İnce Memed (ama herkes sevişiyor)

1 - Betimlemeler

      Toros dağları... Akdenizden bu yana uzanır. Uzanmaktaydı eteklerinden...Bu etekleri Akdenizin dalgaları döverdi. Sert bir kemerin popoda şaklaması gibiydi Akdenizin köpükleri. Toros dağlarının üstünde daima ipek bir gecelik gibi ak bulutlar salınırdı. Kıyılar ise dümdüzdü. Kıyılar deniz kokardı, tuzlu su, yosun kokardı. Bu kıyılar saatlerce oynaşırlardı Akdenizin şiddetli dalgalarıyla... Adeta her gece sevişen yeni evli üst komşularım gibi.. bu topraklardan sonra Çukurovanın bükleri göze gelirdi. Sık çalılar, sazlar, karanlık bir ormandan daha da karanlık. İhtiras ve aşk, sevginin karanlık yüzü gibi. Gerçekleri, hayallerinden çok daha vahşi ve yırtıcı!

      Biraz daha içeri, adeta ormanın karanlık "oyun odası"na girince geniş bataklıklar vardı. Bataklıklar yaz aylarında yabancı turistlerin Alaçatıya inmesi gibi fıkır fıkır kaynardı. Kirliydiler, pistiler. Ama bir o kadar da ilgi çekici... Yazın otlardan suyun içini göremezdin. Kışınsa isteğine hakim olamayan bir kadının bacakları gibi açılırdı.. Toprağıysa orası gibiydi; ışıl ışıl. Bir tohuma kırk fidan verirdi. Sıcacık, yumuşaktı.

 Üstleri mersin ağaçlarıyla kaplı tepelerden geçildikten sonra ki, kayalar birdenbire başlardı. Hayatıma bu şekilde girsen hiç bir şey yapamazdım. Çamların birer billur pırıltısındaki sakızları dudaklarından süzülerek akıyordu. Çam ağaçları geçildikten sonra düzlüklere varılırdı. Dikenlidüzü bu düzlüklerden biriydi. Dikenlidüzünde beş köy vardı. Bu beş köyün beşinin de insanları fakir ama seksiydiler. Onların gözü mal mülkte değildi. Adeta hepsi toplumdan dışlanıp dikenlidüzüne yerleşmiş seksomanyaklardı. Bu köylülerin içinde bir Ağa vardı ki, Ağa sadece sevişmekten zevk almıyordu, Ağanın farklı fantezileri de vardı, Ağa bu dikenlidüzündeki tüm köyleri kendi "oyun odası"na çevirmişti. Ağa ne isterse ağa alırdı. Ağa zengindi, Ağa KASLIYDI. 

Ağa, Ağa, Ağğ.. Ağrr.. ARRRGHH.. AH.. ah.. EVET Ağam.. 

Dikenlidüzü kendi dünyasında, kendine göre apayrı kuralları, töresi olan bir dünyaydı. Bu dünya TÖREYLE yönetilirdi.