Busan'dan Ayrılış

31 2 1
                                    

Güneş kıpkırmızı ışınlarını bugün son kez salarken aynı eski günlerdeki gibi kollarını Busan, yani doğduğu şehre açtı. Son bir kez daha içine havasını çekti. Sanki bir daha hiç göremeyecekmiş gibi... Hüzünlüydü. Tam gurup vakti böyle oluyordu bu şehir. Etraf sessiz, göklerde yalnızca martı çığlıkları, havadaki hafif sersemleten o koku... Ve belki de uzun bir süre göremeyeceği ait olduğu yere son bir kez baktı. Ellerini denize doğru açtı. Ve:
"Busan-ah iyi ol, ben ayrılıyorum" dedi.
• Uçağın kalkmasına kısa bir süre kalmıştı. Bavulunu eline aldı ve son bir kez daha baktı bu şehre. Artık gitmeliydi. Uçağın kapısı yavaşça kapandı. Şu an tek gordüğü şey gittikçe gözünde küçülen Busan şehriydi. Çok yorgundu. Her ne kadar zorlasa da gittikçe ağırlaşan göz kapaklarına engel olamadı. O sırada Busan gözden kayboldu. Martılar artık çığlık atmıyordu. Etraf daha da sessizleşmişti. Güneş son kırmızılığını gökyüzüne bıraktı ve ardından sanki bir daha doğmayacakmış gibi kayboldu.

BusanWhere stories live. Discover now