GERÇEK ARKADAŞLARIM

56 12 76
                                    

9 Ocak 2004

Uzun süredir ruhları görmezden geliyordum. Onlarla konuşmaktan iğreniyorum. Dedemin kaybı kendimi suçlamama neden olmuştu. Kendimi suçlamam da hayaletleri görme yeteneğimi suçlamama, o da hayaletleri suçlamama neden oluyordu. Hayaletleri yok saymam bana 3 yaşayan arkadaş kazandırmıştı. Selin, Cem ve Hakan. 3. sınıfın 2. dönemine girmiştik bile. Farklı sınıflardaydık. Kendi sınıfındaki kişiler benimle arkadaş olmaya yanaşmayınca farklı sınıftakilerle şansımı denedim. Arkadaşlığımız henüz yeni. 2. haftayı doldurmuştu. İlk önce Cem ile tanıştım, sonra beni arkadaşı Selin ile tanıştırdı, en son da Hakan ile tanıştım. Ve üçümüz yakın arkadaş olduk.

Selin-"Bir Bine. Matematik'te 52. sayfadaki ödevi yaptın mı?"

Cem-"Sen de hep ödevini Bir Bine'den alıyorsun. Biraz kendin çalışsan diyorum?"

Selin-"Eğer yine eksi alırsam annem bana kızar. Hadi Bir Bine, bir güzellik yapsan."

b-"Ama bu son. Annem ödevlerimi sana göstermeme kızıyor."

Selin-"Annene niye söylüyorsun ki? Söyleme. Ödevi göstermedim de."

Hakan-"Herkes senin gibi yalancı değil. Sen doğru olanı yapıyorsun Bir Bine."

Selin-"Ben mi yalancıyım? Geçen sınavda kopya çekmeye çalışırken öğretmen yakalayınca 'kağıt nereden geldi bilmiyorum' diyen sen değil miydin? Bir de üstüne üstlük ağladın."

Hakan-"Ağlamadım!"

Selin-"Ağladın!"

b-"Tamam tamam. Kavga etmeyin. Bu son kitabımı gösterişim."

Selin-"Teşekkürler." Dedi ve kitabımı aldı. Kendi kitabını açtı ve geçirmeye başladı.

Cem-"Neden bu parka geliyoruz ki? Bomboş park. Hayaletli gibi." Nedense burada hiç hayalet yok. En rahat ettiğim yer burası. O yüzden hep buraya gelmek istiyorum.

b-"Burası nedense bana rahat geliyor. İstersen başka parka da gidebiliriz."

Cem-"Gerek yok. Sen rahat ediyorsan."

Selin-"Oh be. Bitirdim."

b-"Tamam o zaman, ben eve gidiyorum. Annem merak eder." Matematik kitabımı çantama koydum. Ayağa kalktım ve onlara el salladım. Onlar aralarında konuşmaya devam ediyorlardı. Ben de eve yöneldim.

Eve geldiğimde:

Annem-"Üstün başın yine toz içinde kalmış. Üstündekileri kirliye at da yıkayayım."

b-"Tamam anne." Artık annemler de halimden memnunlar. Dedemin ölümünü de bir şekilde atlattılar.  Eski salak salak hayaletlerle konuşan ezik kişi gitti, yerine insanlarla daha çok konuşan bir Bir Bine geldi. Bilgisayara geçtim ve Zuma oynamaya başladım. Favori oyunum ama bir bölümde takıldım, günlerdir geçemiyorum. Abim eve geldi ve:

Abi-"Kalk bilgisayardan. Kız arkadaşımla msn den konuşacam."

b-"Yaa abi. Oyun saati bende."

Abi-"Lan önemli diyorum, kız bekliyor." Arkadan kız da titreşim atıp duruyor. Msn'nin titreşim sesi geliyor. Rahatsız edici.

b-"Yaa abi yaa. Hep böyle yapıyorsun."

Abi-"Tamam lan. Akşam da sen geçersin. Kalk şimdi." Dedi ve beni zorla kaldırdı. Oyunu kapattı ve arkada msn ile mesajlaşmaya başladı. Hep böyle yapıyor. Oyuncaklarımla mı oynasam acaba?

ÖLÜLER İLE KONUŞMA (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin