0.6

12.8K 880 158
                                    

Eve gelmenin mutluluğu ile odama girip telefonumu elime aldım. Birkaç gündür Umay ile görüşmüyordum. Sanırım onu özlemiştim, hatta sanırım fazla olmuştu. Onu özlemiştim.

Bera: Naber Umay? (İletilemedi)

Bera: Tek tik? (İletilemedi)

Bera: Oha profil fotoğrafı da yok! (İletilemedi)

Bera: Aman tanrım! (İletilemedi)

Bera: Engel yedim! (İletilemedi)

Bera: Kıskançlığın da bu kadarı ama! (İletilemedi)

Bera: Boşa mesaj atıyorum, en iyisi aramak! (İletilemedi)

'Umay'ım' aranıyor...

"Ne var!"

"Az kibar ol kız, telefon ne var diye mi açılır?"

"Bera dalga geçmeyi bırak, ne var?"

"Engel."

"Ne?"

"Ne var dedin, engel var diyorum. Neden engelledin diyorum?"

"Sevgilinin kıskançlıkları ile uğraşamazdım. Aranızı bozmakta istemem!"

Birden kahkaha atmamla söylendi.

"Gülmeyi kes!"

"Sen... sevgilim olduğunu mu sandın?"

"Ne yani? Yok mu?"

"Heee var, ama ben yok diyorum. Manyağım ya ben!"

"Tamam be kızma! Ben aranızı bozmak istemediğimden şey ettim"

"Olmayan biri için beni engelledin demek ha?" Ardından tekrar güldüm.

"Gülme be gerizekalı! Ne olmuş yanlış anladıysam? Her insan yanlış anlayabilir. Gülmen umrunda mı sence?"

Ufak bir sessizlikten sonra konuştu.

"Evet! Ne diye gülüyorsun ya! Ne olmuş yanlış anladıysam?"

Aklıma sevgilisi olduğunu zannetttiğim zaman geldi. Doğrusu zaten sevgilisi varmış da neyse. Bende böyle tepki vermiştim Nira ve Batın'a karşı.

Ay çok benziyoruz, bence evlenmeliyiz.

"Şimdi mümkünse engelimi kaldır!"

"Tamam"

Telefonu kapattıktan sonra tekrar mesaj atmak için girdim. Engelin kalktığını görünce yüzümde küçük bir gülümseme oluşmuştu.

Kesinlikle küçük değildi, hayvan gibi sırıtıyordum...

Umay'ım: Naber?

Bera: Engel kalktığına göre iyi

Bera: Sen?

Umay'ım: Şunu yüzüme vurmayı kesecek misin?

Bera: Ben iyi bir arkadaş olduğumdan

Bera: Kesmeyeceğim ;))

Umay'ım: Allah'ını seviyorsan bi' git ya!

Bera: Gidiyorum o zaman?

Bera: Gidiyorum bak?

Umay'ım: Git!

Bera: Bana git diyorsun ama,

Bera: Harflerin kal der gibi gibi

Umay'ım: Bera

Bera: He gülüw?

Umay'ım: Gülüw?

Bera: He, gülüw

Umay'ım: Keko

Umay'ım: Hatta kekoların kralı!

Bera: O zaman sende kekoliçe!

Umay'ım: nE¿

Bera: Kankamsın ya hani?

Bera: Sevgilim olmadığına göre

Bera: Şu kanka kelimesi beni çok iyi kurtarıyor aq (Silindi)

Umay'ım: Ya bi' git

Umay'ım: Sinirimi bozdun!

Bera: Yoo

Umay'ım: Neye yo?

Bera: Sinirlerin zaten bozuktu

Bera: Beni kıskandığın için ;))

Umay'ım: Seni neden kıskanayım ki?

Bera: Neden kıskanmayasın?

Umay'ım: Doğru

Umay'ım: Kankamı kıskandım

Bera: Şu kanka kelimesini bulanın... (Silindi)

Bera: Neyse

Bera: Sonra görüşürüz

Umay'ım: Ne oldu birden?

Umay'ım: Neyse sonra görüşürüz,

Umay'ım: Sarı prens

~~~~~

Ben Bera'yı daha ağır abi havalarında yapacaktım bu niye böyle oldu ki szjzkzllsj

Neyse, bb

Sarı Prens | Yarı TextingTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang