fake love | taekook ✓

üç

Bölüm Şarkısı; Cem Adrian-Yakamoz. Lütfen şarkıyı dinleyerek okuyun çünkü şarkıyı dinleyerek yazdım bölümü.

Bölümü kontrol etmedim. Yazım yanlışlarım için şimdiden özür dilerim.

[Bu sonun bitişi Taehyung]

***

Jeongguk öpmüştü, Taehyung hareket etmeden durmuştu.

Jeongguk sevmişti, Taehyung aldatmıştı.

Jeongguk ölmüştü, Taehyung can bulmuştu.

Daha fazla ağlayamam sanıyordu, yoruldum, diyordu. Gözyaşlarımın hepsini akıttım, daha fazla akmaz ki, diye düşünüyordu ama ağlıyordu işte. Ağladığını gözlerini kapadığı için bulanıklaşan görüşünden değil yara dolu kuru kabuklarla kaplanan dudaklarına sinen hüzün ve tuzlu tattan anlamıştı.

Jeongguk öpüşmeyi derinleştirmiş, güçsüz kollarına rağmen Taehyung'un kasılmış bedenini yatağa çekmişti. Sonra da karşılığını aldığı öpücüğü bozup dudaklarıyla boynuna ilerlemişti sevgilisinin.

İşte orada Jeongguk en acı verici kırılışını, en büyük yıkılışını, en görkemli ölüşünü yaşamıştı. İşte o an ölüm meleği Jeongguk'un canını almaya utanmıştı.

O kadının kokusu Jeongguk'un ciğerlerini dağlamış, öpücük izleri hasta olanın dudaklarına bulanmıştı. Artık o da kirliydi. Taehyung kendi ahlâksızlığına Jeongguk'u da bulamıştı. Bu sefer kirlendiğini düşünen Jeongguk hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. Hıçkırıkları rüzgar olmuş, fırtına çıkarmıştı. Düşünceleri ateş olup ruhunu yakmıştı.

Taehyung da Jeongguk'un öpüşlerini karşılıksız bırakmıyordu. Hafif nemli, soluk beyaza sahip boyna sulu öpücükler konduruyor, uzun zamandır dokunmadığı tenle kavrulduğunu hissediyordu. O an arştaki tüm melekler bir duaya başladılar Tanrılarına ve Taehyung'un o kavrulduğu ateşte yanması için yalvardılar.

Jeongguk'un hıçkırıkları Taehyung'un elinin gömleğinin altına girip teniyle buluşmasıyla arttı. Hasta olanın gözyaşları sel olup ruhuna akmış, büyük bir afet, sanki daha fazla yıkabilirmiş gibi, ruhunu yıkmıştı.

Dayanamıyordu Jeongguk, bu yüzden ayırdı bedenlerini, uzandı aralarına onları son bir aydır terk etmeyen soğukluk, getirdi akıllarını çiftin başına.

Jeongguk son kez de olsa sevişmek istemişti. Uzun süredir ayrılığın, ihanetin, soğukluğun ve kırgınlığın sindiği şu tek dostu olan duvarlara son kez masum bir tutku ve aşk sinsin istemişti ama sadece istemişti. Nasıl başarabilirdi ki bunu? Kocasıyla öpüşümesi artık eskisi gibi değildi, aşkı hissedemiyordu, sevgiyi hissedemiyordu, tutkuyu hissedemiyordu. Durum buyken nasıl sinecekti şu boyası yakında dökülecek olan duvarlara sevginin, aşkın, huzurun, masum tutkunun saf kokusu.

Sevişmek; seven iki kalbin, iki bedenin, iki ruhun arasında olurdu. Bu yüzdendi ya Jeongguk'un sevişmemek istemesi. Sevmiyordu ki eşi artık onu, kalbi dudaklarıyla aktardığı sevgi için değil, verdiği anlık hazlardan dolayı hızlı atıyordu. Jeongguk kendi sevgisinin birkaç saniye de olsa ikisine yeteceğini düşünmüştü fakat yetmiyordu, Jeongguk kâinat kadar sevse de Taehyung onu bir karıncanın kalbi kadar sevmediği sürece hasta olanın büyük, kutsal, el değmemiş aşkı yetmiyordu artık sevişmelerine. Bu işin sonunda Jeongguk bu dokunuşların aşktan değil de anlık hazdan geldiğini fark ettiğinde çok pişman olacaktı. O yüzden başlamadan bitirmeleri en iyisiydi.

En son hasta olduğunu öğrendiği zaman sevişmişlerdi. En son birbirilerine o zaman aşk ile dokunmuşlar, bu duvarlara son kez o zaman aşkı, sevgiyi, huzuru tattırmışlardı. Öyle kalması en iyisiydi. Bazı şeyleri yerinde bırakmak gerekirdi ki kutsal saydıklarınızdan sıkılmayasınız.