42. Bölüm - Mutlu bir hayat!

Start from the beginning
                                    

K-Ya güzelim biliyorum ama tutamıyorum. Ben sana söylemiştim değil mi?

Kafamı salladım.

Kerem gülmeye devam ederken içimden gelen bir hisle ben de O'na eşlik etmeye başladım. Koridor sadece ikimizin kahkahalarıyla inliyordu. Arkadaşımız doğum sancısı çekerken biz gülüyorduk. Ne güzeldi!

Bir süre sonra Can yanımıza geldi. 

C-Ay geldinizmi? Ne oldu?

Saçma girişine Kerem ve ben bir anlam veremesek de ses çıkarmadık. Biz de bir şey bilmiyorduk ki?

Z-Bilmiyoruz.

K-Asıl sana ne oldu lan? Karın burada doğum yapıyor sen gitmişsin tedavi görüyorsun!

C-Abi saçmalama ya! İsteyerek mi oldu? Beni bilirsin fazla heyecan yapmışım.

Biz kendi aramızda sakince kouşmaya devam ederken kapıdan çıkan doktorla ayağa kalktık.

D-Zor oldu ama sonunda başardık. Allah analı babalı büyütsün.

Kerem'le birbirimize sarıldığımızda fırsat kolladığımızı farkettim. Tabi biz şu an evde kaçıncı uykumuzu uyuyor olacaktık.

Can yine şaşkınlık ve donma evrelerinden birine girmeden O'nu uyardık.

Z-Can! Baba oldun sen artık. Bu tür saçmalıkları kes ve bebeğinin ve Yapmur'un yanına git! Hadi'

Can kafasını senkronize bir biçimde sallayarak içeri girdi. Mırıldanmayı da işhmal etmiyordu.

C-Baba oldum, baba oldum, baba....

K-Vay be. Herkese sözün dinletiyorsun sen nesin böyle güzelim ya?

Z-Hmm bilmem.

K-Tamam o zaman.

Öküz, öküz, tam bir öküz!

★☆★☆★☆★☆★

Z-Ya yerim ben bunu ya! Allah'ım bu ne tatlılık.

Yaklaşık bir saat sonra Yağmur odaya alınmıştı.

Bizde yanına girmiş,

Yağmur'un kucağındaki bebeğe bakıyorduk. Çok sevimliydi!

Hafif kumral, kahverengi gölü sıradan bir çocuk gibi görünmesine rağmen gördüğüm en tatlı bebekti.

Tabi ki bunda pay arkadaşımın çocuğu olmasıydı.

Y-Senin ki de yolda canım. Hadi yine iyisin.

Yağmur'un imasına aldırmadsan elimle karnımı okşadım.

Ah! Cidden bir bebeğim olcaktı. Ve kendini belli ediyordu.

Mesela Yağmur'un bebeğini ilk kucağıma aldığımda hemen tekme atmıştı.

Kız ya da erkek şimdiden çok kıskanç olacağını biliyordum. Bu huyunu babasından aldığı da göz ardı edilemezdi.

Z-Bir dakika ya adı ne olacak? Bunu son zamanlarda hiç konuşmadık. Bir karara vardınız mı?

Onca tartışmaya girip, hâlâ bir karara varamaışlardı. Tabi bu tarih en fazla iki hafta önceydi.

Y-Kayra olacak canım.

Z-Çok güzel canım.

Kerem'e baktığımda gülümsedi. İkimizin de aklından aynı şey geçmişti. Bizim bebeğimizin cinsiyeti ve adı..

C-Tabi güzel olacak ben buldum çünkü.

Y-Ne alaka Can? Ben sorunca onayladın sen.

C-Hayır Yağmur hatırlarsan geçen akşam oturu-

Onları yalnız bırakıp odadan çıktık.

En kötü kavgaları bile bu düzeyde olurdu umarım. Aileleri genişlemişti ve mutlulardı. Harika bir tabloydu.

Yine yersizce gözlerimin dolduğunu hissettim. Ve ardında gelen bir çikolata krizi.

Eve geçerken gecenin o saatinde Kerem'e bir market buldurmuş ve akla gelebilecek tüm çikolata çeşitlerinden aldırmıştım.

Hamileliğim boyunca canım hep çikolata istemişti. Neden başkaları gibi farklı şeyler değildi ki? Ama böylesi daha iyiydi. Hem arada farklı şeyler istiyordum. O kadar da değildi!

Eve gelip aldırdıklarımdan sadece bir tanesini yemiş sonra da yatmıştım.

Hamileydim ve yoruluyordum.

★☆★☆★☆★☆★

Hafta boyunca Melis'ler haberi aldıktan iki sonra tatilden dönmüşlerdi.

Daha önce dönmek istemişler ama bilet bulamamışlardı. Tabi Yağmur'un gelmelerine gerek olmadığını yüzlerce kez tekrarlaması da buna yetmişti.

Her akşam Yağmurlara gdip Kayra'yı seviyorduk. Bir haftada toparlanmış farklılaşmıştı.

Yağmur ise şimdiden bezmişti. Yani öyle davranıyoru ama bunun mümkün olmayacağını hepimiz biliyorduk. Sonuçta insan çocuğundan bezer miydi?

Sadece doğum yaptığı için lohusalık dönemine girmişti ve yeni yeni toparlanmaya başlıyordu.

Üstelik Can elinden geldiğince yardım ediyordu. Her şeyi kendi başına yapmasını isteyen anlayışsız babalardan olsaydı halleri haraptı.

Ben de bir çocuğu yakından gözlemlediğim için mutluydum.

İleride bize de lazım olacaktı. Kerem'in de içten içe sevindiğini biliyordum. Bir bebeğimiz olacağı için.

Kısacası hayatımız harikaydı ve ben bu büyünün bozulmasını istemiyordum.

Rehine [ZeyKer]Where stories live. Discover now