on bir

4K 299 133
                                    

"Ya Deniz hadi katıl işte. Mükemmel bir sesin var. Kesinlikle yarışmayı sen kazanırsın."

Olumsuz anlamda kafamı sağa sola salladım. Katılamazdım çünkü o kadar insanın içinde söylemek tam bir işkenceydi.

"Ben o kadar insanın içinde söyleyemem. Vallaha kalpten giderim."

Sinirle gözlerini devirdi. Bu demek oluyordu ki biraz sonra Deniz'in ağzına sıçış var.

"Kafana öyle bir tekme atarım ki o güzel yüzün götünden dışarı bok niyetine çıkar. Katılacaksın asabımı bozma benim kadın!"

Şaşkınlıkla kaşlarımı havaya kaldırdım. Bu mahalle kekoluğu nereden geliyordu?

"Of katılsam ne olacak?"

"Herkes sesinin mükemmel olduğundan haberdar olacak. Hem sen cover kanalın varken hiç utanmıyordun. Hayırdır?"

Bezginlikle ellerimi saçlarımdan geçirdim.

"Al anasını satıyım katılıcam oldu mu?"

Defne mutlulukla ellerini çırparken onun bu haline göz devirdim.

"Kalk hadi, bugün kayıtlar son." diyerek beni çekiştirmeye başladı.

Cevap vermeden yerimden kalktım ve Defne'nin peşinden yavaş adımlarla kantinin kapısına doğru ilerledim.

Uyuşuk uyuşuk yürürken aklıma Mert geldi. Bugün daha hiç mesaj atmamıştım. Uyuşukluğumu üzerimden atarak kapüşonlumun cebinden telefonumu çıkardım ve WhatsApp'a girdim.

Bilinmeyen numara : bebeğim

Bilinmeyen numara : seni özledim

Bilinmeyen numara : bebeğim falan ne ayak sen yani ben yani kendim

Saçmaladığım mesajlara göz devirdim. Mallıkta sınır tanımıyordum.

Anında cevap geldi.

Mert : güzelim beni kendinden mi kıskandın?

O an koridorun orta yerine çivilendim. Mert. Bana. Güzelim. Dedi.

BANA BANA BANA BANA BANA BANA BEN OLAN BANA KENDİME BANA AY BANA BANA BANA

Ne kadar süredir telefonumun ekranına bakakaldım bilmiyorum ama Defne'nin kafama vurmasıyla hayal dünyamdan gerçek dünyaya geçiş yapmıştım.

"Mal ta en üst kata çıktım bir baktım sen yoksun. Mal mısın yoksa bir önceki matematik dersindeki problemler beynini mi sikti? Hangisi olabilir?"

Hala şaşkın şaşkın ve boş gözlerle Defne'ye bakarken gözleri elimdeki telefona kaydı. Ve telefonu elimden hızlıca çekip aldı.

Yaklaşık bir dakika sonra şaşkın gözlerini bana çevirdi.

"Sana güzelim dediği için mi böylesin?"

Ben sanki konuşma yetimi kaybetmiş gibi mal mal ona bakarken omzunu silkti.

"Bu daha ne ki? Sana sevgilim diyeceği günlerde yakın." Deyip göz kırptı. Sonra da elimden tutarak beni en üst kata sürükledi. Mecaz anlamda değil, gerçek anlamda sürükledi.

Şaşkınlığımı yavaş yavaş üzerimden attığım sırada en üst kata gösteri salonunun önüne gelmiştik bile. İçeri girdiğimizde ise gördüğüm kalabalıkla tekrardan şaşırdım.

Bugünde benim için şaşırıyoruz.

Yanımda dikilen Defne'yi dürtükleyip "Bu kalabalık da neyin nesi?" dedim.

Bilmem dercesine omuz silkti.

Kalabalığın olduğu yere yavaş yavaş giderken aslında o kalabalığın şarkı söyleme yarışmasına katılmak için oluşan bir sıra olduğunu anlamıştım.

Sıranın en sonuna geçip beklemeye başladım. Defne'de az ötedeki küçük puf koltuklardan birisine oturmuş telefonuyla ilgileniyordu.

Etrafı incelerken hala elimde tuttuğumu yeni fark ettiğim telefonum titredi.

Bildirimi açıp bakınca WhatsApp'dan yani Mert'ten geldiğini gördüm.

Mert : öldün mü lan

Mert : bi anonimim vardı o da öldü amk şansımı sikeyim

Bilinmeyen numara : yaşıyorum da

Bilinmeyen numara : sen bana

Bilinmeyen numara : g

Bilinmeyen numara : ü

Bilinmeyen numara : z

Mert : taksit taksit yazma amk cırt cırt bildirim sesi gelip duruyo

Bilinmeyen numara : al mesajı siktin ama

Bilinmeyen numara : sen bana güzelim mi dedin

Mert : evet de

Mert : yoksa sen buna sevincinden mi 456789 saat mesajıma görüldü attın dftghujkjhgfchjkl

Mert : haklısın tabi benim gibi birisi ben kız olsam ve bana güzelim dese sevinçten altıma sıçmıştım

Bilinmeyen numara : ne alakası var

Bilinmeyen numara : ben ondan şey etmedim şeydeyim de o yüzden öyle şey oldu mesajına

Mert : kesin yaşanmıştır bu ŞEY

Bilinmeyen numara : üf sus be

Bilinmeyen numara : a bekle ben geliyom

Telefonu kapatıp cebime koydum. Nihayet sıra bana gelmişti. Karşımda pembe puf koltukta oturan bayağı yaşlı ama bir o kadar da sevimli müzik öğretmeni duruyordu. İstemsizce tebessümle ona baktım.

"Deniz katılman ne kadar da güzel oldu. Ses tonun gerçekten şahane. Çok güzel söyleyeceğinden eminim." diyerek önündeki kağıda adımı yazdı.

"Teşekkür ederim, umarım güzel söyleyebilirim." diyerek gülümsedim.

"Bu arada bir değişiklik yaptım. Herkes ikili gruplar halinde şarkısını söyleyecek. Ama grupları rastgele ben belirleyeceğim. Haberin olsun." diyerek gülümsedi.

Ben ise yine şaşkın şaşkın hocaya baktım.

"Ben öyle olduğunu bilmiyordum. O zaman ben katılmayayım. Şimdi ikili grup falan pek benlik şeyler değil." dedim. Ciddiydim, oldum olası samimi olmadığım kişilerle böyle etkinliklerde bulunmaktan nefret ederim.

"İtiraz istemiyorum. Böyle güzel bir ses yarışmaya katılmayacak da kim katılacak?" deyip sınıfımı ve numaramı da yazdıktan sonra sıradan çıkıp puf koltuklarda oturan Defne'nin yanına gittim.

Kafasını kaldırıp bana baktığında bakışlarındaki tuhaflıktan bir boklar olduğunu anladım.

Gülerek ayağa kalktı ve kollarını boynuma sardı.

Bu kızın başına meteorların yedi sülalesi mi düşmüştü? Ne bu sevgi gösterisi?

Ardından gülümseyerek belimdeki kollarını biraz gevşeterek hafif kısık sesle konuşmaya başladı.

"Bildiğin gibi şarkı yarışmasında ikili gruplar olacak. Ve ben galiba bir haltlar karıştırdım. Senin için iyi haltlar."

"Yine ne yaptın?" dedim bezgince. Yarışmaya biraz olsun katılma hevesi oluşmuştu, o da ikili grup olayından sonra sönüvermişti.

"Müzik hocasından rica ettim ve Mert ile seni aynı gruba koymasına ikna ettim!"

___

bok gibi bölümlerde bugün ;;;;

LGS GİR ARTIK BANA DA BİTSİN BU ÇİLE AMK

cover | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin