LXVIII| immortal man

Start from the beginning
                                    

"Ona adaleti Zayn verecek. Bunun için söz vermiştim." Derin bir iç çekti. "Endişelenme. Gaspçı, oğlunun kafasını gördüğünde onun için geldiğimizi anlayacak. Ama şimdi seninle konuşmak istediğim başka bir konu var kardeşim."

"Nedir o?" diye sordu gergin bir şekilde. Çünkü uzun zamandır iyi haberler almamaya alışmıştı.

"Önümüzde uzun bir yol var. Neler olacağını bilmiyorum ama olası her durum için bu sabah bir vasiyetname yazdım."

Aaliyah' ın gözleri anında dolduğunda bunu düşünmemeye çalıştı. Kardeşini yeni bulmuşken neden ölümden bahsediyorlardı?

"Eğer ölürsem ve hala bir varisim olmazsa taht senin olacak."

Başını iki yana salladı. Her ne kadar olanlar yüzünden ruhen büyümek zorunda kalsa da o hala bir çocuktu. Ve Shawn ölemezdi. Ölmemeliydi.

"Ölmeyeceksin." dedi titrek bir sesle. "Bunları konuşmamıza gerek yok."

"Gerek var. Üzgünüm ama gerçekçi olmaz zorundayız ve benim isteğim de bu."

"Shawn, kimse beni kabul etmez. Kuzeyi daha önce bir kadın yönetmedi. Bunu biliyorsun."

"Biliyorum. Ama bende olduğu kadar Mendes kanının senin damarlarında aktığını da biliyorum. Biz kurdun soyundan geliyoruz. Kim olduğunu unutma."

Kim olduğunu hiçbir zaman unutmamıştı ancak Shawn' ın söyledikleri imkansızlıktan ibaretti. Kuzeyli lordlar bir kadının önünde asla diz çökmeyecek kadar gururluydu.

Sol gözünden bir damla aşağı doğru süzüldüğünde yüzünü eğdi. Onu kaybetme düşüncesi yüreğine oturduğundan beri daha kötü hissediyordu. Sevdiğimiz insanların yanındayken ölümün ne olduğunu unutuyoruz, diye düşündü. Oysa ölüm her zaman yanlarındaydı.

Oturduğu yerden kalkan ağabeyi masanın etrafından dolaşarak yanına geldi ve kendisi için diz çöktükten sonra Aaliyah' ı güçlü kolları arasına aldı.

"Beni bırakmayacağına söz ver." dedi Aaliyah dudaklarından bir hıçkırık koptuğunda.

Shawn bir müddet cevap vermedi. Ardından çok geç olduğunu ve artık uyuması gerektiğinden bahsederek onunla vedalaşmış, çadırını terk etmişti.

Yatağına uzandığında Izel' i düşünmüştü. Onunla yan yana uyumaya öyle alışmıştı ki, burada yalnız uzanmak ona çok tuhaf geliyordu. Yine de onunla gün içinde vakit geçirmeyi ihmal etmiyor çünkü buraya kadar gelebilmesinin nedeni bir nevi oydu. Shawn da bunun farkındaydı elbette. Tekrar bir araya geldikleri ilk gün Izel' i çadırına davet etmişti.

Izel başını eğip kralın önünde dizlerinin üzerine çöktüğünde daha önceki öfkeli hallerinden eser yoktu. Ya da o an öyle görünmek istemişti.

"Ayağa kalkabilirsin." dedi Shawn.

Izel ayağa kalktı.

"Aaliyah her şeyi anlattı. Onu koruduğun ve bunun uğruna kardeşini de feda ettiğin için minnettarım. Tahtıma oturduğumda yaptığın her şeyin karşılığını vereceğimden emin olabilirsin."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 18, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

fire and blood • malikWhere stories live. Discover now