•0.2

287 17 0
                                    

Bilinmeyen numara: Selam Eva:)

Bilinmeyen numara: Bu yaşananlardan sonra iyi misin diye sormak istemiştim.

Bilinmeyen Numara: Okulun en yakışıklısı olarak aldatılmak zoruma gitmedi değil, hem de martı kaşlı şerefsiz yüzünden aldatıldım. Siktir.

Eva: Chris sen misin?

Bilinmeyen numara: Doğru tahmin.

Eva: Bana neden yazdığını anlayamadım?

Bilinmeyen numara: İkimizin de sevgilileri birbiriyle takılıyor, bence bizim de takılmamız için bir sebep. :)

Eva: Chris senle uğraşamam, egonu da alıp gider misin lütfen.

Bilinmeyen Numara: Ne kadar asabisin, seni nasıl daha önce görmedim ben. Yada sen nasıl bana gelmedin? Yenisin galiba?

Eva: Birincisi, kesinlikle ilgimi çekmiyorsun. İkincisi, evet okula bu sene geldim.

Bilinmeyen Numara: Güzel, Yarın görüşeceğiz yeni kız seni yakından tanımak istiyorum.

Eva: Kalsın Chris.
(Görüldü )

Telefonumu yatağa atmadan önce bilinmeyen numarayı Chris diye kaydettim, bu olayla uğraşmak istemiyordum ve uğraşamazdım da.

Gece uykuma geri dönerek yarının güzel olmasını umdum.
~

Her zamanki gibi okula geç kalmıştım ve kimya hocası bu sefer beni derse almamıştı, rezil olmuştum. Okul koridorunda dersin bitmesini beklerken telefonumdaki resimleri karıştırıyordum.

Jonas ile olan fotoğraflarımdan birkaçını silmemiştim, gözüm onlara takıldığında zor tuttuğum gözyaşlarım akmaya başlamıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Jonas ile olan fotoğraflarımdan birkaçını silmemiştim, gözüm onlara takıldığında zor tuttuğum gözyaşlarım akmaya başlamıştı. Bana bunları yaşatması için bir  neden bulamamıştım hala, bunu hakedecek hiçbir şey yapmamıştım.

Penetrator Chris: Siktir, niye ağlıyorsun?

Penetrator Chris: Hey, Eva.

Eva: Ne istiyorsun Chris? Ve beni nerden görüyorsun?

Penetrator Chris: Beni neden terslediğini anlamıyorum, sana yardımcı olmaya çalışıyorum.

Eva: Chris konuşacak durumda hissetmiyorum kendimi.

"Eva." Telefonumu bırakarak ellerimle gözlerimi sildim, Chris gerçekten söz dinliyordu!

"Chris konuşmak istemediğimi söylemiştim." Saçlarımı kulaklarımın arkasına iterek suratıma gergin bir ifade takınmaya çalıştım fakat yapamayarak tekrar ağlamaya başladım. Chris homurdanarak yanıma geldiğinde başımı tutarak beni göğsüne yasladı, ona itiraz etmedim buna ihtiyacım vardı.

"İkimizde aldatılacak kişiler değiliz aslında." Homurdanarak söylediği cümle gülümsememe sebep oldu, kendine aldatılmayı yakıştıramıyordu.

"Chris." Bakışlarım bize doğru koşan Emma'ya döndü. Gözlerinden yaşlar akarken akan rimeli göz altlarını siyaha boyamıştı.

"Chris dinle beni." Chris gözlerini devirerek Emma'ya döndü, "sana beni rahat bırakmanı söylemiştim. Bitti Emma, bitti." Emma bu cümlenin etkisiyle daha da ağlamaya başladı, Chris'in koluna tutunarak yalvarmaya başladı.

"Hayır , hayır. Sarhoştum, yemin ederim hiçbir şey hatırlamıyorum." Chris kolunu Emma'dan kurtararak uzaklaştı, bense sadece onları izliyordum.

"Emma, gitmen için son şansın.." Chris devamı getirmemişti fakat Emma bu cümleden korkmuş gibi koşarak yanımızdan ayrıldı.

İç çekerek olanları sindirmeye çalıştım, kollarımı birbirine sararak göğsümde birleştirdim.

Chris bana bakarak gülümsedi, hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu.

"Belki ona şans vermelisinin." Sıkıntıyla söylediğim cümleye soruyla cevap vermişti.

"Jonas'a şans verecek misin?" Asla..

Cevabımı anlamış gibi gülümsedi, şu anda aynı durumdaydık ikimizde aldatılmıştık. Gerçi Chris bunu umursamıyordu.

My love [Chris+Eva]Where stories live. Discover now