*Bazen Dostluk*

68 2 0
                                    

Film izlerken telefonum çaldı Gem filmi durdurdu.

"Efendim anne ?"

"Evet Gem burada."

"Mr.Mancuso'da mı gelecek ?"

"Tamam çorbayı biz hazırlarız.Sofrayı da."

"Tamam."

"Ne oldu ?"

"Akşam önemli bir konu konuşacakmışız.Babam haber vermiş annem de gecikeceği için çorbayı hazırlamamızı istedi." kafasını salladı.

"Tesh...Senden gizli bir şey yapmış olabilirim." patlamış mısırları ağzıma teptim."Luke'a kesin geleceğiz diye mesaj attım." ağzımdakileri yutmakta zorlandım.Öyle ki yutamadığım için püskürttüm."Bak o sırada ne düşünüyordum bilmiyorum.Kimse mutlu olmamı istemiyor ve idolüm mutlu olmamı istiyor neden kabul etmeyeyim ki diye düşündüm."o kadar hızlı konuşuyordu ki kelimeleri zar zor ayırt ediyordum.Masadaki kolayı içtim."Ve bir anda deli cesaretiyle attım mesajı.Özür dilerim Tesh." bir kaç saniye boş boş suratına baktım.

"Eğer izin verilmezse ve gidemezsek ne olur biliyorsun değil mi ?" gözleri doldu.SULU GÖZ! Nefret ediyorum bundan.O ağlayınca kızamıyorum ona!

"Tesh gerçekten özür dilerim.Ben be-"

"Sonra konuşuruz bunu.Umalım ki aileler pürüz çıkarmasın.Kalk bakalım sarışın."

"Tesh-"

"Gemma bari onlara iyi gelecek şeyleri deneyelim olur mu ? Çorba dışında yemek hazırlayalım ve sofrayı daha güzel kuralım ?" kafasını salladı.Şu an küçük bir çocuk gibiydi ve ben onun elinden şekerini almıştım.Aslında şekeri kendisi kırmıştı ama ona göre ben alıp kaçmıştım.

Ben çorbayı hazırlarken o da başka yemekleri hazırlıyordu.Aramızda iyi aşçı olan oydu.Çorba hazır olmasa onu bile yapabileceğimden şüpheliydim.

"Sence ne derler Tesh ?"

"Biliyor gibi mi gözüküyorum ?"

"Ona telefon numaralarımızı ve ikimizin tam isim ve soyadını attım.Uçak bileti için gerekliymiş."

"Şu an bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.Çünkü eğer izin alamazsak yine omzumda ağlayıp dünyadan nefret ediyorum diye haykıran sen olacaksın."

"Tesh bak-"

"Sen bak Gemma.Hayatında bir şeyi düşünerek yap."

"Öyle yapıyorum!"

"Hayır yapmıyorsun! Basketbola merak saldım hadi basketbol kursuna gideyim,artık sarışın erkeklerden hoşlanıyorum hadi Jackson'la çıkayım,artık 5SOS dinliyorum hadi onların hayranı olayım ve onlar için herkesi es geçeyim." onun ağız taklidini yapmayı bırakıp çorbayı kısık ateşe aldım.

"Çok acımasızsın." elinin tersiyle göz yaşlarını sildi.

"Gerçekler acımasız.Ben değil." şu an o ağlıyor diye üzülmeyecektim. Başkaları yüzünden suçlu hissetmekten,duygusuz gibi görünüp herkesin sorunlarını halletmekten bıkmştım.Hayır ciddi anlamda bıkmıştım.Kimse ağladığım zamanlarda yanımda olmuyordu.Gemma bile.Çünkü ben kimsenin yanında ağlamazdım.Ama onlar benim mutsuz olduğumu bile farketmeyecek kadar ben merkezciydiler.Fazla mı ileri gittim diye de düşünmeden edemedim.Hayatında bir çok şeyi istemiş olabilirdi ama kim istemedi ki ? Hanginiz küçükken istediğiniz bir oyuncak yüzünden saatlerce ağlamadınız ? Alışveriş merkezini ayağa kaldırmadınız ? 

OUR DREAM | LUKE HEMMINGS FANFICTIONOnde as histórias ganham vida. Descobre agora