episode: 14

2K 188 52
                                    

Bölüm 14✘

"Şimdi her şeyi anlat bana. Nasıl oldu, nasıl başına geldi bu?"

Kollarımı kavuşturmuş, Jiu'nun bir cevap vermesini bekliyordum. Her ne kadar hafif atlatmış olsa da, bunun peşini bırakmayacaktım.

"Dengemi kaybedip yere düştüm. Kafamı sert bir yere çarpmış olmalıyım."

Başını tutarak konuştuğunda, Yoongi eline aldı sözü.

"Eğer kasten yapılan bir durumsa, polisim. Biliyorsun değil mi?" dedi. Sesi güven vericiydi.

Gülümsedi Jiu. Ardından derin bir nefes alarak konuştu.

"Merak etmeyin. Tüm hatanın bende olduğuna eminim. Topuklu giyiyordum zaten."

"Tamam öyleyse." dedi Yoongi. "Taburcu olup olamayacağını öğrenmek amacıyla doktorun yanına gidiyorum. İstediğiniz herhangi bir şey varsa, çekinmeden söyleyin lütfen."

Jiu hafifçe başını sallayarak teşekkür ettikten sonra, Yoongi gülümseyerek odadan çıktı.

Jiu'nun yastığını düzeltmek amacıyla ona doğru yaklaştığımda, fısıldayarak konuştu.

"Bu adamı kimse kapmadan al bence."

Kızgın bakışlarımı ona yönelttiğimde sevimli bir şekilde gülümsedi.

"Bakma öyle ya. Hoş çocuk."

Kollarımı kavuşturarak konuştum.

"Ne oldu birden? Güvenmediğini söylediğini hatırlıyorum."

Gülümsemesini bozmadan baktı gözlerime Jiu. Derin bir anlam taşıyordu bakışları.

"İnsanlar hata yapar Selyn. Seni nasıl mutlu ettiğinin farkında değil misin?" dedi.

Bakışlarımı yere çevirdim. Bu kadar belli ettiğimi bilmiyordum ve bu, beni biraz utandırmıştı.

Bana ne yapıyorsun Min Yoongi?

Jiu hafiften doğrulup bir eliyle elimi kavradı.

"Mutlu olmanı istiyorum arkadaşım." dedi. "O seni mutlu edebilir."

O sırada hızla odaya giren Yoongi'ye takıldı gözlerimiz. Bir elinde bir dosya ve diğer elinde ise küçük bir tepsi vardı. Getirdiği kahveleri masanın üzerine dökülmemeleri için yavaşça bırakırken gözlerimiz birbirine değdi hafifçe. Ardından kaçırdık bakışlarımızı.

Boğazını temizledikten sonra konuştu Yoongi gülümseyerek.

"Çıkış işlemlerini hallettim. Sanırım birazdan çıkabileceğiz."

Gözlerini tekrar bana çevirdiğinde kaçırdım bakışlarımı tekrar. Ne oluyordu bana? Niye böyle hissediyordum? Neden gözleri dözlerime değdiğinde utanıyor ve ya saklanıyordum?

"O zaman ben çıkayım. Dikkatli bir şekilde hazırlanın. Dışarıda bekliyorum sizi." dedi ve arkasını döndü Yoongi.

Kapıdan çıkacakken Jiu'nun sesi doldu kulaklarımıza.

"Bir saniye bekle lütfen!"

Yoongi yavaşça arkasını döndü. Ardından tekrar konuştu Jiu.

"Her şey için teşekkür ederim Yoongi. Tüm bunları yapmak zorunda olmadığın hâlde, yardım etmeyi seçtiğin için."

Kocaman gülümsediler birbirlerine. İyi anlaşacak olmaları oldukça hoşuma gitmişti.

Yoongi kapıdan çıktığında, yavaşça kalkmasına yardım ettim Jiu'nun.

"Eee? Düğün nasıldı?" diye sordu Jiu.

Gülümseyerek cevap verdim.

"Evde konuşuruz."

Hızlı bir şekilde yayıldım koltuğa. Yoongi bizi bırakıp, yanımızdan ayrılmak zorunda kalmıştı.

Jiu çantasını kapının yanına koyarak üçlü koltuğa uzandı.

"Anlatmayacak mısın?"

Bakışlarımı Jiu'ya çevirdim. Aklıma doldu birden tüm yaşananlar. Gülümsememe engel olamadım.

"Sanırım o, hakettiğini alabildi."

Jiu duyduklarıyla şaşkına dönerken seyrettim onu. Ben, Hyunjin'i bir zamanlar deli gibi seven ben, ona acı çektirmeyi başarmıştım. Bu benim için bir zafer niteliğindeydi.

"Şükürler olsun!"

Jiu'nun hâline gülerek ayağa kalktım. Ardından konuştum.

"Unutmadan," diye başladım söze. "Bu akşam seninle yatacağım. Belki biraz dedikodu yaparız uyumadan önce."

Heyecanla ellerini çırptıktan sonra cevapladı.

"Eğer konumuz Yoongi ise, seve seve!"

"Cidden, Hyunjin'in yüzüne soka soka yaptınız yani?" dedi Jiu. "Keşke orada olsaydım!"

Söylediklerine karşı gülmeden duramadım. Eğlenmiştim. Planımızı başarıyla tamamlamıştık fakat, sonrası için konuşamamıştık. Büyük ihtimalle plan bitmişti, Hyunjin'e acı çektirdiğimize göre de başka bir plan düşünmeyecektik.

Bir dakika.

Tüm bu her şeyin bitişi, onu bir daha göremeyeceğim anlamına mı geliyordu?

"Jiu ben... Onu bir daha göremeyecek miyim?"

Gülerken duyduğu beni birden ciddi görünce şaşkınlığını gizleyemedi Jiu.

"Saçma sapan konuştuğunun farkında mısın bilmiyorum ama, eminim görüşeceksinizdir."

Güven dolu konuşmasıyla birlikte sarıldım ona. İnsanın yakın bir arkadaşıyla dertleşmesi ne kadar güzel bir şeydi.

Hafifçe öksürerek konuşacağını belli eden Begüm bana sarılı olan kollarını yavaşça çekti.

"Kızacağın bir şey söylemiş olacağım sanırım ama, ben bir şeyin farkına vardım Selyn."

Dinleyeceğime dair mırıltılar çıkardığımda, tavana dikti gözlerini.

"Sen yani sanırım.."

Söyleyip ile söylememek arasında kalmış gibiydi bakışları. Sanırım cidden ciddi bir mesele üzerine konuşacaktı.

"Cidden Jiu. Söz veriyorum kızmayacağım. Bu konuda bana güvenebilirsin."

Derin bir nefes aldı ve gözlerini tavandan çektikten sonra konuştu.

"Sen acaba Yoongi'den hoşlanıyor olabilir misin?"

Hikaye gittikçe kötü ilerliyor gibi hissediyorum. Sizce durum nasıl?

Bu arada danışmak istediğim bir konu var.

Sizce eski kurgudaki gibi Jungkook'u da eklemeli miyim kitaba?

Eğer fikirlerinizi beyan etmezseniz kendi kafama yapmak zorunda kalacağım ve inanın bana, çok kararsız biriyimdir😅

Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur. Ben yine pek beğenemedim. Uykudan kapanan gözlerim anlamlı cümleler kurmamı engellemeseydi keşke, o zaman size layık güzel kurgular yazabilirdim.💕

İyi okumalar dilerim, kuzucuklarım🐏

(2022 ssenaielle: AYNI HİNT DİZİLERİNDEKİ GİBİ BİR BÖLÜM OLMUS)

Wrong¹ Marriages | myg.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin