0.1 "Başarı."

18.4K 646 98
                                    

İyi akşamlar demeliyim sanırım..

Arzu Fera için belirleyici şeyler koyabileceğim konusunda biraz yabani kaldım, yazdıkça yayınlayacağım. Yine arayı çok açmadan muhtemelen ybler gelecektir.

Onun dışında, yeni yeni giriş yapıyoruz hikayelerine. Meraklanıyorum en az onlar kadar sjfjjr

İyi okumalar ♥

Alttaki soruyu es geçmeyin lütfen. Cevaplarınızı bekliyor olacağım 😇

İstanbul sokakları

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.


İstanbul sokakları.. hafif buğulu bir sabaha uyandığımızda Eymen'in ağlama sesi evin içerisinde yankı yapıyordu. Başımı yastığa doğru bastırıp uyumak için direnirken kapı tıklatıldı, başımı kaldırmadan, "Gel," diye seslendim. Kapıyı aralayan kişi, Eyüp ağabeyim olurken bana karşı mahçup bir şekilde bakarak, "Dicle dün gece önemli bir amaliyat için hastaneye döndü.. Eymen'i susturmak çok zor," dediğinde tebessüm ederek yatakta doğruldum.

Abim, büyürken baba olma konusu ona biraz uzak kalmıştı. Kuzey ile iyi anlaşıyordu ancak Eymen yaramaz bir çocuktu. Ağlamaya başladığı an onu susturmak güçleşirken annesinin olmadığı her an daha da inat olurdu. Muhtemelen Dicle'nin yokluğundan dolayıydı bu hali.

Yataktan kalkıp Eymen'i abimden alırken kucağımda sallamaya başladım, Mardin'de olacak düğün için heyecanlıydım. Dün gece çok fazla uyuyamamıştım düşünmekten. Aklımdan çoğu şeyi aynı anda geçirmek zordu. Nefesimi kesiyordu bazı şeyler. "Uçağa yetişebilecek miyiz," diye sorduğumda başını salladı abim.

"Dicle yolda, gelir birazdan. Direk havaalanına geçeriz. Ordan birileri alırsa geliriz hemen. Hem.. babamla Asaf abim her şeyi ayarlamışlar. Sorun olmaz inşallah."

Başımı sallarken, Eymen'i bir sağa bir sola hoplatıp şaklabanlıklar yaptım. Keyfi yerine gelene kadar idare ettikten sonra onu yatağın üzerine koyup valizimden düğünde giymek için bir kaç kıyafet çıkardım. Mardin bir başkaydı. Hepimiz için en başı oraydı. Mardin.. özlemiştim evimi, odamı, anılarımı.

"Eymen Şadoğlu, bu mu daha iyi, yoksa bu mu?" Elimde tuttuğum siyah ve pembe elbiseyi Eymen'e gösterdim, çocuk işte. Beni değilde yatağın üzerinde duran telefonumu aldı eline. Gözlerimi devirirken aynada ikisine göz attım hızla.

Siyah elbisede karar kılarken topuklu ayakkabılarımı geçirdim ayaklarıma. Hızla kıyafetlerimi yerlerine koyup valizlerimi kapattığımda Dicle de gelmişti. İçeri girer girmez, "Oğluma bak sen," diyerek güldü. Ona anlam veremezken, "Umarım babana benzemezsin," diyerek iç çektiğini duyduğumda kaşlarımı çatarak ona döndüm.

"Neyi var abimin? Boylu, poslu, tipi desen yerinde. Dört dörtlük. Maşallah abime!"

Gözlerini devirirken, "Abine bir şey diyen yok zaten, kaç yıl oldu hâlâ aynı şeyleri söyleniyor. Neymiş, neymiş. Efe gelmeyecekmiş! Allah aşkına, adamdan çocuğum oldu hâlâ kıskanıyor beni. Küpeli gelemezmiş! Delirticek beni en sonunda," diyerek kaşlarını çattı.

ELFİDA |Tamamlandı|Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang