E l l i s e k i z

Start from the beginning
                                    

@Sarpalfiomorelli: Her ne kadar anlık bir fotoğraf olsada, her ne kadar bok gibi çıkmış olsamda size mutluluğun fotoğrafını göstermek istedim. @Aksınmete 💞

Paylaşımın altına yazdığını okuduğumda gülümseyerek ona baktım. Güzel bir açıklama yapmıştı. Beni memnun etmenin rahatlığıyla bir oh çekip güldüğünde daha da gülümsedim. Ve yerimden kalkıp yanına ulaşarak kafasını kollarımın arasına alıp ona sarıldım.

Onu kaybetme korkusu böyle saçma, onunla ilgisi olmayan bir olayda bile hemen kabarmıştı.

Kafasına sarılırken oda ellerini belime doladı. Boyu benden uzundu. Ama yinede oturduğu için kollarını kaldırması gerekmişti. Kafasına küçük bir öpücük kondurduğumda neredeyse burada olduklarını unuttuğum Akipek ve diğerleri yalancıktan öğürdü.

Onlara dönüp çatık kaşlarımla baktığımda "sinirim hala geçmedi bence yangına körükle gitmeyin gençler" dedim. Hepsi gözlerini büyütüp korkmuş gibi yaptıklarında gülüşümü zar zor tuttum.

Akipek "burda saplarda var, lütfen ama kardeşlerim yani" deyip imalı bir ses tonuyla konuştuktan hemen sonra Defne'ye baktı. Bu tavrına hepimiz güldük. Ancak bendeniz Akşın, rahat durmazdı biliyorsunuz.

"Üzülme be akocum kokocum illaki sende bir gün Sapipek lakabından kurtulursun."

Söylediklerimin üzerine ortamda şiddetli bir kahkaha tufanı yükselirken Akipek bana 'sana inanamıyorum' bakışını attı.

Sapipek lakabını ona ben takmıştım.

Çünkü bu zamana kadar sadece 1 kere sevgilisi olmuştu ve çok uzun zamandır sap geziyordu.

Aslında bu o istediği için böyleydi çünkü sevgili kavramından pek hoşlanmazdı. Sevgili yapmaktanda aynı şekilde. Bu işleri sadece 'dert, tasa, baş ağrısı ve bela' olarak adlandırırdı. Tabi bu durum bu zamana kadar hiç aşık olmadığından böyleydi.

Ancak şimdi, durumlar farklıydı.

Akipek'in Defne'ye karşı yoğun duyguları vardı anlayabiliyordum.

Defne gülüşünü keserek "Sapipek mi?" diye bağırıp tekrar gülmeye başladı. Akipek daha da bozularak bana sinirle baktı. Ona omuz silkip geri sevgilime döndüm.

Canım sevgilim.

...

Sarp'ların evinde bir saat kadar daha oturduktan sonra sinirim tamıyla geçmiş, ancak kafamda ki tilkiler susmamıştı. Sarp'ın evinden ayrılıp kendi evime gelene kadar 'Büşra'nın ağzına hangi açıdan yumruk atsam?' hesaplaması yapmıştım. Hatta eve geldikten sonrada, yemek yedikten sonrada hesaplamıştım. Hala daha da düşünüp duruyordum.

"Acaba önce sağ sol yumruk bombardımanına tutup en sonda da yüzüne tükürüp ardından tekmeyle onu yere indirip 'artık hak ettiğin yerdesin' dedikten sonra öylece arkamı dönüp gitsem mi?"

Aklıma gelen harika ama saçma fikiri beynimin bir köşesine kazırken sıkılarak telefonu elime aldım.

Instagrama girip sabah Sarp'ın attığı fotoğrafın altına gelen yorumlara göz gezdirecektim.

Fotoğrafı açıp bir kaç saniye gülümseyerek baktıktan sonra hızla yorumlara girip okumaya başladım.

İyi, yine hala bir kaç tane akıllı insan kalmışki ayrılmadığımızı anlayanlar olmuştu.

Yorumları okumaya devam ederken çalan telefonum ile hafif bir irkilme yaşadım.

Telefonun ekranında 'Sarpişkom' yazısını görünce gülümseyerek aramayı yanıtladım ve telefonu kulağıma götürdüm.

Sarpişkom || TextingWhere stories live. Discover now