Damga

20.1K 686 494
                                    

Hayalinle kurduğum ne hayaller varsa al hepsi senin olsun.Sana vereceğim ömür,sana vereceğim zaman,sana vereceğim kalp.Ne varsa al git zaten gidiyorsun.Elinde bir avuç kalp gülüyorsun,gülümsemene gülümsüyorum.Geri gelemeyeceğine üzülüyorum, biliyor musun şuanda tüm duyguları aynı anda yaşıyorum."

" Sen kimsin o zaman."

Bacağının arasında olan bacağımı yavaçca yere indirdim.Sanki hiç yaşanmamış sevgiye ihanet etmiş gibi hissediyordum.Karşımda ki Jimin değilse kimdi.?

Ben şimdi başka biriyle mi seviştim.
Onun her zerresine o sanarak mı dokundum.

Bana da lanet olsun.

" Lanet olsun bana yaklaşma." Çek ellerini üzerimden.
Ben ondan uzaklaşma çalışırken üstüme üstüme yürümeye devam ediyordu.

"Sana kimsin dedim, sen nasıl ne hakla bana o gibi davranırsın." Alaycı gülüşleri depoda yankılanmaya devam ediyordu.

Daha fazla bu sese maruz kalmayacaktım. Işığa doğru koşarken, lambayı yakacağımı anlamış olacaktı ki, arkamdan gelip ellerimi tutmaya çalıştı.

" Çek şu pis ellerini, bakıcam kimsin nasıl iğrenç bir insan olduğunu göreceğim çek şu ellerini."

Ellerimi haraket ettirme çalışsamda sıkıca tutup, beni sağ sol sallıyordu.

Tırnaklarımın biraz uzun olmasından faydalanıp, avuç içine tırnağımı geçirmiştim.

Bu sefer hiç kendimi yormayıp,'Tamam git yak' demişti
.

Tüm bunlar onun yüzündendi,acele etmedim elbette yüzünü görecektim, sanki herşey aklıma yeni beyan etmiş gibi düşünceli şekilde ışığı yaktım.

Hali vaktiyle gözlerim karmaşmıştı, parmaklarımla biraz ovaladım.
Arkamda beni izlediğini biliyordum.

Oldukça içime çektiğim yavaş nefesle, ağır hataketlerle kafamı ona doğru çevirdim.

İşte şimdi adım orospuya çıkacaktı.

Ellerimle çene mi sıkıp, boynuma doğru getirdim. Şuan saçımı başımı çekmem lazımdı biraz acıya ihtiyacım vardı. Manen zaten şuan acı içindeyim, kelimeler şu söyleyemediğimiz yer var ya kursak, işte orda kalmıştı.

Hayatım bok yolunda giderken, herşey bana oynanan bir oyundu sanki.

Onu burda görmeyi beklemiyordum.

Tek taraflı duvara yaslanmış bir şekilde, yüzünde hiç bir ifade olmayan Jimini görmeyi.

Ve Jimin diye seviştiğim adamın,bana asılan müşteri olmasını.

Dudaklarımı araladım, birşey söylemem lazımdı şuanda ama ney, ne diyecektim ben şimdi.

"Jimin sandığın gibi değil yemin ederim." Gözlerimle kesintisiz ona bakıyordum.

Oda içine çektiği derin nefesi dışarı vererek"Kiminle seviştiğin umrumda değil, zaten yolun yolcusu olduğunu anlamam lazımdı. "

İlk soldan gelen göz yaşı, acıya delalet edermiş. Sol gözümden gelen ilk göz yaşı ile, küçük bir acı tebessümü yaptım.

"Onu sen sandım,bana senin adını verip dokundu."

Diliyle ıslattı dudaklarını, içeri çekerken bana doğru yaklaştı.Hala kesintisiz bana bakma devam ediyordu.

Sadece bir kaç saniyeliğine, bizi köşede keyifle izleyen adama çevirdi kafasını.

"Dostum umarım ben yaşayacağım zevki yaşatmışsındır."

Şuanda gözyaşlarım bu sakin depoda, yere düşerken zemine verdiği darbe sesi ön plana çıkarıyordu.

"Yemin ederim cezamı aldım ben şimdi ben o adama sen diye dokundum, seni hissederek bişeyler yaşadım."

Hıçkırıklarım sesi mi keserken, mahçup şekilde konuşmaya devam ettim.

"Bu bir dalga konusu değil, az önce ne yaptım biliyor musun.?"

Dudaklarını büzerek, ne yaptın bakışı attı.

"Yıllarca senin hayalinle yaşadığım anıları yaşadım. Gerçek sandım, kokun gerçek sandım, dokunuşlar gerçek sandım, gerçekten sarıldın sandım, ben seni qz önce gerçek sandım."

Dalgaya alınacak bir konu değildi, bu kafasını ben ağlarken başka tarafa çevirdi.

" Sana olan sevgimi her defasında kullamaktan bıkmadın, ben ise her yaptığın harakete aşık oldum, az önce bir ihtimal birşeylerin başlangıcıdır diye düşündüm, fakat bu ağzına sıçtığımın sapığı bana senin adını vererek dokundu."

İşaret parmağımı havaya kaldırarak ona doğru salladım. Hala halinden memnun şekilde gülerek bizi izliyordu.

" Kabul et ama göğüslerine dokunmam hoşuna gitti. "

Sinirden ve acıdan ne yapacağımı bilmiyordum. Çok çaresiz kaldım, açıklama yapıyorum ama yetersiz, hala bana gülüyorlardı.

"Söyleseydin üçlü yapardık, baştan neden çağırmadın."

Ama yeter ya yeter, bu nasıl bir zihniyet kalbimin ritmi git gide hızla atarken"Jimin ne dersen de fakat sana olan hislerimi dalgaya alma, lütfen. "

Çaresiz ses tonum kısık çıktı.Jimin bana inanmayacaktı biliyorum.

"Kelimelerin yetmediği yerler vardır Jimin şuan o sahnedeyim, sana ne söylersem söyleyeyim bana o gözle bakacaksın, zaten sevmediğin bir insandım,ben yıllardır sevgisi kalbinde gittikçe büyüyen büyüdükçe hayalini kuran bir insanım,bana sadece parmak ucuyla bile dokunsan, o dokuyu saklayacak kadar aşık bir insanım."

Beni anladığını biliyordum, bakışları acınası şekilde olsada sanki bir anda sarılıp geçti diyecek gibi bir pozisyonu vardı.
Ben bir aptalım, yada söylediği gibi istediği zaman gelip sevişerek, orospu namını alabilecek bir kızdım.
Ama bu durumda kendime yediremiyordum.Kendimi biliyorum, o göze orospu damgasını vurmuştum çoktan.

Jimin sessizce yanımdan geçerek yerden Eğilip birşey aldı.

Karşıma tam olarak geçip elindekini parmak uçlarıyla tutup, hafif kafası yan şekilde tutarak"Südyenini yerde unutmuşsun,gögüs uçlarını görebiliyorum. "diyip yavaşça yere attı.

Size söylemiştim,beni anlamayacaktı onun gözünde ben bir gwen değilim artık.Bir Sürtük bir orospuyum...

Canım okuyucularım okuma ile vote arasında çok fark var rica etsem emeğe saygı olarak okuyup oyda verebilir misiniz 😘😘

SMEEL / Park Jimin/+18/SmutWhere stories live. Discover now