlattı benim bebeğimiii??"

DAHA ŞİDDETLİ AĞLAMA SESİ

- "Noluyor CANSUĞĞĞ? Ağıt mı yakıyoruz anlatsana." Bu sefer gerçekten korkmuştum iş giderek ciddileşiyor..

- "Annen beni aradı Su. Neden bilmiyorum ama önce bana söyledi. Senin yüzünden genç yaşımda depresyona girip ölücem!AMERİKAYA GİDİYORMUŞSUN! LİSE ÜÇÜ ORDA OKUYACAKMIŞSIN!" dedi ağlamaklı sesiyle ve hıçkırıklarının arasından.

Anlık şoklarda insan konuşamazmış ya hani, tamda onu yaşıyordum konuşmaya çalışıyor ama ağzımdan kelimeler çıkmıyordu. Kendimi biraz olsun toparladığımda konuşabildim.

- "NE DİYORSUN YA SEN?" sesim gür ve sert çıkmıştı söyledikleri gerçek olamazdı, olmamalıydı.

- "İyi ölmemişsin, o daha büyük bir vicdan azabı olurdu. 1 saattir niye cevap vermiyorsun gerizekalı?"

- "ŞOK GEÇİRİYORUM CANSUĞĞĞ, ÖLÜYORUM CANSUĞĞĞ..."

------

Ve beraber ağladıktan sonra tam bir saat kendimi biraz olsun daha iyi hissediyordum. 5 yıllık hayat anlamımı bir yıl boyunca görememek ölümden bile beter birşeydi ve ben cidden ne yapıcağımı bilmiyordum. Niye benim hakkımda ve bana sormadan karar veriyorlar onuda bilmiyorum ya zaten. Paradan bol birşey yok bizim ailede ama ben yinede en mükemmel üniversitede okumalıyım dimi? Sonuçta dedemin holdinglerinden birinin başına geçeceğim ve hiçbir şey önemli olmayacak. Ama anam sağolsun beni hayattan bezdirmeye bayılıyor tabi.

İyi insan lafın üzerine gelir derler (artık iyi mi kötü mü bilemicem ama.ss) tam o sırada annem geldi. Gözlerim şişmiş, tatlı topuzum bozulmuştu anlayacağınız depresyona girmiş kızlar gibi evde dolanıyordum.

- "ANNEE BUNU BANA NASIL YAPARSIN ANNEEE?" ağlıyordum, artık sinirlerim bozulmuştu.

- "Birileri çoktan öğrenmiş anlaşılan." sesi benim aksime fazlasıyla sakin ve normal çıkıyordu bu beni sinirlendirmişti.

- "Sen ciddi misin?" dedim kızgın bir şekilde.

- "Çok ciddiyim Su. Bu gelecekte iyi biryere gelebilmen için çok önemli hem ingilizceni de daha da ilerletmiş olursun fena mı?" Dedi yine benim aksime fazlasıyla sakince.

- "Peki. Uçak ne zaman?"

Annem durakladı. Aslında bende kendimden bunu beklemiyordum ama sonuçta bu kişi benim annemdi ve o ne istiyorsa her zaman o olurdu ve ben ne kadar itiraz edersem edeyim kararından asla vazgeçmezdi. Bende pes etmiştim.

- "Bu pazar Saat 12 de." Dedi annem şaşırmış bir şekilde.

- "Peki.." Dedim çünkü başka çarem yoktu karar verilmişti. Bana da uymak düşüyordu kölesiydim ya onların.

~~~~~~~~

Aradan zaman geçmişti ve ben ciddi anlamda bunalıma girmiştim. Nutella ve şirin pijamaların başka ne anlamı olabilirdi ki?? Bu pazar Amerikaya gidiyordum ve daha nerde kalacağımı, hangi okulda okuyacağımı yada hangi şehrine gideceğimi bile bilmiyordum. NEDEN BEN HA NEDEN?

Umarım beğenirsinizzz... Okunmaya göre kısa zamanda bölüm yazarım.

AMERİKA YOLCUSU #Wattys2015 (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin