Bölüm 10

3.7K 179 8
                                    

" o gelmedi ama ben ona geldim "

Fatih kafasını kaldırıp koca gözlü çocuğa baktı, deminden beri kendisinden mi bahsediyordu, yanlış anlamış olamazdı değil mi? yoksa Uzay neden kucağına oturup onu öpsündü ki.

Hem ben ona geldim demişti, o gelmedi ama ben ona geldim. Şu an yanındaydı , evlenme teklifini kendisine mi edecekti yani. Kafasının içindeki uğultu Uzay'ın tatlı sesiyle kesildi.

Kollarını çözüp yerleştiği kucaktan kalmak istediğinde Fatih sonunda daldığı yerden kopup şu ana dönebildi. Kollarını sıkıca ufak bedene sarıp gitmesine izin vermedi.

" o bahsettiğin , yani aşık olduğun, evlenme teklif edeceğin adam ben miydim ?"

Uzay gülümseyerek kafasını salladı, bu zamana kadar niye anlamamıştı ki. Tüm hazırlık tüm çaba kendisi içindi. İçinin ısındığını hissetti, ancak aynı fikirde olmayan biri vardı.

" fatih evi ısıtmaya başlamazsan birazdan donarak kollarında can vereceğim "

Fatih kucağındaki minik bedeni yere bırakmadan bacaklarını beline sarmasını sağladı, kollarını beline dolayıp ayağa kalktı.

Ondan bir an olsun bile ayrılmak istemiyordu, bu yaşadıkları şeyin bir rüya olmasından ve uyanıp kabusa dönmesinden korkuyordu. Isıtma sistemini açarken tek koluyla da kucağındaki bedeni sıkı sıkı sardı.

Uzay halinden öyle memnundu ki başını Fatih'in omzuna yaslamış, onun sıcaklığıyla ısınmaya çalışıyordu, nefesi Fatih'in boynuna değdikçe iri bedeni daha da bir ateş basıyordu.

Odaya geri dönüp kapıyı kapattı, Uzay her ne kadar kendini sıkmaya çalışsa da dişlerinin birbirine çarparcasına üşüdüğünü biliyordu. Oda ısınana kadar gönüllü ısıtıcı olmaya razıydı, bu zorunluluk belki de hayatında en mutlu olduğu mecburiyetti.

Uzay'ı kucağından indirdiğinde minik beden memnuniyetsizlikle homurdandı. Dolaptan kalın ve yumuşacık bir battaniye çıkardı. Uzay'ı da yatağa çekip önce kendi oturdu, sonra da onu kucağına çekti.

Fatih yarı oturur vaziyette sırtını pirinçten yapılmış yatak başlığına dayarken, Uzay onun kucağında ona daha çok sığınmaya ve ısınmaya çalışıyordu.

Daha 1 saat öncesine kadar ne halde olduğunu, nasıl acı çektiğini düşündü Fatih, şimdi gelinen durum ise onun için ütopyaydı. Uzay'ın üzerine örttüğü battaniyeyi biraz daha yukarıya çekip sanki kendi dünyalarında minicik bir oda yarattı.

Ellerini de içeri sokup Uzay'ın bacaklarına yerleştirdi. Elleri şortun bitiminde çıplak bacaklara denk geldi önce, sonra dizinin hemen altında biten çoraplara.

Gülümsemekten kendini alamadı, zaten en başta ilk tanıştıkları zaman Uzay'ın bu sıradışı ama tatlı görünüşü onu cezbetmemiş miydi. Narin olmasına çok narindi, ancak dışarıda yağan karın etkisinde kalmayacak kadar da tarzına düşkündü .

Bu havada kim şortun altına yünlü çorap, üzerine kalın postallar giyerdi ki. Uzay giyerdi, hatta daha ilerisine gidip kimsenin ne düşündüğünü umursamadan rengarenk tulumlar, tüylü botlar, imitasyon kürkler bile giyerdi. Saçı şu an griydi belki ama daha geçen ay pembeye boyatmamış mıydı.

" madem üşüyorsun ne demeye şort giyiniyorsun ?" diye sordu Fatih , onu sinir edeceğini bilerek.

" ama yünlü çoraplarım var, onlar beni sıcak tutuyor " diye mızırdandı.

Uzay çok yorgun hissediyordu kendini, tüm hafta boyunca bu gece için özenle hazırlanmıştı, uykuları sekteye uğramıştı heyecandan. Şu an Fatih'in sıcak kolları arasında uzanırken bir haftanın telaşı gitmiş, yerini büyük bir huzura bırakmıştı.

İkisi de hiçbir şey konuşulmadığını biliyordu ancak ikisininde bildiği diğer şey bundan sonra önlerinde uzun bir zaman olduğuydu.

Uzay ellerini Fatih'in sert göğsüne yaslayıp başını da omzuna güzelce yerleştirdi. Fatih'se yatakta biraz daha kayıp sırtını yumuşak yatakla buluşturdu.

Şu an Uzay böyle üşürken onunla konuşamayacağını biliyordu. Onu biraz ısıtacak ve uyumasına izin verecekti.

Artık tüm gecelerde gündüzlerde onlarındı.

Bundan böyle istediği zaman konuşur, istediği zaman öpüşür, istediği zaman sevişebilirdi.

Öyle de oldu zaten . Birkaç saat sonra ısınan ve yorgunluğunu üzerinden atan minik bedenin içinden 8 kaplanın 8'i de birden çıkmış, Fatih'e hayatında hiç tatmadığı güzellikler tattırmıştı. Aşk olunca her şey güzel olmuyor muydu zaten.

EVLEN BENİMLE (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin