Bölüm 9

3.4K 206 23
                                    

Uzay dakikalardır kapıyı yumrukluyordu, hatta bolca da tekmelemişti. Fatih'in evde olduğunu bilmese çoktan havaalanı yolunu yarılamıştı, ancak pislik Fatih evdeydi ve inadından kapıyı açmıyordu. Sinirden tepesi atmıştı Uzay'ın, zaten kulübe de gelmemişti, öfkeden kıpkırmızı olduğuna emindi.

" aç lan kapıyı, kırdırtma bana gece gece "

Uzay cüssesine bakmadan böyle büyük laflar ediyordu ancak öfkeden 8 kaplanın gücüne sahip gibi hissediyordu kendini.

" siktir git lan açmıyorum kapıyı "

Dakikalar sonra gelen ilk tepki azda olsa Uzay'ı rahatlatmıştı.

" ulan sen kim oluyorsun da beni kapıda bekletiyorsun, aç lan, açmazsan tüm apartmanı başımıza toplarım "

" bir bok yapamazsın, defol git "

" sen bilirsin, benden günah gitti "

Uzay'ın dudakları muzipçe yukarı kıvrıldı, onu tanıyanlar bilirdi ki yeri gelince fazlaca cazgır olabiliyordu. " Bunu sen istedin " diye kendi kendine söylendi. Sonra apartman boşluğunu tiz bir çığlık sesi kapladı.

Önünde durduğu kapı aniden açılıp küçük bedeni içeri hızla çekildiğinde bunun böyle olacağını adı gibi biliyordu. Yüzündeki gülümseme Fatih'in arkasını dönüp odasına gitmesiyle söndü. "Demek bana arkanı dönüyorsun ."

Odaya onun peşi sıra girdiğinde valizini topladığını gördü. " yazık nede boş bir çaba " diye geçirdi yine içinden. Fatih elindeki kazakları hışımla valize sokuşturmaya çalışırken oldukça sinirli gözüküyordu, soluk alıp verişi bile havayı döver gibiydi.

Ancak sinirin asıl sahibi oldukça rahattı, nasıl olsa bir yere gidemeyecekti, kendi kendine biraz oyalanmasında hiç bir sakınca görmüyordu.

Odanın içinde amaçsızca dolaşıp Fatih'i izlerken üşüdüğünü fark etti, aralarındaki soğukluktan da değildi bu üşüme. Bildiğin odanın soğukluğu dişlerinin birbirine vurup titremesine sebep oluyordu.

Dışarıda kar vardı ve bilmem eksi kaç dereceydi, ancak evin ısıtmaları çalışmıyordu.

" Fatih ısıtma sistemini açsana , dondum burada "

" gerek yok , nasıl olsa birazdan çıkacağım"

Ah be Fatih bir kez olsun kafanı kaldırıp sana aşkla bakan gözleri görseydin yine böyle konuşabilir miydin.

" iyi ben kendim açarım " diyerek odadan çıkmaya çalıştığında hışımla kolu tutulup içeri çekilmesi bir oldu.

" ne yapmaya çalışıyorsun sen "

" ne yapıyor muşum "

" uzay defol git şurdan kalbini kırmak istemiyorum "

Ona olan aşkını görememesi Uzay'ın her ne kadar kalbini acıtsa da buraya kadar gelmişken geri dönmenin zaman kaybı olduğunu da biliyordu. Uzay'ın gözlerini devirip konuşması Fatih'in öfkesini katbekat artırıyordu.

"gitmiyorum hatta sende gitmiyorsun"

Uzay bileğini Fatih'in elinden kurtarıp yavaş yavaş üzerine yürümeye başladı. Konuşmaya başladığında karşısındaki iri bedenin seslice yutkunması mükemmel bir üstünlük duygusu hissetmesini sağladı.

" nereye gidiyorsun Fatih "

Fatih hipnoz olmuş gibiydi, zaten azıcık bir aklı vardı onu da yavaşça üzerine gelen koca gözlü çocuk alıp götürüyordu.

" cevahirlerin yanına gideceğim "

" sebep "

" kafamı toparlamam lazım "

" seni böyle ani karar almaya iten sebep ne merak ettim "

Fatih'in istemsizce ağzından dökülen kelimeler bu gecenin fitilini ateşlemişti.

" sen "

" demek ben, bende öyle tahmin etmiştim zaten , bu gece niye gelmedin "

Fatih artık duygularını görmezden gelemiyordu, ona misket gibi parıldayan gözlerle bakan bu çocuk aklını başından alıyordu.

" orada olmam yakışık almazdı "

" neden , sende diğerleri gibi benim arkadaşım değil misin?"

Son söylediklerinden sonra Fatih'in kaçacak yeri kalmadı, dizlerinin arkası yatağa çarpınca oturmak zorunda kaldı. Uzay ayakta dikilmeye devam etmesine rağmen ellerini Fatih'in omuzlarına koyup üzerine doğru eğildi.

" sana bir şey sordum arkadaşım değil misin ? " ne de tatlı çıkmıştı sesi, tıpkı bir ninni gibi Fatih'in kulaklarını okşadı. Artık ne olursa olsun diye düşündü.

" biz arkadaşız tamam ama ben böyle devam edemem Uzay, şimdi izin ver gideyim "

" benimle arkadaş olmak istemiyor musun Fatih ? oysa en sevdiğim arkadaşım sensin "

" bende seni seviyorum ama sadece arkadaş kalamam "

Uzay bu cevaptan sonra memnun bir yüz ifadesine büründü, ellerini omuzlardan çekip boynuna sardı, Fatih'in kucağına oturduğunda bu gecenin belki de en cüretkar adımını kendisi atmış bulundu. Dudaklarını kendisine hipnoz olmuşcasına seyreden bedenin dudaklarının üzerine getirip konuştu.

" ya bende sadece arkadaş kalmak istemiyorsam ? diye düşündün mü hiç ?"

" nasıl, ama sen bu gece evlenme teklifi edecektin, hani aşık olmuştun, çok seviyordun "

" evet doğru, aşığım ve onunla hayatımı birleştirmek istiyorum ama o bu akşam gelmedi "

" vay şerefsiz ,nasıl olurda gelmez "

Uzay Fatih'in konuştuklarını anladığından pek emin değildi, daha ne yapabilirdi ki onu sevdiğini anlayabilmesi için. Dudaklarını Fatih'in dudaklarına bastırdı son çare olarak, Fatih'in nefesi kesildi. Şaşkındı. Ayrıldıklarında alınlarını birleştirip dudaklarının üzerinde soluklandı.

" o gelmedi ama ben ona geldim "

EVLEN BENİMLE (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin