Ces't Mon Sourire

13.bölüm

|🎐|

3 gündür onda bir şeyler vardı..

Okulda ki gecemizin ardından Vernon adam akıllı bizimle konuşmamış, terslemiş, ve yüzümüze bile bakmamıştı...

Ne olduğunu da bilmiyorum.

O günden sonra okulda, Vernon uncharted oyununu getirmiş wonwoo'nun sırasına koymuştu. Wonwoo ya yada bana bişey demeden sırasına geri oturmuştu. Wonwoo göz devirerek ayağı kalktı ve oyunu vernonun sırasına geri koymuştu.

"Ben sana bu oyunu bitirmeden gelmeyeceksin demedim mi?"

"Bitirdim işte oyunu" dedi wonwoo nun suratına ters ters bakarak.

"23 bölümün hepsini nasıl bitirdin lan!?"

"Ben sen değilim bitirdim işte. Bir daha bana video oyunu vermeye çalışma. Madem o kadar önemlilerse senin için" dedi. Vernona neler oluyordu gerçekten wonwoo yu sinirlendiriyordu.

"Ya keşşibsangbyongşinsekki!!!!!"

Omoni! Wonwoo bu küfürü nerden öğrenmişti.

"Bak en nefret ettiğim şey bana tavır konularak yapılan konuşma şekli. Benim canımı sıkma kalk düzgünce konuşalım şurda." dedi wonwoo. vernon ters ters bakıp.

"Ne konuşucaz yeterince ağır küfürler ettin daha ne istiyorsun."

"Cocgatınseggine acuoo!! Cocgatda çinça!!!" diyerek vernonun üzerine tam gideceği sırada önüne atladım. Wonwoo'yu göğsündem ittirip sınıftan çıkarmıştım. Gerçekten harika küfür ediyordu. O gün tüm günüm wonwoo yu sakinleştirmek için geçmişti.

Benim canımı sıkan şey ise, wonwoo ile kavga ettikten ertesi gün, vernonun yanına gittim ve bulgogi verdim. Suratıma bile bakmadı. "Bunu güzelce ye tamam mı?" dedim. Ve sırama oturdum. Vernonun sırtını izlerken vernon 5 dakika sonra ayağa kalktı. Bulgogi yi sırama sertçe koydu ve "istemez wonwoo'na ver sen" dedi ve sırasına geri oturdu. Can sıkıcıydı.

Öğle yemeğinde ise ben Vernon ile wonwoo nun arasında kalmıştım. Wonwoo ya " ben onunla konuşacağım" diye ağzımı oynattığımda. Wonwoo başını tamam anlamında sallamıştı. Başkası olsa sinirlenirdi. Wonwoo nun karakterine bayılıyordum.

Vernon'un masasına oturdum.

"Neden yanıma geldin wonwoo'nun yanına gitsene" dedi cevap vermeden yemekleri ağzıma tıkıyordum ağzım tamamen dolup yemeği çiğneyemiyecek raddeye getirmiştim.

"Benimle konuşmak için geldin değil mi?" diye sorduğunda ağzım dolu;

"Söenile niyea gonüşaeyım azsım dae niaemt var göermoyönmüa" dedim Vernon günler sonra ilk defa güldü. Sonra sanki yanlış bişey yapmış gibi yüzünü eski haline geri çevirmişti. Masadaki suyu alıp ağzımdaki yemeği çabuk bitirmeye çalıştım.

"Neden bize böyle davranıyorsun? Hayır yani neden birden bire?" dediğimde. Tabuldotunu alıp hızlıca kalktı ve yüzüme tuhaf bir şekilde bakıp gitti. Ben arkasından bakarken wonwoo tabuldotunu alıp karşıma oturmuştu.

"Konuşabildin mi? Niye kalktı bu seggi aniden. Seni üzecek birşey mi söyledi." dediğinde 'hayır' anlamında başımı sallamıştım.

"Onu gerçekten anlamıyorum neden bize böyle davranıyor. Ne yaşıyor da böyle davranıyor gerçekten." dedim. wonwoo;

"Okuldan sonra onu takip edelim mi?" dediğinde mantıklı bir fikir olduğunu düşündüm onun ancak içinde ne yaşadığını bu şekilde anlarız. Tamam deyip yemeklerimizi yemeğe devam ettik.