Kayıp Yıldız Avcıları | MarkHyuck

●three●

Hyunjin ile okuldan dışarıya bir şekilde çıktık. Daha sonra bizi dışarıda bir kaç tane çocuk karşıladı. Siyah giyinimli tam bir badboy ve keskin bakışlı olan çocuğun ismi Changbin, Sarı saçlı diğer çocuğun aksine fazlasıyla şirin ve çillere sahip Avusturalya'da doğan ama köken olarak Koreli olan çocuğun ismi Felix, kısa boylu ve Felix gibi fazla aegyo yapan ve küçük bir sincabı andıran çocuğun ismi Jisung(Han), Dışarıdan sessiz sakin görünen Jisung(Han) ve Felix gibi fazlasıyla sevimli olan çocuğun ismi Seungmin, uzun ön dişleri ve başında ressam tarzı bir şapka olan çocuğun ismi Minho ve son olarak birde diş telleri ile ve gamzesi ile çok soft gözükken çocuğun ismi ise Jeongin (I.n) birde bizi sahilde bekleyen 2 tane bizden yaşça büyük olan çocuğun adları ise Bang Chan ve Woojin hyung ikiside 97line yani benden 2 yaş büyükler.

~~~~
Sahile doğru yürümeye başladık. Hem konuşuyor hemde yürüyorduk ama hiç konuşmak istemiyordum içime kötü bir his doğmuştu buraya gelmem çok kötüymüş gibi geliyordu. Ama kafam karışmıştı küçük bir buse beni bu kadar etkilememeliydi. Aslında beni etkileyen o buse değildi bunu ebem bile biliyordu. Beni etkileyen şey oydu Lee Donghyuck ve beni etkileyen diğer şey onun bana karşılık vermesiydi.

~Donghyuck devam

Bugün öğle yemeğini bizim tayfa ile yiyecektik. Gel görki Mark yok. Neyse daha sonra ben onu aramak için sınıfına çıktım benimle yaşıt fakat benden bir büyük sınıfta okuyan Hyunjin ile konuşuyordu. Onun ile bir şeyler konuştular ve daha sonrasında kapıya doğru ilerledikleri sırada tanrıya bir kere daha dua ettim nedeni ise hoodie'min kapşonlu olduğu için şanslıydım. Hızlıca kafama geçirdim ve arkamı döndüm yalandan telefon ile ilgilendim.Daha sonra bunlar aşağıya indiler bende takip ettim fazla ileri gittikleri için dikkat çekmek istemedin oradaki bir kamelyaya oturdum. Onları izledim okulun demirliklerinden aşağıya indiler ve oradaki bekleyen çocuklara yöneldiler. Sonra zaten anlarsınız koşup artık nereye gidiyorlarsa o yöne yol aldılar. Kalbim acıyordu Mark bu kadar rahat olmamalıydı. Sıcak dudaklarını benim alevi andıran dudaklarıma buse kondurduğu zamandan sonra kalbim önceki kadar düzenli atmıyordu. Onu görünce kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu. Ama... sanırım... şey...