- " Oldu o zaman , Jaksonda kültürel değerlerimizi yükselttiğine göre artık safariye gidebiliriz , değil mi ? "

Safari boyunca midemiz ağzımızda Jakson ' ın deyimiyle de midemizin kıçımıza kaçtığı bir edayla çöl arabaları ile doyumsuz güzelliklerde dolaştık .

Şuan da ise yemek yemek için durduğumuz alanda ilerlerken herkes sıcaktan bıkarcasına Jakson ' ın birbirinden saçma sorularını dinliyordu .

- " Beyefendi bu kumdan , kale yapılır mı ? "

- " Bu konuda bir fikrim yok Jakson Bey. "

- " Peki bu kumu sulayıp çamurdan pasta yapabilir miyiz ? "

- " Bu konuda bir fikrim yok Jakson Bey. "

- " Hımm pekâlâ bu kumdan çimento yapılır mı ? "

- " Bu konuda da bir fikrim yok Jakson Bey . "

Jakson sinirle gözlerini kısıp adamın yüzüne ters ters baktıktan sonra yine soru sormaya devam etti .

- " Bir kilo kum mu daha ağır yüz kilo pamuk mu ? "

- " Bu konu da bir fik ... "

- " Bu adamın da hiçbir konu hakkında fikri yok be ! Aman sıkıldım . "

- " Sorularının mantıklı bir açıklaması olmadığındandır belki de,ha Jakson? "

- " O sizin mantıksız insanlar olup cevaplarını bilmediğinizdendir ha Chase ? "

İşte geri kalan günlerimiz bu ritimde devam etmişti . Diğer kalan üç günümüzde de ise kelimenin tam anlamıyla Dubainin altını üstüne getirmiştik .

Marcus ve Chase barlardan ayrılmak istemiyorken , Menolly alışveriş merkezlerinde yatmak istemişti . Jakson macera nerede ben oraya mantığıyla her an her yerde olurken ben sahil kum güneş üçlüsünü değerlendirmiştim .

Daha eve geleli bir saat olmuşken bedenin yorgunluktan sızlıyordu , bu yüzden uykuya dalmam herşeyden daha kolaydı.

🌙

Evin içindeki huzurlu sesi alarmımın melodisi bozduğunda okula gidecek olmam , telefona balyoz indirmem için oldukça büyük bir sebeb yaratıyordu .

Alarmı ertelersem uyuya kalırım mantığıyla hızla yerimde ayaklanıp banyoma ilerledim . Bir süre aynaya boş boş bakıp hayatımı gözden geçirdikten sonra lavaboya eğilerek elimi yüzümü yıkadım .

Üstümü hızla giyinip çantamı alarak aşağıya indiğimde aşağıdaki herkes bir telaş içindeydi . Annem koltukta göz dolduran topuklu ayakkabılarının bandını bağlarken, babam siyah mat ince kravatını beyaz gömleğinin üstüne bağlamaya çalışıyordu .

- '' Günaydın ! "

- " Günaydın güzelim. "

- " Günaydın kızım . "

- " Yardım lazım mı ? "

- " Ah , hallettik sanırım . "

- " Bir sorun yok değil mi , ne bu acele ? "

- " Annenin doktor ve eşlerinin gelmek zorunda olduğu bir kahvaltı davetine gidiyoruz . "

- " Kendini zorunda hissediyorsan gelme Eric , ciddiyim . "

- " Yaa tabi , seni oradaki çakalların eline bırakacak değilim . "

- " Herkesin evli olduğunu biliyorsun değil mi ? "

- " Evet , eşimin ne kadar güzel bir kadın olduğunu da biliyorum. "

- " Size afiyet olsun , iyi eğlenceler o zaman . "

Kafeste Aşk Où les histoires vivent. Découvrez maintenant